HAVA ASAL
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 'Sorunlu Alacakların Çözümlenmesine İlişkin Rehber' ile 'Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber' olmak üzere 2 yeni rehber hazırladı. Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeler bu gün yürürlüğe girdi. Yapılan bu düzenlemeleri KARAR'a yorumlayan Ekonomistler Platformu Başkanı ve Karar Gazetesi yazarı Oğuz Demir 'Erken seçimin zilleri çalıyor', Ekonomist Atilla Yeşilada 'Batık kredilerin yabancılara satılabileceğini' Ekonomist Mustafa Sönmez ise 'Tırmanan bir enflasyon varken kredi kullandıracak lüksümüz yok' dedi. İşte BDDK'nın yaptığı yeni düzenlemenin anlamına dair üç ekonomi uzmanının çarpıcı yorumu...
NE OLDU?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, vatandaşın ve iş dünyasının normalleşme döneminde finansman erişimini kolaylaştıracak kararlar aldı. Öte yandan; iki yeni rehber de bugün itibarıyla yürürlüğe alındı.
1- KREDİ TAHSİLİ İÇİN BAĞIMSIZ BİR BİRİM KURULACAK
'Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'e göre; bankaların sorunlu alacaklarının yönetim ve azaltım faaliyetleri olarak tanımlanan çözümleme süreci ile ilgili olarak kredi tahsis biriminden bağımsız bir çözümleme biriminin kurulması, üç yıllık sorunlu alacak yönetim stratejisi ve yıllık operasyonel planlarının hazırlanması zorunlu tutuldu.
2- BANKALARDAN KREDİ ALINMASINI KOLAYLAŞACAK
'Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber'de öncelikle tahsis ve izleme süreçlerine ilişkin tesis edilmesi gereken kurumsal çerçeveden ne beklenildiği açıklanırken, söz konusu çerçevenin etkinliğinin temini için oluşturulması gereken uygulamalardan bahsediliyor.
Rehberin ilerleyen bölümlerinde tahsis süreçlerine, fiyatlamaya ve teminat değerlemesine ilişkin bankaların uygulaması beklenen yenilikler ve geliştirmelere ilişkin hükümler sıralanıyor.
Son bölümde ise izleme süreçlerinin kalitesinin artırılması için bankalardan tesis etmesi beklenen sistem ve altyapıya ilişkin hükümler yer alıyor. Rehberin ekler kısmında bankalara yol gösterici olması bakımından birtakım kriterler ve toplamasında fayda görülen veriler yer alıyor.
KARAR: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, kredi yönetmeliğinde yaptığı değişiklik ile bankaların sorunlu alacaklarının tahsisi için bir birim oluşturdu. Bununla birlikte vatandaşların daha rahat kredi alabilmesi için düzenlemeye gitti. Bu iki gelişmeyi nasıl okumalıyız?
Oğuz Demir
ERKEN SEÇİMİN ZİLLERİ ÇALIYOR YENİ YILIN İLK ÜÇ AYINDA SEÇİM VAR
OĞUZ DEMİR: Son 2 yıldır Türkiye'nin yaşadığı bir ekonomik kriz var. Hükümet daha öncede bu tip krizlerden vatandaşı rahatlatarak çıktı. Burada bir kez daha aynı mekanizmayı denemenin hazırlığı var. Burada bir arka plan hazırlığı var. Bir ihtiyaç olması durumunda kullanmak için hazırlık yapılıyor. Borç almış ama ödeyemeyenlerin yeniden borç almasının ön hazırlığı yapılıyor.
EN GEÇ MART'TA SEÇİM VAR
Benim kanaatim şu pandemi sonrası ister istemez bir canlanma yaşanıyor. Hükümet bir daha kapanma olmazsa ve canlanma da devam ederse bu ekonomik hareketlenmeyi krediler ile desteklemek istiyor. İktidar faiz ve enflasyon sarmalından bir parçada olsa çıkabilirse bir erken seçimin zilleri çalıyor. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde Ocak, Şubat en geç Mart gibi bir seçim gözüküyor.
Her halükarda Türkiye ekonomisi bir canlanma yaşayacak bu canlanma ekonomide kalıcı rahatlama için kullanılmalı bir seçim için kullanılmamalı. Bu büyük hata olur.
BATIK KREDİLER YABANCILARA SATILABİLİR
ATİLLA YEŞİLADA: Vatandaşların kredi almasının kolaylaştırılmasını açıkçası çok garip buldum. Bir hafta önce BDDK bireysel kredi kullanımını zorlaştırdı. bu gün yapılan bir seçim hazırlığı olabilir. Burada BDDK'nın itiraf etmediği ama bütün dünyanın bildiği bir gerçek var. Batık ve muhtemelen batacak kredilerin oranı yüzde 4 değil yüzde 15 civarında. Benim hesabıma göre 60 milyar dolar tutarında bir kredi buharlaştı. Şirketlerin bunu ödeyecek gücü yok. Bu borçlar yeni düzenlemelerle sürekli öteleniyor. Bunu yapmasalar bankalar yeni teminat koymak zorunda kalacak.Şu anda kimse kendi bankasına para koyacak halde değil. Bankalar batık kredileri satmak istiyor. Bu kredilerin arkasında değerli olan mülkler var. Ya fabrikalar ya da değerli emlak var. Bankalar şirketlerden ve vatandaşlardan alacaklarını yabancı bankalara daha düşük miktarlarda satabilir. Bankaların kredi verecek gücü yok tükendiler.
Mustafa Sönmez
TIRMANAN BİR ENFLASYON VARKEN KREDİ KULLANDIRACAK LÜKSÜMÜZ YOK
MUSTAFA SÖNMEZ: Bankalar tahsili gecikmiş alacaklar konusunda sıkışmış durumda. Hem şirketlerden hem de vatandaşlardan alacaklarını tahsil edemiyorlar. Bu alacakların yapılandırılması bir oyalamadır. Bankaların kredi kullandırmak gibi bir lüksleri yok. Tırmanan ve kontrolden çıkan bir enflasyon varken kredi kullanımını teşvik edecek bir ortam yok. Burada amaç sadece bankalar ve borçlular arasında bir yumuşama sağlamak. Bu borçlulara bir nefes aldırmaya çabasıdır. Bu çabaya destek veren bankalarda başka vaatlerle ödüllendirilecektir.