İşte Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları;
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından bir takım tedbirler alınmıştı. Bilindiği gibi bu tedbirlerden birisi kamu görevlilerinin yurt dışına çıkarken, çıkmalarına sakınca yoktur diye bir belge aranıyordu.
Ayrıca yakınları ad böyle bir uygulamaya muhatap oluyordu. Bunun yanında KKTC Ukrayna ve Gürcistan'a gitmek isteyen vatandaşlar kimlikleriyle gidiyorlar.
Kamu görevlisiyle bu belge isteniyordu. Bu bir takım zorluklara da yol açıyordu. Ancak o şartlarda bu tedbirin alınması gerekiyordu. Bu tedbire 15 Kasım'dan itibaren artık ihtiyaç kalmamıştır.
Artık kamu görevlileri, izin aldıkları takdirde yurt dışı seyahati yapabileceklerdir. Başka bir sorgulama da yapılmayacaktır. Zira, adli olarak yurt dışına çıkma yasağı konulanlar dışında vatandaşlarımız rahatlıkla yurt dışına çıkabileceklerdir.
BARZANİ'NİN İSTİFASI
Kuzey Irak bölgesel yönetiminin aldığı referandum kararı gayri meşru bir karardı. Bütün ikazlara rağmen geri dönmedi. Bu karar bölgeyi daha büyük sıkıntılara sokacak bir karardı. İstikrarsızlığı artıracak, bölgede beklenmedik yangınlara yol açabilecek bir karardı. Türkiye haklı uyarılarını yaptı ve muhataplarıyla çok net bir şekilde görüşerek kararlarını ifade etti. Ancak referandum yapıldı.
Ortaya çıkan sonuçlar gösteriyor ki, bu büyük bir yanlıştı. Yanlış hesap, Ankara'dan Bağdat'tan Tahran'dan döndü. Barzani belki büyük hesaplar yaptı, Dimyat’a pirince gideceğini hesap ederken eldeki bulgurdan oldu. Barzani yaptığı hatalarla yüzleşmesi şarttır. Sadece referandumu dondurdum demesi bu meseleyi çözmez.
Barzani’nin 1 Kasım’dan geçerli olarak Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi başkanlığı yetkilerini kullanmayacak olması elbette bölgede yeni bir dönemi başlatacaktır. Barzani parti başkanlığından ayrılmıyor. Bundan sonra yönetimin başına kim gelecek, parti başkanı kim olacak? Bunlar bizim karar vereceğimiz konular değildir. Barzani ortaya çıkan fotoğraf karşısında önce referandumu dondurmak sonra da yetkilerini devrettiğini açıklamak zorunda kalacaktır. Daha fazla zorluk yaşadığını biz elbette biliyoruz. Türkiye olarak diyoruz ki, taraflar sorunu çözüme kavuşturmalı ve iki taraf bu anayasanın koyduğu ilkelere göre bir çözüm bulmalıdır.
BÜLENT TEZCAN'NIN ERDOĞAN'A YÖNELİK SÖZLERİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın, Cumhurbaşkanımız hakkında söylediği sözleri kabul etmek mümkün değildir. Bu büyük bir edepsizliktir, ahlaksızlıktır, terbiyesizliktir, seviyesizliktir. CHP, geleneğinde halkın seçtiklerine karşı büyük bir tahammülsüzlük, büyük bir düşmanlık hissi var. rahmetli Adnan Menderes’e diktatör dediler, idamı bir kısmı alenen bir kısmı sessizce alkışladılar. Halkın adamı Özal’a da saldırdılar, itibarsızlaştırmak için aynı şeyleri yaptılar. Şimdi de Türkiye Cumhuriyeti halkının doğrudan doğruya seçtiği Recep Tayyip Erdoğan Beye aynı şekilde saldırmaktadırlar.
