Uygur zulmü Ürdün'de anlatıldı

Çin'in Uygur zulmü, Uygur Hareketi Başkanı Rushan Abbas ile Uygur Araştırmaları Merkezi müdürü Abdulhekim İdris'in öncülüğünde Ürdün'ün başkenti Amman’da anlatılarak, sivil toplum örgütleri ve gazetecilere bilgi verildi.

Çin'in yıllardır sistematik olarak yürüttüğü Uygur zulmü, Ürdün'ün başkenti Amman’da anlatıldı. Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda Çin’i kollayan ve Doğu Türkistan’daki insanlık suçlarını destekleyen birçok Müslüman Arap ülkesinin aksine Ürdün Krallığı, Doğu Türkistan davasını fiili olarak ilk kez ülkesinde Müslüman Arap halkına, Çin’in zulmünü anlatması ve gündeme taşımasına izin vererek destek verdiğini gösterdi.

Uygur Hareketi Başkanı Rushan Abbas ile Uygur Araştırmaları Merkezi müdürü Abdulhekim İdris, Ürdün’ün başkenti Amman’da bazı yerel insan hakları örgütleri yöneticileri, üniversite öğrencileri, kadın kuruluşlarının temsilcileri ve gazeteciler ile bir araya geldi.

'TEMEL AMACIMIZ DESTEĞİNİZİ ALMAK'

Rushan Abbas şöyle konuştu:

"Amman’daki bu temas ve faaliyetlerimiz Müslüman Arap dünyasında ilk faaliyetimiz olmaktadır. Bizim temel amacımız Çin’in Uygurlara yönelik soykırım eylemlerini Müslüman Orta Doğu ülkelerine anlatmak ve onların da desteğini elde etmektir. Ürdün’ün başkenti Amman’daki temaslarımıza birçok ülkenin Büyükelçilik yetkililerini ziyaret ederek onlara da Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki mevcut dramatik durum hakkında bilgiler sunduk. Ürdün’de yerel insan hakları örgütleri, üniversite öğrencileri, kadın insan hakları aktivistleri ve gazetecilerle görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerde Çin’in Doğu Türkistan’da yürüttüğü insanlık dışı baskı zulüm ve soykırım uygulamaları ile Uygurların köle/işçi olarak çalıştırılması , planlı doğum kontrolu altında Uygur kadınlarının zorla kısırlaştırılması, mecburi kürtaj başta diğer soykırım politikaları hakkında detaylı bir sunum yaparak onları bilgilendirdik. Ürdünlü kardeşlerimiz anlattıklarımız büyük bir ilgi ile duygulanarak ve biraz da şaşkınlık içinde dinlediler. Çünkü, Çin’in Uygurlara karşı işlediği insanlık suçlarına ilişkin açıklamalarımız, Ürdünlü aydınlar ve insan hakları aktivistleri için bir ilkti ve onlarla aramızda güçlü bir etki yaratmış bulundu. Çünkü bu etkinlik Doğu Türkistan ile ilgili Ürdün’de yapılan ilk faaliyet olmuştur."

'ZULMÜ DUYURMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ'

Uygur Hareketi Başkanı Rushan Abbas’in Amman’daki faaliyetlerini değerlendiren Ürdün İnsan Hakları Örgütü Başkanı Halid Hicabi şunları söyledi:

"Uygur kardeşlerimizin başına gelenleri basından ve sosyal medyada biraz bilgi sahibi olsak da sayın Rushan Abbas Hanımın bize anlattığı detayları bilmiyorduk. Doğu Türkistan’daki Müslüman kardeşlerimizin çektiği bütün bu acımasız ve insanlık dışı baskı ve zulüm uygulamalarını ilk kez Uygur Hareketi Başkanından bu kadar açık ve detaylı bir şekilde duyduk ve çok üzüldük. Ürdün İnsan Hakları Örgütü olarak Uygur kardeşlerimizin bu dramatik durumu hakkında ne yapabileceğimizi düşünmeye başladık. Ürdün İnsan Hakları Örgütü aktivistleri olarak, bundan sonraki faaliyetlerimizde mazlum Uygur kardeşlerimiz başta Müslüman dindaşlarımızın karşı karşıya bulunduğu baskı ve zulmü duyurmaya ve bu insanlık dışı baskı ve zulüm uygulamalarını engelleyebilmek için elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Allah Uygur kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Kardeşlerimizin bir an önce temel insanı haklarına sahip olarak kendi vatanlarında huzurlu yaşamaları en büyük dileğimizdir.”

'DESTEK VERİLMEMESİ İSLAM KARDEŞLİĞİYLE BAĞDAŞMIYOR'

Uygur Hareketi’nin Ürdün’deki bu faaliyetlerine birlikte katılan Uygur Araştırmaları Merkezi Müdürü Abdulhakim İdris Ürdün’deki temas ve faaliyetlerini şöyle anlattı:

"Bizim faaliyetlerimizin Çin lideri Şi Cinping’in Suudi Arabistan’ı ziyaret ettiği tarihe hemen arkasına denk gelmesi bizim temaslarımızın önemini daha da arttırdığını düşünüyorum. Çin’in Suudi Arabistan başta Arap ülkeleri ile ticari, ekonomik ve siyasi işbirliği mevcut olup, Şi’nin gezisinin amacı da bu ilişkileri daha da güçlendirmektir. Ürdün’ün şimdiye kadar Uygurlarla ilgili hiçbir faaliyetin yaşanmadığı bir ülke olduğunu ve bu nedenle buradaki insanların Çin’in Uygurlar üzerindeki baskı ve soykırım politikasından habersiz olduğuna tanık olduk. Çünkü, bize sorular bunu açıkça ortaya koymuştur. Doğu Türkistan ve Uygurlar hakkındaki rapor ve kitapların Arapçaya çevrilerek Arap ülkelerinde dağıtılmasının büyük önem taşıdığının önemini bu gezimiz ile daha iyi anladık. Çin’in Uygurlara yönelik soykırımı ve insanlığa karşı suçları ABD hükümeti ve Kongre dahil bazı Avrupa ülkeleri tarafından tanındı ve Çin’e Uygurlara yönelik soykırımına son vermesi çağrıları devam ediyor. Uluslararası insan hakları örgütleri Çin’i kınıyor, ancak Orta Doğu’daki Müslüman ülkeler Çin ile işbirliğini güçlendirme ve uluslararası platformlarda Çin’in Uygur soykırımını destekleyerek koruma politikası izliyorlardı. Şimdiye kadar hiçbir Müslüman Arap ülkesi veya İslam Konferansı gibi uluslararası İslami örgütler, Çin’in Uygur Müslümanlarına yönelik bu uygulamalara son verilmesi için hiç bir girişim veya çağrıda bulunmamıştır. Bu durum maalesef İslam kardeşliği ve insani kurallarla hiç bağdaşmamaktadır."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Çin'in zulmü İstanbul'a uzandı: Yakalanan ajanın itirafı kan donduran gerçeği ortaya çıkardı
Çin'in 'terör' suçlamasına Türkiye'den yetersiz cevap: 'Milyonlarca Uygur'a soykırım uyguluyorsunuz' diyemedi

Dünya Haberleri