Rusya-Ukrayna krizinin Türkiye ekonomisi açısından neler getireceği merak konusu. Her geçen gün artan gerginlik ve yarattığı uluslararası kriz, 2022’ye yüksek enflasyon ve cari açık riskiyle giren Türkiye’yi sadece siyaseten değil ekonomik açıdan da çok olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor. Başta Dağlık Karabağ, Suriye ve Libya olmak üzere çatışmalı bölgelerde Rusya’yla çok yönlü ilişkileri olan Türkiye, ekonomide de çok katmanlı işbirliklerine sahip.
Türkiye 2021’de ağırlıklı kısmı doğalgaz olmak üzere Rusya’dan 29 milyar dolar tutarında ithalat gerçekleştirdi. Türkiye’nin en büyük ithalat ülkesi olan Rusya aynı zamanda Türkiye’nin en büyük doğalgaz tedarikçisi. 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 10 kadar gerilese de Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yüzde 30’unu Rusya karşıladı. Üstelik iki ülke arasındaki enerji alanındaki işbirliği doğalgazla sınırlı değil; Ankara petrol ihtiyacının yüzde 10’unu, kömür ihtiyacının üçte birini Moskova’dan karşılıyor, dahası hala birçok pürüz bulunsa da Mersin Akkuyu’daki ilk nükleer santrali de Rus şirketi Rosatom inşa ediyor.
Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’nın doğu bölgesinde bulunan Donetsk ve Luhansk’ı bağımsız cumhuriyetler olarak tanımasını ilk kınayan ülkelerden biri oldu.
"RUSYA İLE ADI KONMAMIŞ KRİZ YAŞIYORUZ"
2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı işgaline tepki gösteren ancak Batılı ülkelerin ambargolarına katılmayan Türkiye, bu kez nasıl bir tutum alacak?
Rusya uzmanı Aydın Sezer, ambargo gündeme gelmeden dahi Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin zor günlerden geçmekte olduğu görüşünde.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Sezer, ‘‘Geçtiğimiz Mart ayından bugüne Türkiye’nin Ukrayna ile Rusya arasında olduğu sanılan krizde izlediği yol, zaten Moskova-Ankara ilişkilerini gerginleştirdi. Hem ikili ilişkiler bazında hem de üçüncü ülkelerdeki ilişki ve rekabet bakımından sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Üst düzey işbirliği konseyi toplantısı yapılamadı. Pandemi sürecinde bir dönem Türkiye’ye örtülü yaptırım uyguladı. Bununla da kalmadı son sekiz aydır devam eden doğalgaz müzakerelerinde yüksek fiyat çekip esnemedi. Boru hattımız var ama üçte biri boş. Aslına bakarsanız son bir senedir Rusya ile adı konmamış bir kriz yaşıyoruz’’ dedi.
"UKRAYNA'DAKİ DURUM ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ"
Türkiye’nin bugüne kadar Ukrayna yanlısı bir politika izlediğine, Rusya’dan önce Almanya’nın itiraz etmesine rağmen bu ülkeye İHA ve SİHA satışında bulunduğuna dikkat çeken Aydın Sezer, Kremlin’den Türkiye’nin Ukrayna krizindeki tutumuna ilişkin yapılan dengeli açıklamalara rağmen gelecek günlerin çok daha zorlu geçeceği iddiasında.
Rusya uzmanı, ‘‘Aslında Ukrayna’daki durum uluslararası hukuk açısından kabul edilemez. Ama dün gece yarısı dışişleri bakanlığının kınama açıklaması yayınlaması, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ve sonrasında Afrika gezisini yarıda kesip NATO Zirvesi’ne dönüyor olması -aslına bakarsanız Türkiye’nin üzerine vazife olmadığı halde bunları yapıyor- Rusya’yı daha da öfkelendirecek. Ankara’ya dönük resmi açıklamalar böyle olmasa bile Türkiye, Rusya’nın kara listesine girmiş durumda. Bunun mutlaka bir takım sonuçları olacak. Suriye’de mi olur başka bir yer de mi olur, şimdiden kestirmek zor. Türkiye bir adım daha atar ve Batı’nın uyguladığı ambargoya taraf olacaksa kendi eliyle kendi ipini çekmiş olur. Bu tek turizm, tek tarım, tek hububat ilişkilerine indirgenemez, ama Ruslar cezayı peşin keser. Bunun sonucunda yeniden bir S-400 mü alınır, SU-35’ler mi alınır ama mutlaka bu işin bir felaket senaryosu bizi bekliyor. Bundan nasıl çıkılır? Türkiye, bir şekilde Rusya’yı sakinleştirebilir mi? Türkiye bu kadar bağımlıysa Fırat’ın doğusunda Kürt devleti, Fırat’ın batısında İdlib, bunlar yetmezmiş gibi Dağlık Karabağ’da Zengozur koridoru açılması gibi ciddi sıkıntılarımız var’’ diye konuştu.
