ALİ YILDIRIM | KARAR
Ekonomide rasyonel kriterlerin göz ardı edilmesinin olumsuz yansıması faiz konusunda da etkisini gösterdi. Kritik konuda hâlâ belirsizlik aşılamadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “MB Başkanı’yla görüştüm. Faizi düşürmemiz şart” çıkışı sonrası TÜİK’ten de dikkat çeken veri geldi.
Kurum, faiz indiriminde bir ön şart olan enflasyonu sokak oranlarına göre düşük açıkladı. Ardı ardına yaşanan iki gelişmeyle faiz indirimine ilişkin gündem oluştu.
HAZİRAN AYINDA DA ENFLASYON ARTIŞI DEVAM EDECEK
Ancak iki farklı veri açıklayıp birini kaldıran TÜİK, fiyatların mayıs sonunda arttığını dolaylı olarak ortaya koydu. Yüksek seviyenin hazirana da taşınacağı yansıtıldı.
Ekonomist Hakan Kara da “Haziranda fiyatlar değişmese bile enflasyon 0.55 olacak” dedi. Piyasayı tedirgin eden iklimi MB enflasyon raporunda dağıtmaya çalıştı. Enflasyon verilerinin hala yüksek seyrettiğinin altını çizen MB, haziranda da artışın devam edeceğini kaydetti.
HAZİRANDA ENFLASYON ARTACAK FAİZ İNDİRİMİ BEKLEMEYİN
Mayıs ayına ilişkin enflasyon verilerini sehven olarak 2 farklı veri yayınlayan TÜİK, haziran ayında enflasyonun artacağı mesajını verdi. Alınan fiyatların sadece sonuncusunu ortalamayı almadan yayınlayan kurum, en yüksek etiketin enflasyonunu yayınlamış oldu. Ortalamaya bakınca 0,55 puanlık fark hazirana kaldı. Merkez raporu da kapanma etkisiyle mayıs fiyatlarında düşüş yaşadığını paylaştı. Böylece yüksek enflasyonla faiz indiriminden bir adım daha uzaklaşıldı.
Türkiye’nin mayıs ayına ilişkin enflasyon karnesi belli oldu. Verileri önceki gün açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), iki farklı veri açıkladı. Sonrasında birini sildi. Yapılan hataya ilişkin dün açıklama yapan kurum, enflasyon bülteninde aktarım etkisini ölçmek amacıyla kullanılan ‘son gözlenen fiyatlar’ verisinin sehven ortalama fiyat olarak verildiğini paylaştı.
Mayıs ayında tüketici fiyat endeksinde bir önceki aya göre aylık artış yüzde 0,89 olarak kaydedilirken, yapılan yanlış aktarım sonucunda bültende yüzde 1,44 artış yazılmıştı. TÜİK enflasyon verilerini hesaplarken ay bazında fiyat topluyor. 1 ay içinde ortalama 5-6 kere fiyat toplaması yapan kurum, enflasyonu böyle hesaplıyor.
Ay başından sonuna kadar birçok üründe inceleme yapılırken, mevsimsel etkiyle fiyat düşüşlerinin yanı sıra fiyat artışları da gerçekleşiyor. Yapılan hatada da ay başında 0,89 olan ortalama ay sonunda 1,44’e ulaşmış. Böylece fiyatların ay başına göre, ay sonunda daha fazla arttığı görülüyor. İtiraf niteliğinde olan açıklama 0,55 puanlık payın şimdiden Haziran 2021’e kaldığını gösteriyor. Böylece yüksek enflasyon seyrinin devam edeceği dikkat çekerken, faiz indiriminden de bir adım daha uzaklaşıldığı gözüküyor.
Öte yandan Merkez Bankası da dün enflasyon raporunu yayınladı. Rapora göre, Mayıs 2021’de fiyatlar kapanmanın da etkisiyle düşük seyrettiği paylaşıldı. Mayıs ayındaki kapanmaya bağlı olarak faaliyetin kesintiye uğradığı bazı kalemlerde fiyat artışlarının düşük seyrettiği vurgusunu yapan TCMB bu kapsamda, döviz kuru gelişmelerine karşın, giyim sektörü başta olmak üzere temel mal enflasyonunun ılımlı bir seyir gösterdiğini belirtti.
TCMB’nin değerlendirmesine göre hizmet grubu enflasyonunun seyrinde kapasite kısıtlarına bağlı olarak yüksek fiyat artışı sergileyen ulaştırma hizmetleri etkili oldu. Mayıs’ta emtia fiyatlarındaki yükselişin genele yayılarak hızlandığını belirten TCMB Türk lirası cinsinden ithalat fiyatlarındaki gelişmeler ile bazı ürünlerde süregelen arz kısıtlarının etkisiyle üretici fiyatlarındaki hızlı artış eğiliminin devam ederek maliyet baskıları etkisini sürdürdüğünü belirtti. TCMB’ye göre bu gelişmelerle, çekirdek enflasyon eğilimi bir miktar gerilemekle birlikte yüksek seviyelerini korudu.
‘ERKEN GEVŞEME BEKLENTİSİ ORTADAN KALKMALI’
Şahap Kavcıoğlu, sadeleştirilmiş operasyonel para politikası çerçevesini koruyacaklarını belirterek, bu çerçevenin, aktarım mekanizmasını güçlendirdiğine ve para politikası duruşu iletişiminin daha sade ve net şekilde kurulmasına imkan verdiğine inandıklarını bildirdi.