Bunu şiddetle kınadığımızı buradan bir kez daha ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin faşist bir devlet olmadığın, Türkiye’de de faşist ve diktatörün bulunmadığının en büyük ispatı, sayın Tezcan gibi birisinin çıkıp bu edepsizliği yapmaya cüret etmesi ve yapmasıdır. Türkiye’de bir diktatör olsa idi, Bülent Tezcan göğsünü gere gere efelenip böyle bir cümle sarf edemezdi. Bu bile Türkiye’de faşizmin, diktatörlüğün olmadığının en büyük ispatıdır. Kendi yaptığı terbiyesizlik kendisini tekzip etmektedir. Esasında bu bir akıl ve ruh sağlığı sorunu olan insanların yapabileceği bir iştir. Edep büyük bir taç, onu taşıyanı yükseltir. Cumhurbaşkanı hakkında herkesin bir edep ölçüsü içinde konuşması, eleştiriyi bu çerçevede yapması asgari bir adabın, edebin gereğidir. Ama maalesef biz bunu burada göremiyoruz.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendi, bütün siyasi hayatı demokrasimizi kurumsallaştırma, geliştirme, insan hakları konusunda Türkiye’nin standartlarını yükseltmek için büyük mücadeleler verdi, bedeller ödedi.
AHMET EDİP UĞUR'UN İSTİFA EDERKEN SÖYLEDİĞİ 'TEHDİT EDİLDİM' İDDİASI
Bugün belediye başkanı olarak hizmet ettiler, yarın başka görevlerle siyasette milletin ve ülkenin hizmetinde olmaya devam edecektir.
Sayın Edip Uğur’un partiden de istifa etmesi kendi bireysel tercihidir. Tek taraflı alınacak bir karardır, onu almıştır. Bizim ona dair söyleyecek bir şeyimiz yok. AK Parti’nin kimseyi tehdit etmesi de asla kabul edilemez. Böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. Varsa öyle bir şey sayın Edip Uğur, yasal yollar açıktır. Adımları atıp atmamak konusunda kendisi değerlendirecektir.
TEOG KONUŞULMADI
TEOG konusu bugün Bakanlar Kurulu’nda konuşulmadı. Milli eğitim Bakanlığımızın müsteşarı da bulunmadı. Ancak başbakanımız ve hükümetimiz bu hususun netleştirilmesi konusundaki çalışmaları yakından takip ediyor. Kısa bir süre sonra bu konu bizzat başbakanımız ve milli eğitim bakanımızla açıklayacaktır.
BAŞBAKAN’IN ABD ZİYARETİ
Sayın başbakanımızın ABD ziyaretiyle ilgili netleşmiş bir tarih yok.
UYUM YASALARI
Uyum yasaları konusunda Başbakanlık'ta kanunlar kararlar genel müdürlüğümüz var. orası büyük bir çalışma yürütüyor. Binlerce yasa tarandı. Ve bunlarda neler yapılacağı hususunda tespitler yapıldı. Adalet bakanlığımız da ciddi çalışmalar yürütüyor. Onlar da ciddi noktaya geldi. 2018 bu anlamda uyum yasalarının parlamentoya sevk edildiği, bazılarının yasalaşma imkanının bulunduğu bir yıl olacaktır.
HABUR’A ALTERNATİF İKİNCİ SINIR KAPISI
Türkiye ile Kuzey Irak Bölgesel Yönetim arasında Habur sınır kapısı var. Bu şu an açık durumda. Bir çalışma başlatıldı, İbadi’nin ziyaretinde bu konular ele alınmış ve çalışmalar devam ediyor. Türkiye sınır kapılarının ve petrol boru hatlarının Irak hükümeti tarafından kontrol edilmesinin daha doğru olacağını ifade etmiş ve bu konuda Irak hükümetinin çabalarına destek olacağını açıklamıştır.
İRAN, IRAK İLE İLGİLİ SINIR KAPILARINI AÇMA KARARI ALDI
İran böyle bir adım atmış olabilir. Ancak Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin kontrolünde olan sınır kapısının Irak hükümeti tarafından devralınması çalışmaları sürüyor.
TAŞERON İŞÇİLERLE İLGİLİ GELİNEN SON DURUM
Bugün taşeron işçilerle ilgili herhangi bir görüşme yapılmadı. Ancak hazırlıklar son noktaya geldi. Yıl sonu veya yeni yıl başında bu konu parlamentonun gündeminde yer alacaktır.
Yarın başbakanımız engelli vatandaşlarımızla ilgili önemli açıklamalarda bulunacak.
YAZ SAATİ UYGULAMASI
Danıştay bu konuda yürütmeyi durdurma kararını verdi. Bakanlar kurulumuz yeni bir karar aldı. Alınan karar Danıştay’ın kararına uygundur. Ancak saat uygulamasında bir değişikliği içermemektedir. TBMM gündeminde olan torba yasanın içerisinde yaz saati uygulamasına ilişkin bir yasal düzenleme de konulmuştur. Önümüzdeki günlerde bu yasa Meclis’ten geçecektir.