"ÜÇÜNCÜ ÜLKELER ARASINDA EN ÇOK TÜRKİYE'Yİ ETKİLER"
2021 yılında turizmde yaşanan toparlanma ile yaklaşık 30 milyon turist 24,5 milyar dolar gelir bıraktı. Türk turizm sektörü 2022 yılı için 35 milyon turist ve 35 milyar dolar gelir beklentisi içinde. Turizm gelirlerinin sıçrama göstermesinin hem cari açık sorununa hem de kırılgan döviz fiyatlarının yeniden yükselmesine çözüm olması bekleniyordu.
Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi’nden Hurşit Güneş, krizin yalnız Rus değil Ukraynalı turistin gelişini de engelleyebileceği ihtimaline dikkat çekiyor.
Prof. Güneş, ‘‘Ukrayna krizi Türkiye’yi çok etkiler, olağanüstü etkiler; üçüncü ülkeler arasında da en çok Türkiye’yi etkiler. Bu yıl 35 milyar dolar turizm geliri bekleniyor. Bunun yüzde 30’unun Rusya ve Ukrayna’dan gelmesi bekleniyordu. Türkiye doğrudan pozisyon dahi almasa bu kriz sürerse bu gelir hedefi yerle bir olur. Kur korumalı mevduat da şimdi daha riskli. Kurun yukarıya gitmesi halinde ekonomi allak bulak olur, doların istikrarlı kalması lazım. Türkiye’nin batı ittifakı içinde yer alıp dün gece yayınladığı bildiride olduğu gibi Ukrayna’nın yanında yer alması Rusya ile ilişkilerine gerginlik getirecek. Burada en büyük risk tabii batılı ülkelerin uygulayacağı ambargo konusunda Türkiye’nin pozisyonu olacak. Şu ana kadar Türkiye’ye bir sorumluluk yüklenmiş değil. Ama bu gerginlikte petrol fiyatları 96,50 seviyesine çıktı, dolar kuru yükseldi. Dolar arttıkça gazın Türkiye’ye maliyeti de artıyor’’ dedi.
"MALİ PİYASALAR ALLAK BULLAK OLUR"
Marmara Üniversitesi ekonomi profesörünün endişesi ise Rusya’nın Ukrayna’ya dönük işgalini daha da büyütmesi. Prof. Güneş, ‘‘Türkiye’nin Rusya ile bağlarını sadece dış ticaret ve enerji olarak görmemek gerekir. Askeri bağlar da kurdu. S-400ler satın alımı dışında bir nükleer santral kurulması var. Türkiye’nin Rusya ile kurduğu bu bağlar daha özgür olan batıdan yana alabileceği siyasi pozisyonları da engelliyor. Bu engelleme, sadece enerji ve turizm bağımlılığından ibaret değil. Attığı askeri adımlar Türkiye’yi Rusya ile ilişkilerinde zorlayacak. Bir diğer boyut, Suriye meselesi. Orada Rusya çok egemen. Türkiye Suriye’de onunla beraber hareket etmek zorunda kalıyor. Rusya’yla ilişkiye girerek mesafe almaya çalışıyor, bu da sıkıntıya girecek. Türkiye bu krizden en son etkilenecek üçüncü olacak. Gerginlik daha da artarsa mali piyasalar allak bullak olur. Bugün bile döviz kendisini yukarı attı haftalar sonra. Bu durum devam ederse cari açık da yükselecek’’ ifadelerini kullandı.