Dolarda çarpıcı detaylar: Dün yükseldi, bugün düştü yarın ne olacak?

Küresel piyasalarda gerilemeye devam ederken Türkiye'de ise yurt içi piyasalarda dolar kuru 8.44 TL'den işlem gördü. Piyasaları yorumlayan analistler iç siyasi gündemin nasıl şekilleneceğine ilişkin endişelerin dolarda hareketlenmeye neden olduğunu belirtiyor. TL’nin direnebilmesi için emtia fiyatlarında gerileme ve turizm sezonunu tahminlerden çok daha yüksek bir gelirle kapaması ön şart olarak görülüyor. Peki bu şartlar karşılanabilecek mi? Siyasi gelişmeler piyasaları nasıl etkileyecek?

25 Mayıs Pazartesi günü 8,4877 seviyelerini gören dolar 8.50 kritik direncine yaklaştı. Dolar kuru yeni haftanın ikinci günü olan 26 Mayıs 2020 Salı günü bir kez daha düşüş yaşadı. Euro ve İngiliz Sterlini'ne oranla dolardaki düşüş daha sert gerçekleşti.

Dün Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Oğuzhan Özbaş görevinden alındı ve yerine Prof. Dr. Semih Tümen atandı. Bu flaş değişiklik global fonların kulağına ancak dün akşam saatlerinde gitti. Global fonlar TCMB’de her üst düzey kadro değişimini, faiz indirmek için bir bahane olarak algılıyor.

ABD'de enflasyonun son 13 yılın zirvesinde olduğu açıklanırken ve FED'in bu senenin Eylül'inde varlık alımlarını azaltmaya gideceğini açıklaması ve 2022 Mart ayında da bu kararı uygulaması bekleniyor.Tüm bu olumsuz koşullara rağmen dolar neden Türk Lirası karşısında yükselmeye devam ediyor? İşte doların TL karşsısında yükselmesini tetikleyen belli başlı ekonomik unsurlar...
TL’nin dünkü seyri satış baskısının tamamen Türkiye özelinde olduğunu da gösterdi. Gelişmekte olan para birimleri genelinde dün yüzde 0.1 ile yüzde 0.6 arasında değer kazancı yaşanırken TL, dolar karşısında günü yüzde 0.6 civarında değer kaybı ile tamamladı.

Analistler, yeni tip koronavirüs salgını sonrası ekonomilerdeki toparlanmaya ilişkin belirsizlikler ve enflasyon endişelerinin etkisiyle risk algısında bozulma yaşandığını, bu durumun gelişmekte olan ülke para birimleri üzerindeki baskıyı artırdığını söyledi.

Gelişmekte Olan Ülke FX dolara zıt tepkiler veriyor, çünkü sene sonuna doğru Fed’in tahvil alımlarında azaltmaya geçmesi bekleniyor. Bu durumda, ABD doları cinsinden fonlama maliyetleri yükselecek. Türkiye, Peru, Romanya ve Kolombiya gibi aşırı FX borcu taşıyan ve ödemeler dengesi “kırılgan” yani, şoklara dirençsiz olarak algılanan ülkelerin para birimleri satılıyor. Ek olarak yerel para birimleri cinsinden DİBS’den çıkış var. TL’nin sürekli değer kaybı denemelerinin birinci nedeni bu.

TCMB’de başkan yardımcısı değişimi ancak dün öğleden sonra yabancı basın vasıtasıyla global fonların kulağına gitti. O saatten sonra da satışlar başladı. Global fonlar nedenlerini araştırmaksızın, TCMB’de her üst düzey kadro değişimini, faiz indirmek için bir bahane olarak algılıyor.
Tabii, TL’nin tökezlemesinin içsel nedenleri de var.

Dünya Gazetesi’nin haberlerine göre:

SEDAT PEKER İDDİALARI SİYASETİ NASIL ETKİLEYECEK?

Analistler, satışları tetikleyecek somut bir gelişme yaşanmadığını, bununla birlikte, CHP’nin erken seçim çağrısını yenilemesi, sosyal medyada bu konuda paylaşımlar yapılması ile Sedat Peker iddialarının siyaseti nasıl etkileyeceği belirsizliğinin stres yarattığını söyledi”.

Yukarda sayılan nedenler, yerleşikleri yeniden döviz alımına yönlendirmiş olabilir. Ek olarak, siyasette sular durulacak gibi değil. Yani, TL’den kaçış uzun soluklu olabilir.

Son olarak, 14-15 Haziran’da gerçekleşecek Erdoğan-Biden zirvesi öncesi iki devlet arasında ilişkiler limoni. İsrail’in Filistine düzenlediği son saldırı, Erdoğan’ın Netanyahu ve Biden’ı ağır bir dille eleştirmesi sonucunu doğurdu. Beyaz Saray da aynı sertlikte karşılık vedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Orta Doğu gezisinde Türkiye’yi es geçiyor. Fakat, halihazırda üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Wendy Sherman zirve öncesi temaslarda bulunmak üzere Ankara’da.

Türkiye’yi tanıyan yatırımcılar 14-15 Haziran zirvesinin önemini kavrıyor. Eğer iki lider S-400ler ve Kuzey Doğu Suriye konularında anlaşamazsa, ABD’den ek CAATSA yaptırımları devreye girebilir.

Nihayetinde, Türk mali varlıklarında yeni bir çalkantı dönemi başladı. Bu çalkantı en erken Erdoğan-Biden zirvesinde uzlaşmayla biter. Uzlaşma değil, yaptırıma yönelik bir süreç başlarsa, gözler iç siyasete dikilir. Erken seçime yönelik tüm işaretler satılır.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Döviz mevduatı yarım milyar dolar geriledi
Merkez Bankası anketinden çıktı! Zam yağmuru geliyor
Uzmanından dikkat çeken altın yorumu: Sınıra dayandı şakası yok

Ekonomi Haberleri