Koronavirüs pandemisinde zengin ülkeler milyarlarca doz aşı tedarik edip toplu aşılama programları yürütürken, sol kesimlerden ve yoksul ülkelerden yükselen aşıların fikri mülkiyet (patent) haklarından feraget edilmesi ve aşılarla ilgili bilgi ve teknolojinin ortak paylaşıma sunulması çağrılarına BioNTech kurucularından ret yanıtları geldi.
Batı dünyasında ilk koronavirüs aşısını üretip ilk acil kullanım yetkisini alan Almanya merkezli BioNTech, ABD Başkanı Joe Biden'ın aşı patent haklarından feragat edilmesine sürpriz şekilde sunduğu desteğe direniş bayrağı açtı. BioNTech'in eşkurucusu Özlem Türeci'nin ardından diğer kurucu Uğur Şahin de patentten vazgeçilmesinin çözüm olmadığını savundu.
Almanya'nın Der Spiegel dergisinin hazırladığı bir haber için görüş belirten Şahin, yoksul ülkelere bir kez destek vermenin yetmeyeceğini dile getirdi. Yıllık küresel aşı kazancının yılda yaklaşık 100 milyar doları geçmesi tahmin edilirken, mRNA teknolojisine dayanan yeni nesil aşının mucidi Şahin, hem yoksul ülkelere uzun vadeli aşı tedarikinin garantiye alınmasını istediğini söyledi hem de patent haklarından feragat edilmesine karşı çıktı.
Biden yönetimine atıfla "Sanayileşmiş ülkeler şunu anlamaya başlamak zorunda, (yoksullara) bir kez yardım etmek yetmez" çıkışını yapan Uğur Şahin, "Hükümetler, üreticiler ve kurumlar, yoksul ülkelere düzenli olarak yardım etmeli. BioNTech, bu tür ülkelere kâr amacı gütmeyen düşük fiyatlarla aşı sağlıyor" diyerek ekledi:
SÜREÇ HAM MADDEYE ERİŞİM DE TIKANIYOR
"Patentler aşının üretiminde ya da tedarikinde sınırlayıcı unsurlar değil. Patentlerin kaldırılması küresel aşı üretimini ya da tedarikini yakın ya da orta vadede artırmayacaktır. Sürecin tıkandığı nokta, formülün az bilinir olması değil, ham maddeye erişim, fabrika sayısı ve etkili bir tedarik zinciridir."
AB, şimdiden 2022 için 1.8 milyar doz BioNTech-Pfizer aşısı sipariş ederken, uzmanlar küresel aşı ihtiyacının 2030 yılına kadar 10 milyar doza varacağına inanıyor.