EKONOMİ SERVİSİ
Hükümetin ekonomi bilimiyle ters düşen faiz politikası piyasada işlemiyor. Merkez Bankası dört ayda dört indirimle faizi yüzde 14’e çekti. Ancak sürecin başında yüzde 17 olan tahvil faizleri 23’e kadar yükseldi. Çarpık tablonun oluşmasında, enflasyondaki yüksek seyirden güvensizliğe kadar birçok unsur etkili oldu. Ekonomistler de faiz indirimi üzerinden izlenen yolun neticeye ulaşmasının mümkün olmadığına vurgu yaptı.
‘FAİZİ DÜŞÜRDÜKÇE FAİZ ÇIKIYOR BİZ DE BUNA MODEL DİYORUZ
Tüm piyasa faizlerinin yükseldiği belirtildi. Kerim Rota “Bankalar kredi faizlerini yüzde 28-30’a yükseltecek” paylaşımı yaptı. Mahfi Eğilmez de “MB’nin indirimi faizlerin yükselmesine yol açıyor. Merkez’den yüzde 14’le para alan bankalar yüzde 22’yle Hazine’ye borç veriyor. Ve biz buna model diyoruz” dedi. Prof. Dr. Ali İhsan Göker ise “Devlet yüzde 23 faizle borçlanıp yüzde 14’le borç veriyor. Farkı kim ödüyor?” sorusunu yöneltti.
Faizler sadece Merkez’de düşüyor
Merkez Bankası’nın üst üste faiz indirimine gitmesi piyasalarda karşılık bulmadığı gibi devletin borçlanma faizlerini de arttırdı. Eylül ayında Merkez’in faiz indirimleri öncesi Hazine’nin vadeli borçlanma faiz oranı yüzde 17 iken indirimler sonrası bu oran yüzde 23’ü aştı. Hazine’nin borçlanma faizi 3 ayda 6.5 puanın üzerinde arttı. Cumhurbaşkanı’nın savunduğu faiz indirimlerinin piyasada karşılığı olmazken ‘faiz hassasiyeti devlet borçlanmasında devre dışı kaldı’ eleştirilerine neden oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eylül ayından bu yana peş peşe faiz indirimleri gerçekleştirdi. Politika faizinde yapılan indirimler Türk Lirası’nın tarihi değer kaybına neden olurken, Hazine’nin borçlanma faizlerini arttırdı. Ekonomi yönetimi faiz konusunda hassasiyetleri olduğunu ifade ederek sert bir dille yüksek faize karşı olduklarını söylüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce yaptığı açıklamada faiz konusunda asla taviz vermeyeceğininin altını çizmişti. Erdoğan Pazar günü yaptığı açıklamada faiz indirimi sinyali vererek ‘’Benden başka bir şey beklemeyin’’ dedi. Ancak politika faizindeki hassasiyet Hazine’nin borçlanmasında devre dışı kaldı. Merkez Bankası’nın üst üste yaptığı politika faizi indirimi kararları hazine borçlanmasındaki faizin artmasına neden oluyor.
Eylül ayında politika faizi yüzde 19’da iken Hazine’nin 10 yıl vadeli borçlanma faizi yüzde 17 idi. Peş peşe yapılan faiz indirimleri Hazine’nin maliyetlerini arttırarak bu oranı yüzde 22’nin üzerine çıkardı. 16 Aralık’ta yapılan son PPK toplatısında tekrar indirim yapılmasıyla tahvil faizi tekrar artarak yüzde 23’e çıktı. Merkez’in yaptığı faiz indirimleri kurun rekor üstüne rekor kırmasına neden olurken sadece mevduat faizlerini düşürdü. Öte yandan Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı ve eski bankacı Kerim Rota, hafta içerisinde bankaların kredi faizlerini yüzde 28 ila 30’a yükselteceğini öne sürerek ‘’Bu hafta bankalar kredi faizlerini yüzde 28-30’a yükseltecekler. Mevduat faizleri ise yüzde 18-19 olacak. Hazine tahvil faizleri yüzde 22-24’de. TCMB ise yüzde 14’e yakın faizle bankalara 1.1 Trilyon borç verecek. Bu TL kredilerin yüzde 40’ı. Bu ticari zekâyı kimden aldılar acaba?’’ dedi.
RİSK PRİMİ 604 PUANA YÜKSELDİ
Türkiye’nin kredi temerrüt risk primi (CDS), 604 puana yükseldi. Naci Ağbal’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı’ döneminde Türkiye’nin risk primi 2021’in Şubat ayında 283 baz puana kadar gerileyerek son yılların en düşük seviyesini görmüştü. Risk primi bunu takiben Mart ayında Naci Ağbal’ın TCMB Başkanlığı’ndan alınarak yerine Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasıyla 306 baz puan seviyesinden 482 baz puana kadar tırmanmıştı. Ancak Merkez Bankası’nın art arda yaptığı faiz indirimleri ve siyasilerin açıklamaları risk primini yükseltti. Merkezin son indirim hamlesiyle Türkiye’nin CDS puanı 600’ü aştı.
