Çağımızın sorunu obezite hız kesmeden yükselişini sürdürüyor, bunu tedavi etmek için kullanılan yöntemler çeşitleniyor. Şu an en popüler obezite tedavi yöntemi mide küçültme ameliyatları. ‘Bariatrik cerrahi’ olarak geçen bu ameliyatlar obezitenin yol açtığı tip 2 diyabetin de tedavisi olarak görülüyor. ABD’de en fazla 26 bin dolara (yaklaşık 78 bin 740 TL) mal olan bu ameliyatı olmaya karar vermeden önce uzmanlar son bir yol öneriyor: Düşük karbonhidratlı diyet. Bunun güvenli ve ekonomik bir yöntem olduğu belirtiliyor.
New York Times gazetesinde yayımlanan makalede tip 2 diyabetin artışına da engel olabilecek düşük karbonhidrat diyetinin insülini de kontrol altında tuttuğu kaydediliyor. Bu diyette buğday ve türevleri, pirinç, mısır, patates, meyve ve şekerden uzak durmak gerekiyor. Bunların yerine sağlıklı protein ve yağları koyabilirsiniz. Böylece aç kalmadan ve kalori hesabı yapmadan rahatça kilo verebileceğiniz belirtiliyor. Bu yöntemin faydaları ise şöyle sıralanıyor...
Tip 2 diyabetin görme yetisini yitirmekten, kalk krizi ve inmeye bile yol açabileceğini belirten uzmanlar, örneğin 10 obez hasta arasında sadece iki hafta yapılan düşük karbonhidrat diyetinin kan şekeri seviyesini düzelttiğini, insülinleri yüzde 75’e kadar düzelttiğini kaydediyor.
İLAÇSIZ DİYABET TEDAVİSİ
Karbonhidratı kesen yüzlerce kişinin kilo verdiği ve ilaç kullanmayı bıraktığı belirtiliyor. Makalede görüşlerine yer verilen uzmanlar, 50’li yaşlarında bir tuğla ustasının diyabetin etkilerinden dolayı emekli olduğunu, hayatının sonuna kadar insülin kullanmak zorunda kaldığını, bunun bir ayda yüzlerce dolara mal olduğunu belirtiyor. Bu kişiye hazır gıda, işlenmiş un, tahıl yerine et, yumurta, kuruyemiş ve hatta tereyağı yemeyi öneren uzmanlar beş ay sonraki durumu şöyle özetliyor: İyileşti, yeni iş buldu ve şu an insülin kullanmaya ihtiyaç duymuyor.
60’larında başka bir hastadan daha bahseden uzmanlar, bu kadının 12 yıldır tip 2 diyabetten muzdarip olduğunu, düşük karbonhidrat diyetiyle yılda yaklaşık 16 kilo verince ilaç kullanmayı bıraktığını belirtiyor.
Karbonhidrat diyetinin 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde bir tedavi yöntemi olarak görüldüğünü belirten uzmanlar 1922’de insülin kullanılabilir hale gelince karbonhidrata makul miktarda izin verildiğini söylüyor.
İSTANBUL’UN YÜKÜ 55 TON HAFİFLEDİ
İstanbul Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Özdemir “2015 yılında 39 ilçemizde bulunan diyetisyenlerle 12 bin kişiye hizmet verip, bunları toplamda 25 ton zayıflattık. Bu yılın ilk altı ayında 11 bin kişiye hizmet verdik, yine yaklaşık 25-30 ton civarında İstanbul’un yükünü hafiflettik” dedi. ‘Dünya Yürüyüş Günü’ kapsamında açıklamada bulunan Özdemir, şöyle devam etti: “Kronik hastalıkların, kanserin önlenmesinde fiziksel aktivite çok önemli. Örneğin günde yarım saat ve biraz tempolu yürüyüşle inme riskini üçte bir, kalp hastalığı riskini yüzde 20, diyabet riskini yüzde 20-30 azaltıyoruz. Bunları düşündüğünüz ve aktiviteyi günde bir saate çıkardığınız zaman kronik hastalıklara yakalanma riski daha da düşüyor.”