Bu bağlamda, bir hafta vadeli repo faiz oranının temel politika aracı olmaya devam edeceğini vurgulayan Kavcıoğlu “Kararlarımızı veri odaklı bir yaklaşım içinde, enflasyon başta olmak üzere tüm makroekonomik veri akışını göz önünde bulundurarak, şeffaf ve öngörülebilir bir şekilde almaya devam edeceğiz.
Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor. Merkez Bankası kanunla kendisine verilmiş fiyat istikrarı amacına bağlıdır” ifadelerini kullandı.
‘DAHA ÖNCE VERİLMEYEN BİR BİLGİ’
Ekonomist Hakan Kara “Bu açıklamayla TÜİK’in daha önce vermediği bir bilgiyi edindik. Haziran’da fiyatlar değişmese bile aylık enflasyon 0,55 olacak (geçen yıl 1,13). Ay içinde fiyat artışının hızlanacağı kesin olduğuna göre Haziran’da yıllık enflasyonun artma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir” dedi.
Analist Baki Demirel ise “TÜİK enflasyonun aktarım etkisinden bahsederek Haziran enflasyonunun 0,55’ten düşük olamayacağını da ilan etmiş oldu. Bu, enflasyonun artış eğilimini sürdüreceği görüşümüzü doğrulamaktadır. Politika faizinin yüzde 19 da kalması kur baskısını artıracaktır” yorumunu yaptı.
MetroPOLL Araştırma kurucusu Özer Sencar “TÜİK Mayıs ayı TÜFE enflasyonunu yüzde 17 olarak açıkladı. Halkın sadece yüzde 6’sı bu kanaatte. Halkın yüzde 60’ından fazlası ise enflasyonun yüzde 30’un üzerinde olduğunu düşünüyor” yorumunu yaptı.
‘BİR GECEDE YİNE KİM KAZANDI’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TRT’deki programında yaptığı açıklamalar kuru zirveye taşıdı. Böylece ekonomistler yapılan programın ülkeye maliyetinin 90 milyar TL olduğu aktarıldı. CHP Milletvekili Gürsel Tekin “Paramızın değer kaybı yılbaşından bu yana yüzde 16’i aştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrasında piyasalar kapalı olmasına rağmen dolar/TL karşısında en yüksek 8.77 liraya, Euro ise 10.71 liraya ulaştı.
Böylece TL değer kaybında yeni bir rekoruna ulaşmış oldu” dedi. Biz bu filmi Naci Ağbal’ın istifası öncesinde de izlemiştik diyen Tekin “Artık bu durum şüphe etmenin ötesine geçmiş, doların yükselmesinden birileri kâr ediyor birileri de bu işe öncülük ediyor tezini güçlendiriyor! Aksi söylenebilir mi? Kimlerin bu kritik açıklamalar öncesinde döviz topladığının tespiti yapılmadığı sürece bu ülkenin gariban vatandaşı daha çok bedel ödemeye devam edecek” yorumunu yaptı.
‘ŞEHVEN AKTARILDI’
TÜİK bu aksaklıkla ilgili olarak yaptığı açıklamada bülten tablolarından daha ayrıntılı ve bölge detayında verilerin yer aldığı MEDAS’a yüklenen veriler ile haber bülteninde yer alan veriler arasında tutarsızlık tespit edildiği belirtildi. Yapılan incelemede; pandemi nedeniyle ülke genelinde 2021 yılı Mayıs ayında uygulanan tedbirlerin TÜFE üzerindeki etkilerini araştırmak ve literatürde ‘Aktarım Etkisi’ olarak geçen, enflasyonun takip eden aya aktarımını ölçmek amacıyla Kurum içi yapılan analiz çalışması sonuçlarının MEDAS veri tabanına sehven aktarıldığı belirlendi
FARK HAZİRAN AYINA AKTARILACAK
TÜFE hesaplamalarında ay genelinde oluşan ‘ortalama fiyatlar’ kullanılmakta iken, sehven veritabanına atılan ve aktarım etkisini ölçmeyi amaçlayan çalışmada ise ‘son gözlenen fiyatlar’ (günlük fiyat derlenen maddeler için son gün fiyatı, haftalık fiyat derlenen maddeler için son hafta fiyatı, iki dönem fiyat derlenen maddeler için ikinci dönem fiyatı) kullanıldı. Kurum, etki analizi sonucunda bulunan ve sehven veritabanına aktarılan aylık yüzde 1,44 değeri ile haber bülteninde yer alan aylık yüzde 0,89 değeri arasındaki fark, sepette yer alan maddelerin fiyatlarında haziran ayında hiçbir değişiklik olmaması durumunda takip eden aya aktarılacak katkı tahminini ifade ettiğini vurguladı.
‘YÜZDE 5 HEDEFİ UNUTULMADI’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’na faiz telefonundan sonra piyasalar alev almıştı. Enflasyonun yüzde 17, hedefin ise yüzde 5 olduğu, risk primimizin ise 400 puan seviyesinde seyrettiği bir dönemde Erdoğan “Bizim bir defa faizleri düşürmemiz şart, onun için de temmuz-ağustos, buraları bulacağız ki faiz düşmeye başlasın. Çünkü faiz yükünü yatırımların, maliyetlerin üzerinden kaldırırsak, maliyet enflasyonunu tetikleyen faiz olduğu için, orada da bir rahatlama dönemine girmiş olacağız” dedi.
Bu açıklamadan sonra TL yeni rekor kaybına imza attı. Açıklamaların ertesi günü Merkez Bankası Başkanı da ‘yüksek enflasyonla düşük faiz olmaz’ mesajı verdi.
Kavcıoğlu “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve 2023 yılında orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizini, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edeceğiz” dedi.