‘YENİ MODEL FACİAYA YOL AÇIYOR'
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, geçtiğimiz gün politika faizini yüzde 14’e düşürdü. Faizin enflasyonun çok altında düşmesine rağmen bankalar Merkez Bankası’ndan yüzde 14’lük krediyi yüzde 23 faizle Hazine’ye borç vermesi dikkat çekti. Ekonomist Mahfi Eğilmez, yeni ekonomi modelin istenilenin aksine bir faciaya yol açtığını belirterek, politika faizinin indirilmesinin tahvil faizlerini yükselttiğini yazdı. Eğilmez, kendi bloğunda kaleme aldığı yazısında ‘’Yeni ekonomik model diye açıklananlar kabaca şöyleydi:
Faizi düşürünce kur yükselecek, kur yükselince ihracat artacak, ithalat azalacak. Kur yükselişiyle ithalat pahalı hale geleceği için yerli üretim onun yerini alacak, cari açık cari fazlaya dönüşecek. Yerli üretim, ithal girdilerin yerini almaya başlayınca enflasyon da düşecek. Bu çerçevede Merkez Bankası Eylül ayında yüzde 19 olan politika faizini yüzde 18’e sonra da sırasıyla 16, 15 ve 14’e düşürdü. Faizi düşürünce kur fırladı ve arkasından enflasyonu çekip getirdi’’ ifadelerni kullandı.
BANKALAR KREDİ FAİZLERİNİ YÜZDE 30’A KADAR YÜKSELTECEK’
Merkez Bankası’nın faizi düşürmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz karşıtı söylemlerinin ardından döviz kurundaki yükseliş Merkez Bankası’nın müdahalelerine rağmen durdurulamıyor. Dolar/TL, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün akşamki ‘Benden faizleri düşürmek dışında başka bir şey beklemeyin’ açıklamasının ardından yeni güne rekorla başladı. Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı ve eski bankacı Kerim Rota, ‘’Bu hafta bankalar kredi faizlerini yüzde 28-30’a yükseltecekler’’ iddiasında bulundu. Twitter’dan açıklama yapan eski bankacı Rota ‘’Bu hafta bankalar kredi faizlerini yüzde 28-30’a yükseltecekler. Mevduat faizleri ise yüzde 18-19 olacak. Hazine tahvil faizleri yüzde 22-24’de. TCMB ise yüzde 14’e yakın faizle bankalara 1.1 Trilyon borç verecek. Bu TL kredilerin yüzde 40’ı. Bu ticari zekâyı kimden aldılar acaba?’’ dedi.
‘TCMB U DÖNÜŞÜ YAPMAK ZORUNDA KALACAK’
Uluslararası bütün finans kuruluşları tüm dünyadaki merkez bankalarının aksine faiz indirimine giden TCMB’nin politikasından dönülmemesi halinde TL’deki kayıpları daha da artacağı görüşünde. TCMB’nin önümüzdeki dönemde çok sert bir faiz artırımı yapmak zorunda kalacağını öngören finans kuruluşları, rezervlerdeki erime nedeniyle merkez müdahalelerinin de sürdürülebilir bir düşüş getirmeyeceğini, TCMB’nin bir noktada U-dönüşü yapmak zorunda kalabileceğini kesin bir gözle bakıyor. Kanada merkezli yatırım bankası TD Securities’den portföy stratejileri direktörü Cristian Maggio, TCMB’nin faiz indirim kararı sonrası TL’de sert bir değer kaybı yaşandığını ve önümüzdeki dönemde bu kayıpların devam edeceğini öngördüklerini belirterek “Bu durumun TCMB’yi U dönüşü yapmaya ve 2022’de faiz artırmaya zorlayacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
‘ARADAKİ FARKI KİM ÖDÜYOR?’
Merkez Bankasının politika faizini üst üste indirerek yüzde 14’e çekmesi tahil faizlerinin yüzde 23’ü aşmasına neden oldu. Konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Prof. Dr. Ali İhsan Göker, ‘’ 5 yıllık tahvil faizi şu anda yüzde 23,5. Devlet kendisi yüzde 23,5 faizle borçlanıp yüzde 14 faizle borç veriyor. Aradaki farkı kim ödüyor? Faiz haram diyenler bu soruya cevap vermeli’’ ifadelerini kullandı. Faiz düşsün deyince maalesef faiz düşmüyor diyen ekonomist Taner Özarslan da ‘’Tam tersi para politikasına karışınca risk primi yükseliyor, döviz yükseliyor, tahvil faizleri, kredi faizleri çıkıyor. 2 yıllık Hazine Tahvil faizi bugün yüzde 5 yükselerek yüzde 23,45’e çıktı.Kredi faizleri bunun en az 2-3 puan üzerinde oluşur’’ dedi.
