MERVE ŞİŞMAN
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe KARAR'a yaptığı değerlendirmede İsrail ve Filistin arasındaki savaşın tarihsel sürecine değindi. Doç. Gökçe, BM'nin acilen aktif rol üstlenmesi gerektiğine değinerek Türkiye'nin arabuluculuk politikasına dikkat çekti.
'Denge politikasına devam edilmeli' diyen Doç. Gökçe, 'Ülkelerin arabuluculuk mekanizmasını etkin yürütebileceği akıldan çıkarılmamalı. Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşında olduğu gibi hem Rusya hem de Ukrayna ile olan ilişkisinin aynısı İsrail ve Filistin tarafıyla da olmalı" mesajını verdi.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe çatışmanın İsrail Devleti'nin kurulduğu tarihten başladığını ifade etti. Doç. Gökçe, "İsrail Filistin fiili çatışmasının başlangıcı İsrail Devletinin kurulduğu tarihte başladı. Ancak öncesinde gelişen durumlar ise 1799'da Fransız General Napolyon Bonaparte'ın, Osmanlı yönetimindeki Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması fikrini ortaya atmasıyla başladı" dedi.
'22 GÜNDE 417 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ'
İsrail ve Filistin'in yaşadığı sorunlardan bahseden Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, KARAR'a yaptığı değerlendirmede geçmişten günümüze olan saldırıları sıraladı. Doç. Gökçe şöyle konuştu:
1982 yılında İsrail'in Lübnan'ı işgali, 1987-1993 intifası, 1994'te Filistin yönetiminin kurulması, 2000 yılındaki ikinci intifada, 2002-2003 yıllarında Batı Şeria'nın işgali, 2005,2006 yıllarında İsrail'in Gazze'den çekilmesi ve Gazze'de Hamas'ın seçimleri kazanması, 2008-2009 yıllarında İsrail'in Dökme Kurşun Operasyonu adını verdiği Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda 22 günde bin 417 kişi hayatını kaybetmesi, yine 2014 yılında İsrail'in Gazze'ye saldırıları, eski ABD Başkanı Trump'ın İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ü ilan etmesi ve büyükelçiliği Tel Aviv'den Kudüs'e taşıması İsrail-Filistin sorununun belli başlı kilometre taşları.
'FİLİSTİNLİLERİN HAYAT ŞARTLARI ZORLAŞTI'
Savaşın özellikle de son yıllarda şiddetlenmesine yönelik konuşan Doç. Gökçe 'İsrail'in Doğu Kudüs'te Mescid'i Aksa'ya yönelik ihlallerine vurgu yaptı. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Gökçe, "Gazze’nin açık hapishaneden farksız durumu, Batı Şeria’daki yasadışı işgalin her geçen gün genişlemesi, son yıllarda İsrail'in Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri, İsrail güçleri Mescid-i Aksa'yı basmayı bir gelenek haline getirmesi, Filistinlilerin hayat şartlarını zorlaştıran yerleşimci şiddeti, Doğu Kudüs’te bitmeyen baskılar ve Filistinlilerin sıklıkla kayıplar vermesi bardağın ne zaman taşacağına dair soruların sorulmasına neden oldu" ifadelerine yer verdi.
'1967'DAKİ SINIRLAR ESAS ALINDI'
ABD'nin İsrail'e destek açıklamasına değinen Gökçe, savaşın taraflarına çağrıda bulunan BM'ye de dikkat çekti. Son 50 yılın en büyük saldırısı yorumunda bulunan Gökçe, "Çatışmaların başlamasından sonra ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler İsrail'e ta destek açıklaması yaparken, İran Hamas'ı desteklemiş, diğer Arap Devletleri ve Birleşmiş Milletler bir an önce çatışmaların durması yönünde taraflara çağrıda bulundu.
KÜÇÜK ÇAPLI BİR SALDIRI MI DÜŞÜNÜLDÜ?
Rusya ise 1967 sınırlarının esas alınmasına vurgu yaptı. Rusya'nın açıklamasında bu vurgunun yapılması İsrail'in Gazze bölgesinde işgali genişletebileceği endişesinden kaynaklandığını belirtmek gerekiyor.
Yine İsrail İstihbarat teşkilatı MOSSAD'ın bu hazırlıkları tespit edememesi bir zafiyet olarak değerlendiriliyor. Aslında farklı bir bakış açısıyla acaba İsrail Devleti böyle bir saldırı ya da daha küçük çaplı bir saldırıyı düşünüp ardından bunları bahane ederek Gazze bölgesindeki işgale devam etme düşüncesi de kafalarda soru işareti olarak kalmakta"
'TARAFLAR ARASINDA GÜVENİRLİK YOK'
Farklı ülkelerin bir tarafı desteklemesinin anlamı olmadığına vurgu yapan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe 'çatışmanın sonlanması için aktif politikalar yapılmalı' mesajını verdi. KARAR'a konuşan Uzman isim, "BM'nin acilen aktif rol üstlenip bu çatışmayı sonlandıracak ve tarafları masaya oturtacak politikaları belirlemesi gerekiyor. Tarafsız kalan bölgenin güçlü ülkeleriyle arabuluculuk mekanizmasını çalıştırması gerekmekte. ABD başta olmak üzere diğer Batılı ülkelerle İran'ın taraf olması onların taraflar arasındaki güvenilirliğini yitirmesine neden oldu.
Bu sebeple onların destekledikleri taraflar üzerinde etkisi olabileceği düşünülse de karşı taraf nezdinde kabul edilmeleri mümkün değil" ifadelerini kaydetti.
'TÜRKİYE ARABULUCU OLMALI'
Türkiye'nin bu savaştaki rolüne dikkat çeken Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya savaşı sırasındaki politikasından örnek verdi. 'Türkiye arabulucu olmalı' mesajını veren Uzman Gökçe, "Dolayısıyla Türkiye gibi bu sorunda da politikası belli olmasına rağmen, denge politikasına devam edilmeli Ülkelerin arabuluculuk mekanizmasını etkin yürütebileceği akıldan çıkarılmamalı. Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşında olduğu gibi hem Rusya hem de Ukrayna ile olan ilişkisinin aynısı İsrail ve Filistin tarafıyla da olmalı" ifadelerine yer verdi.