YUSUF ZİYA CÖMERT / ANKARA
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Milli Eğitim Bakanı olan Ziya Selçuk, Ankara Palas’ta medyanın Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirlerinin katıldığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Makro eğitim politikalarıyla ilgili bir soru üzerine Selçuk, “2 ay içerisinde 3 yıllık bir program açıklayacağız. Hangi ay, hangi sene ne yapmak istediğimizle ilgili program sunacağız. Nereye gelmek istediğimiz konusunda arzu ve hayallerimizi paylaşacağız. Hiçbir öğrencimiz, hiçbir velimiz sürprizle karşılaşmayacak. Oyunun ortasında kurallar değişmeyecek. Elbette beceremeyeceğimiz, başaramayacağımız şeyler olacak. Aslında bu 2040’ların dünyası için bir hazırlık” cevabını verdi. Yahya Kemal’in ‘imtidad’ sözü ile yenilenerek dönüşmekten bahsettiğini ifade eden Selçuk, “Bu inovasyonu da aşan bir kelimedir. Bizim yenilerek dönüşmek için ‘gemiyi kenara çekip sıfırdan yapıyoruz, her şeyi değiştiriyoruz, reform yapacağız’ öyle bir şeyimiz yok. Bunlar işlevsel değil. ‘Şunu toptan değiştiriyoruz, bunu getiriyoruz’ bu bizim dilimiz değil” bilgisini verdi.
BİZİM İÇİN HER YER OKUL: Öğrencilerin sosyal medya kullanımı konusundaki düşünceleri sorulan Selçuk, “Her yeri okul olarak görüyoruz. Aydınlığı her yere taşımak istiyoruz. Günde 4-5 saat sosyal medyada dolaşan çocuklarımız var. Bunları bir şekilde algılamak zorundayız. Yasaklamaktan bahsetmiyorum. Eğitim sistemimizi bir öğrenme ve beceri sistemine dönüştürmek ana hedefimiz. Bunları nasıl yapacağımız inanın bizim ve uzmanların kafasında çok net. Diploma temelli değil, vasıf temelli gideceğimizin işaretlerini göreceğiz” dedi.
MATEMATİĞE ENGEL, SİSTEM: Bir ülkenin sınav merkezli bir eğitime sahipse matematiğin işlem temelli, sınav merkezli olmayan bir eğitimde ise matematiğin anlam temelli yapılacağına işaret eden Selçuk, “Çocuklarımızın anlam temelli bir matematik öğreniminin önündeki engel zaten eğitim sisteminin kendisi. Yani sınav temelli bir sistem. Eğer biz zaman içerisinde sınav temelli bir sistemin ateşini düşürüp ve gerçekten insanların bulundukları bölgelerde tabii bir akışla eğitim almasına fırsat veren bir yapıyı götürebilirsek o zaman sınavın baskısı azalacak. Çocuğun üç senede gördüğü matematiği belki altı senede vereceğiz” değerlendirmesi yaptı.
BU SİSTEMDE WHATSAPP ÇIKMAZ: “Türkiye’den neden dünya ölçeğinde bilim adamı, mucit, bir şair çıkmıyor? sorusuna Selçuk şu cevabı verdi: “İngiltere de Almanya da Fransa da çıkaramaz. Bunun bir ekosistemi var, bunun sermaye üretim sistemi vardır, çok katmanlı teşvik modelleri var. Yani bir ekosistemin içinde ortaya çıkar bu tür şeyler. Türkiye için bu tür bir şey oluşturabilmek bir ekosistem oluşturmakla ilgili. Bunun için eğitim engel değil, açımlayıcı olmalı. Bunun alt yapısı oluşturulduğunda çocuklar bu tür şeyler patır patır aaçacak. Sınav temelli eğitim sistemimiz olsun bu tür uluslararası insanlarımız çıksın diyorsak böyle bir şey mümkün değil. Bütün mesele, sınavın baskısı konusunda Türkiye’de oluşan örgütlü yapıyı kırmak ve bunun devamını getirebilmek.”
KİTLESEL EĞİTİM YOK EDER: Bakan Selçuk, yabancı dil öğretimi ile ilgili aynı metodolojiyi ülkenin tamamı için kullanmak gibi Türkiye’nin kitlesel bir yaklaşımının bulunduğunu belirterek, “Kitlesel olarak öğretim yapılan ülkeler, kitlesel olarak yok olurlar” dedi. Bölgesel konuları da dikkate alarak nokta atışı yapılması gerektiğini, belki pilot ve laboratuvar okulları yapılabileceğini belirten Selçuk, “Endemik ögelerimizi biraz büyütmemiz lazım. Bunlar olduğunda inanın birkaç sene içinde yeni yetişen çocuklarınızın İngilizce ile ilgili nasıl mesafe aldığını, matematikle ilgili bir değişime doğru gidildiğini fark edeceksiniz. Belki 4-5 sene içinde PISA’da niye yükseldiğimizi çok net olarak göreceksiniz. Bütün yapılması gerekeni ekibimiz net görüyor. Bilinmeyen ve yeniden icat edilmesi gereken bir şey yok” diye konuştu.
ORTA EĞİTİMİ TUZAĞI VAR: LGS’ye de değinen Bakan Selçuk “Önümüzdeki sene bu sınavın çocukları huzursuz eden kısımlarıyla ilgili her türlü önlemi alacağız ve çok daha sakinbir sınav dönemi geçecek” dedi. Eğitim sisteminin yapısal dönüşüme ihtiyacının olduğunu yineleyen Selçuk, şunları kaydetti: “Nasıl orta gelir tuzağı varsa Türkiye’de orta eğitim tuzağı var. O sebeple biraz zaman gerekiyor. Eğer ilk düğmeyi sağlıklı iliklersek bunun yolu evrensel anlamda açık. Ne yapılması gerektiği belli. LGS ile ilgili kurulmuş bir kılavuz var. Tercih ettğim bir şey değil ama bu sene devam edeceğiz. Yeni bir sistem değişikliği yok.”
ÖNCELİĞİMİZ DEZAVANTAJLI ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLER
Açıklamalarına “Öğretmen performansıyla ilgili ilan edilen şeyin işlevsel olduğunu düşünmüyorum ve böyle bir şeyi Bakanlık olarak uygulamayacağız. Ben önce kendi performansımdan başlamayı tercih ederim” diyerek devam eden Selçuk, sözleşmeli öğretmenlere sasğlık durumundan dolayı tayin hakkı tanıyacaklarını belirtti. Atanamayan öğretmenler konusuna da değinen Selçuk şunları açıkladı: “Atanamayan öğretmen meselesi bizim için bir istatistik meselesi değil, bu bir insan meselesi. Sayılar üzerinden bu tür konuları konuşmak bana çok doğru gelmiyor. Yapabileceğimiz şeyler sınırlı fakat tam da bu konuda çok net bir raporu ortaya koyup halka açıklayacağız. Önceliğimiz dezavantajlı çocuklar ve öğretmenler olacak.”