‘DÜŞÜK DEYİP HALKI YANILTMAYALIM’
Tüm piyasa faizlerinin arttığına dikkat çeken Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi ekonomist Doç. Dr. Hakkı Öztürk sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede ‘’ Bu sabah öğrencilerime Eurobond anlatırkenTürkiye 2025 Şubat Vadeli EB grafiğini gösterdim. Eylül’de yıllık yüzde 4,3 olan faizi, şu an yüzde 7,8’e yükselmiş durumda. Şaka gibi. Bu mu düşük faiz politikası? Tüm piyasa faizleri yükseliyor, düşük faiz politikası deyip halkı yanıltmayalım’’ dedi.
‘KAYIPLAR ARTACAK ENFLASYON YÜZDE 30’U AŞACAK’
Yabancı finans kuruluşları Fed’in sıkılaşma döngüsüne girdiği bir dönemde döviz rezervleri ekside seyreden TCMB’nin düşük faiz politikasından dönmemesi halinde TL’deki kayıpları daha da derinleştireceğini aktarıyor. Reuters anketlerinin en başarılı öngörülerini yapmakla bilinen foreks danışmanlık şirketi Monex Europe da TCMB’nin kararlarının piyasalar gözünde hala Erdoğan tarafından alındığı görüşünün hakim olması nedeniyle TL’deki baskıların önümüzdeki aylarda devam edeceği görüşünde. Monex Europe’tan analist Simon Harvey “Yükselmeye devam eden enflasyon 2022’nin ilk çeyreğinde TL’deki açığa satışları daha da hızlandırır çünkü piyasalar hala TCMB kararlarını Erdoğan ve düşük faiz politikasının belirlediğine inanıyor” dedi. Danimarka merkezli bankacılık ve finans kuruluşu Danske ise TCMB faiz indirimine bir süre ara vermiş olsa bile enflasyonun yükselmeye devam edeceğini ve Fed’in sıkılaşma döngüsüyle birlikte TL’deki değer kayıplarının süreceği görüşünü desteklediğini aktarıyor. Bankanın başanalisti ve gelişen piyasalar araştırma direktörü Jakob Christensen “TL’deki sert kayıplar enflasyona geri besleme yaptığı için önümüzdeki iki üç aylık enfl asyon görünümünden endişeliyim… kesinlikle yüzde 30’un üzerine çıkacak’’ ifadelerine yer verdi.
KUR REKORA DOYMUYOR DOLAR 18’E DAYANDI
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin yanı sıra siyasilerin açıklamaları sonrası kur rekor üstüne rekor kırdı. Haftanın ilk gününde yine yukarı yönlü hareketini sürdüren döviz kurları zirveden inmedi. Dolar/TL, cuma günkü kapanışına göre yüzde 7’nin üzerinde artışla 17,94 seviyesini test ederken euro/TL de yüzde 7’yi aşan artışla 20 düzeyinin üzerine çıkarak 20.27 oldu. Aralık ayı başından bu yana 5 kez doğrudan satış yöntemiyle piyasaya müdahale eden Merkez Bankası, yaklaşık 6 milyar dolarlık satış yaptı. Merkez’in müdahaleleri gün içerisinde kurda düşüş sağlasa da aşağı yönlü hareketler sınırlı kaldı. TCMB’nin bugünkü hareket sonrasında bir aksiyonu şu an için yansımadı.
GRAM ALTIN BİN LİRAYI GEÇTİ
Döviz kurlarındaki artışla altın fiyatları, yurt içinde ise kur destekli rekor kırıyor. Geçen hafta perşembe günü 900 lirayı aşmış, cuma günü de 1.000 liranın üzerini test etmişti. Geçen haftayı 950 civarında tamamlayan gram altın fiyatları bu sabah yine bin lira sınırına hareketlendi. Yüzde 5 civarı yükselen gram altın fiyatları 995- bin 11 lira aralığında işlem gördü. Dünkü yükselişlerle birlikte çeyrek altın bin 630 liradan; Cumhuriyet altını ise 6 bin 510 liradan satıldı.
DEVLET BORÇLANMA ORANI YÜZDE 23’Ü AŞTI
Hükümetin ekonomi bilimiyle ters düşen faiz politikası piyasada işlemiyor. Merkez Bankası dört ayda dört indirimle faizi yüzde 14’e çekti. Ancak sürecin başında yüzde 17 olan tahvil faizleri 23’e kadar yükseldi. Konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan ZiraatBankası eski Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Babuşçu ‘’ Hazine’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 23,23 ile rekor kırdı. Merkez Bankası’nın 500 baz puan faiz indirdiği dönemde Hazine’nin 5 yıl vadeli tahvil faizi 700 puan yükseldi. Erdoğan faizi düşürmeye devam edeceklerini söylerken, Hazine’nin faizi ve kredi faizleri giderek artıyor’’ değerlendirmesini yaptı.