Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Derneği (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen 'Ortak Akıl'a konuk oldu, Taha Akyol ve Mustafa Karaalioğlu'nun sorularını cevapladı.
Ülgen'in açıklamaları kısaca şöyle:
"Enerjide dışa bağımlı bir ülke için keşfedilen doğal gaz her anlamda çok sevindirici. Fakat işin çok başındayız. Çünkü şu an sadece tahmini bir kaynak var. Öncelikle tahmini kaynağı; kanıtlanabilir bir kaynağa çevirmeliyiz. 'Türkiye, farklı bir eksene giriyor' şeklinde iddialı bir söylem geliştirmek açıkçası zor. Sadece bir enerji kaynağı üzerinden ekonomide sıçrama olması zor. Bunu dünyada başaran çok az ülke var.
Mısır, Türkiye'nin çıkarlarını suistismal etmemek için Yunanistan ile anlaşmaya yanaşmadı. Fakat Mısır, Rodos ve Girit'e sınırlı bir kıta sahanlığı tanıdı. Yunanistan aslında istemediği bir kıta sahanlığını kabul etmek zorunda kaldı.
Yunanlılar 20 yıldır Mısır ile deniz yetki anlaşması için müzakere ediyordu. Ama Mısır'ı ikna etmemişlerdi. Ne zamana kadar? Türkiye'nin Libya ile imzaladığı deniz yetki anlaşmasına kadar. O anlaşma olunca Mısır, Yunanlılarla anlaştı. Çünkü Türkiye'nin anlaşması, Libya'ya deniz yetkisi veriyordu. Mısır, bunu tehdit olarak gördü. Yunanistan ile Mısır anlaşmasını; bir anlamda Türkiye ile Libya arasındaki anlaşma tetikledi.
Türkiye, Yunanistan ile müzakere etmek istiyor. Şimdi Almanya'nın girişimi ile bu müzakereler yeniden başladı. Almanya aslında Türkiye'nin siyasi hedefini destekleyecek bir pozisyon aldı. Bu nedenle AB'nin Türkiye karşıtı bir pozisyonu yok.
Ben S-400 alımlarının başta beri yanlış bir tercih olduğunu düşünüyordum, bu düşüncem de değişmedi. Muhtemelen 15 Temmuz sonrası oluşan iklimde özellikle darbeye yönelik Türkiye'nin, Batı'dan destek alamaması ama buna karşılık Putin'in çok sıcak mesajlar vermesi, 2015'teki uçak düşürülme olayı sonrasında da Rusya'ya bir jest yapılması gerekliliği gibi faktörler dolayısıyla bu tercihte bulunulduğunu düşünüyorum. Belki Türkiye'deki bir ekip, stratejik olduğunu düşündü ama bu stratejik sebeplerini altını doldurmak pek mümkün olmadı."