Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Ekonomist İbrahim Turhan sosyal medya hesabından Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nun yapmış olduğu açıklamalara yönelik olarak bir değerlendirme yaptı.
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunan Turhan paylatığı mesajında "Merkez Bankası Başkanı, basında yer alan mülakatta; “Türkiye'nin risk priminin bu kadar yüksek olmasına çok anlam veremediğini” söylemiş. Zaten anlayabilse sorunun en az bir kısmı çözülmüş olurdu" dedi.
Turhan mesajında "İşe yarayacağından kuşkuluyum ama iyi niyetle anlamasına yardımcı olmaya çalışalım. Kredi temerrüt takası primiyle ölçülen ülke risk primi de kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği kredi notu da aynı şeyin göstergesidir; borçları zamanında ve tam olarak geri ödeyebilme gücü bankacılık mesleğinden olduğu için kendisinin de iyi bileceğini tahmin ettiğim üzere kredi değerliği beş başlıkta incelenir.
Bunlara (İngilizcedeki karşılıklarının baş harflerine atfen) “kredinin 5 C’si” adı verilir.
1)Capacity
2)Capital
3)Collateral
4)Character
5)Conditions" dedi.
Turhan paylaşımlarında şunları söyledi:
"Borç ödeme gücü (capacity)
Borçlunun gelirlerinin ve nakit varlıklarının borç faizlerini ve gerektiğinde borçlarını tam ve zamanında ödemeye yetip yetmediğini ölçer.
Son dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranının arttığı bir gerçek. Ama hâlâ cari açık veriyoruz.
Üstelik üretimin girdisi durumundaki enerji, ham madde ve bazı kritik yarı mamüllerde yapısal olarak ithalata bağımlıyız.
Ayrıca geçmiş dönemde tanık olduğumuz üzere dış politika riskleri, ekonominin yaratabildiği döviz gelirini de ödenmesi gereken borcu da etkileyebiliyor.
Dahası, yürürlükte olan Kamu Mali Kontrol ve Yönetim yasasına da aykırı olarak, Hazine’nin, bütçede açıkça yer verilmeyen yükümlülükleri olduğu, KÖİ projeleri yüzünden gerçekte kamu borcunun görünenden fazla olabileceği, görev zararı uygulamasına geri dönüldüğü biliniyor"
T24'ten Barış Soydan'a konuşan Kavcıoğlu, Türkiye'nin risk priminin bu kadar yüksek olmasına çok anlam veremediğini, bazı gelişmekte olan ülkelerde gündelik hayattaki riskin Türkiye'den çok daha fazla olduğunu, zenginlerin saldırılardan korunmak için çok yüksek duvarlar arkasındaki evlerde yaşamak zorunda kaldığını anlatırken Buna karşılık bu ülkelerde risk primi 170 iken Türkiye'nin 400'ün üzerinde olmasının mantıklı / haklı olmadığını savundu.