Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Gürcan Altun, sınır kenti Edirne başta olmak üzere bütün sınır kapılarının kapatılmasını istedi.
"TEMASLILARIN NEREDEN VE NASIL İZOLE EDİLDİĞİNİ BİLİNMİYOR"
Gazete Duvar'ın haberine göre, basın toplantısı düzenleyen Altun şunları kaydetti: "Temaslıların nerede ve nasıl izole edildiği şu an bilinmiyor. Çünkü bu gidişle bakıldığında temaslı sayısının 10 binlere yansıyacak rakamlarda olduğunu biliyoruz. Bu rakamlara ne yurt yeter ne de başka kuruluşlar.
"HALA TEST SAYILARIMIZ ÇOK DÜŞÜK"
Bölgemizde, son iki hafta içerisinde gebe ve çocuklardaki vaka sayılarında ciddi bir artış mevcut. Uzunköprü ve Keşan ilçelerinde günlük vaka sayıları 10'un altına düşmüyor. Bireylerin ek hastalığının olması ölüm oranlarını da arttırıyor. Hala test sayılarımız çok düşük, test sayılarının arttırılması, özellikle temaslılara mutlaka testlerin yapılması son derece kıymetlidir.
Edirne'nin sınır kenti olduğunu hatırlatan ve vakaların hızla yükseldiğini belirten Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Gürcan Altun, "Sınır kapıları derhal kapatılmalıdır. Şehre giriş-çıkış kısıtlaması, en az 14 gün süre ile sokağa çıkma kısıtlaması
"KASIM SONUNDA SAĞLIK KURUMLARI KİLİTLENMİŞ OLACAK"
Altun, salgının bu şekilde yayılması durumunda Edirne de dahil bütün ülkede Kasım ayının sonunda sağlık kurumlarının kilitlenmiş olacağını söyledi. Altun acil olarak yapılması gerekenleri şöyle özetledi:
"Bir sağlık çalışanının hasta olması durumunda onunla temasta olanların en az bir hafta süreyle testleri negatif olsa bile karantinada kalması gerekir. Dolayısıyla burada hem sosyal hayatın kısıtlanmasına yönelik yapılacaklar hem sınır kapılarının kapanması hem de test oranlarının arttırılmasıyla birlikte bu süreç daha sağlıklı yürütülebilir. Sağlık kurumlarının kilitlenmesinin önüne geçilmesi gerekir aksi halde içinden çıkılamaz bir süreç bizi bekliyor gibi görünüyor."
"SINIR KAPILARI DERHAL KAPATILMALIDIR"
Bir sınır kenti olan Edirne'de vakaların hızla yükseldiğini söyleyen Altun, şunları söyledi:
"Sınır kapıları derhal kapatılmalıdır. Şehre giriş-çıkış kısıtlaması, toplumsal hareketliliğin azaltılması, en az 14 gün süre ile sokağa çıkma kısıtlaması veya yasağı sosyal devlet ilkesine uygun olarak, temel, zorunlu ve acil mal, hizmet üreten işler dışında tüm işlerde çalışmaların durdurulması olmak üzere virüsün yayılmasını azaltacak, durduracak önlemler hızla hayata geçirilmelidir."
"ŞU AN 14 GÜN DE ARTIK YETMEYECEKMİŞ GİBİ"
Bu arada "Türkiye'de salgın tsunami gibi, ciddi bir yükseliş var" diyen Prof. Dr. Bengi Başer, kritik açıklamasını şu sözlerle somutlaştırdı, "Şehirlerarası iletişimi minimuma indirebilmek ve ciddi bir kapanmayla ama şu an 14 gün de artık yetmeyecekmiş gibi" dedi.
Başer şunları kaydetti: "Şu aşamada belki 1 ay kapanmak daha doğru olur ama işin ekonomik yönü var. Kapanamamanın da en büyük nedeni bu. Biz ancak sağlık açısından bakabiliyoruz ama ekonomik yönü devlet büyüklerinin sorumluluğunda, bu iş kolay bir değil ancak kapanmadan bu işi şu aşamada yürütmek çok zor."