Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz politikasında kararlı olduğunu yinelemesi sonrası salı günü dolar/TL 13,45’e kadar çıkmıştı. Ertesi gün kısıtlı seviyede de olsa düşen dolar/TL kuru günü 12 TL’nin altında kapatmıştı.
Bloomberg, bu düşüşün devlet bankalarının dolar satması sonrası gerçekleştiğini öne sürdü.
Piyasanın dün Birleşik Arap Emirlikleri'yle imzalanan 10 milyar dolarlık anlaşmadan da etkilendiği bildirilmişti.
Öte yandan BAE Merkez Bankası’yla bir swap anlaşması için ön görüşmelere başlanmıştı.
Bu gelişmeler bankacılara göre TL’yi destekleyecek nitelikte ancak çoğu bankacı önümüzdeki dönemde enflasyonun yüzde 30’u aşma ihtimali nedeniyle endişelerin sona ermediğine dikkat çekti.
Reuters’ın görüşlerine başvurduğu işlemciler ise piyasada Merkez Bankası (MB), Hazine veya bir başka kamu kurumu müdahalesi görmediğini söyledi. Reuters, dün özellikle kurumsal ve bireysel taraftan sınırlı döviz satışları görüldüğünü aktardı. Bir önceki gün ise yabancı tarafında TL’ye sınırlı da olsa geçişler görülmüştü.
2001'DEN BU YANA İLK
Öte yandan, şu an piyasalar açısından bir diğer önemli sorun ise kur alış-satış fiyatı arasındaki fark. Bloomberg’in hesaplamasına göre alış-satış arasındaki fark bu ay, şubat 2001’den bu yana en yüksek seviye ulaştı.
Erdoğan’ın yüzde 20’ye dayanan resmi enflasyona rağmen yüzde 15’lik politika faizini memnuniyetle karşıladığını söylemesinin ardından Türkiye’nin kredi temerrüt risk primi (CDS) de 489 puanla bir yılın zirvesini görmüş durumda.
CDS en son mart ayında Erdoğan’ın gece yarısı kararnamesiyle MB başkanı değişikliği yapmasının ardından 306 puandan 482 puana fırlamıştı.