Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu “BB-” , görünümünü ise “durağan” olarak teyit ettiğini açıkladı. Fitch, durağan görünümün ise enflasyona bağlı belirsizliği, Merkez Bankası bağımsızlığının bulunmamasını ve 2023'e kadar yapılacak genel seçimler öncesindeki istikrarın bozulma potansiyelini yansıttığını aktardı.
Kuruluştan yapılan açıklamada şöyle denildi;
*Türkiye’nin notu, yüksek finansman gereksinimlerini, jeopolitik riskler tarafında zayıf para politikasını yüksek enflasyonu ve düşük dış likiditeyi yansıtıyor.
*Durağan Görünüm, enflasyona bağlı belirsizliği, merkez bankası bağımsızlığının olmamasını ve 2023’e kadar yapılacak genel seçimler öncesindeki istikrarı bozma potansiyelini yansıtmaktadır.
*Yüksek devir etkisi ve ekonomik aktivitedeki direncin devam etmesi nedeniyle büyüme tahminimizi Haziran’daki yüzde 6,3’ten 2021’de yüzde 7,9’a revize ettik.
DOLARİZASYON UYARISI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Haziran ayında TRT’de katıldığı bir yayında faiz indirimi için Temmuz ve Ağustos aylarını işaret etmiş, çarşamba günü katıldığı son canlı yayında ise “Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz, yüksek faiz yok” demişti. Bu açıklamadan sonra Bloomberg HT'ye özel açıklamalarda bulunan Fitch Ratings, Türkiye’de Temmuz ayı enflasyonundaki yükseliş sonrasında reel mevduat faizlerinin eksiye geçmesiyle halihazırda yüksek olan dolarizasyonun daha da artabileceğini belirtti.
Türk lirasına olan güvenin zayıflaması ve mevduat sahiplerinin kur oynaklığından elde edebilecekleri kazançlara yönelmesiyle dolarizasyon daha da artabilir” diyen Fitch Ratings Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bankacılık Direktörü Ahmet Kılınç, Türkiye’de bankacılık sektöründe dolarizasyonun yüzde 55 ile zaten yüksek olduğunu ve son yıllarda da keskin bir şekilde yükseldiğini söyledi.
Reel mevduat faizlerinin eksiye geçmesi ve enflasyondaki artışın Türk lirası üzerinde de daha fazla baskı yaratacağını belirten Kılınç, Türk lirasındaki değer kaybının bankacılık sektörü kredilerinin yüzde 36’sını oluşturan yabancı para cinsinden kredilere de risk oluşturacağını ve yabancı para borçlananlar için borç servis maliyetini artıracağına değindi.
“Piyasa oynaklığı ve Türk lirasının değer kaybetmesi Türk bankalarının refinansman riskini yükseltiyor. Çünkü bankacılık sektörünün toplam fonlamasının beşte birini oluşturan yabancı para cinsi borçlanmadan dolayı yabancı yatırımcıların beklentileri önemli” diyen Kılınç, yabancı para cinsinden varlıkların ağırlığından dolayı bu faktörlerin bankaların sermaye yeterlilik rasyoları üzerinde baskı yaratabileceğini vurguladı.
Beklenenden erken gelecek bir faiz indirimi Türk lirasında daha fazla değer kaybına yol açar ve bankaların kredi profili risklerini yükseltir.
Beklenenden erken gelecek bir faiz indiriminin Türk lirasında daha fazla değer kaybına yol açacağını ve bankaların kredi profili risklerini yükselteceğini belirten Kılınç, “Fakat faiz indirimi Türk lirası borç servisi maliyetini düşürerek değişken faizli kredi portföyündeki baskıyı azaltabilir ve yerel para cinsinden kredi talebini artırabilir” dedi.