Türkiye'de gerek iktidarın gerekse muhalefetin en çok tartıştığı konuların başında gelen faiz oranları Merkez Bankası kararıyla 1 puan düştü. Merkez'in faiz indirimi kararı sonrası piyasada dolar ve euro'nun seyrinde yukarı yönlü bir hareketlenme gözlendi.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu, politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 18'e düşürdü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ekonomistlerin tahminlerinin aksine politika faiz oranını 100 baz puan indirerek yüzde 18'e düşürdü. Ekonomistlerin tepkisi ne oldu?
"DAHA YÜKSEK BEDEL ÖDEMEYE HAZIR OLALIM"
Eski Merkez Bankası başkanlarından Durmuş Yılmaz, faiz indirimi kararını eleştirdi. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Soframızdaki 5 zeytinden iki tanesi daha çalındı" dedi.
Durmuş Yılmaz şunları söyledi:
"TCMB süpriz yaparak politika faizini %19.0 dan %18 düşürdü. Bu kararla soframızdaki 5 zeytinden iki tanesi daha çalındı. Sabırsızlık yine baskın çıktı. Her zaman olduğu gibi yine başa döndük. Daha yüksek faize ve yüksek bedel ödemeye hazırlıklı olalım."
"ARKASINDA SARAY VAR İDDİASI"
Türkiye'yi yakından takip eden İngiliz ekonomist Timothy Ash ise, Merkez Bankası'nın kararını 'delilik' olarak nitelendirdi. Merkez Bankası'nın büyük bir risk aldığını belirten Ash, faiz indirim kararının arkasında "Saray" olduğunu ileri sürdü:
"İnanılmaz. Merkez Bankası, artan enflasyona rağmen faiz oranlarını düşürdü. Erdoğan ne istiyorsa onu alıyor. Lira şimdi çok daha kırılgan. Bu tam anlamıyla bir delilik. Şimdi 128 milyar dolarlık skandalın 200 milyara çıkıp çıkmayacağını merak ediyorum."
Prof. Dr. Yalçın Karatepe ise, Twitter hesabından, karar sonrası yaptığı açıklamada dövize işaret etti.
Ekonomist Mustafa Sönmez ise, faizlerin indirilmesi için hiçbir makul gerekçenin bulunmadığını belirterek şunları söyledi:
"Saray talimatı kararı belirledi. Faizi 1 puan da olsa indirecek hiçbir makul gerekçe yok. Sırf, tek adamın dediği boş çıkmadın diye faiz indirdiler. Kredi faizlerine bir etkisi olmaz, dolar fırladı. Bununla uğraşsınlar bakalım."
.
.