Esir takası ile serbest bırakılan eski Ukraynalı esirler, Rusya’nın güneybatısındaki bir gözaltı merkezinde tutuldukları sırada işkenceye maruz kaldıklarını ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini söyledi. Takas kapsamında serbest bırakılan 12 eski esir BBC’ye verdikleri mülakatlarda Taganrog kentindeki gözaltı merkezinde yaşadıklarını anlattı. Ukraynalı eski esirler, Rus subay ve gardiyanlar tarafından, dayak ve elektrik şoku da dahil olmak üzere fiziksel ve psikolojik saldırıya uğradıklarını iddia etti. Haftalar süren araştırmada toplanan ifadeler, savaş esirlerinin Rusya’da tutulduğu yerlerden biri olan merkezde aşırı şiddet ve kötü muameleye işaret ediyor.
Rus hükümeti, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızıl Haç Komitesi de dahil olmak üzere hiçbir kuruluşun gözaltı merkezini ziyaret etmesine izin vermedi. Tesis savaştan önce sadece Rus mahkumlar için kullanılıyordu. Ukrayna ve Rusya arasındaki esir takası savaştaki az sayıda diplomatik başarılardan biri olarak görülüyor.
Çatışmanın başlangıcından bu yana 2.500’den fazla Ukraynalı serbest bırakıldı. İnsan hakları grupları 10.000 kadar Ukraynalı esirin Rusya’nın gözetiminde olduğunu tahmin ediyor. Ukrayna’da insan hakları sorumlusu ve Moskova ile takas görüşmelerinde yer alan yetkililerden biri olan Dmitro Lubinets, her 10 eski tutukludan dokuzunun esaret altındayken işkence gördüğü iddiasında bulunduğunu söyledi.
Lubinets, “Şu anda en büyük zorluk Rus tarafındaki insanlarımızı nasıl koruyacağımız. Bunu nasıl yapabileceğimizi kimse bilmiyor” dedi. Ukraynalı esirlerden biri olan Denys Haiduk, Taganrog’daki merkezin aynı zamanda bir transfer noktası olarak da kullanıldığını ve oradan ayrılırken, vücudundaki herhangi bir yaralanmanın kazara olduğunu beyan eden bir belge imzalatılmaya çalışıldığını söylüyor. Haiduk bunu reddedince gardiyanların kendisini dövdüğünü ve Ukrayna’ya döndükten sonra üç kaburgasının kırıldığı ve kalp kasında travma sonucu zedelenme teşhisi konduğunu belirtiyor. Eylül ayında Taganrog’daki merkeze transfer edilen Artem Seredniyak, coplu gardiyanların her adımda kendilerine vurduklarını ve bunu “karşılama” olarak adlandırdıklarını anlatıyor.
Sorgulamada “istedikleri şeyi söyletinceye dek” dayak atıldığını söyleyen eski tutuklu kendisine elektrik şoku da verildiğini ifade etti.
RUS OLİGARKIN ELİ FBI’IN TEPESİNE ULAŞMIŞ
ABD Adalet Bakanlığı, eski bir Federal Soruşturma Bürosu (FBI) üst düzey istihbarata karşı koyma görevlisi Charles McGonigal’in, bir Rus oligarkın ABD yaptırımlarını delmesine yardım konusunda suçunu itiraf ettiğini açıkladı. Bölge Başsavcısı Damian Williams, “Rus oligarklarının soruşturmalarına nezaret eden ve katılan üst düzey bir FBI yetkilisi olarak görev yaptıktan sonra, Charles McGonigal şimdi bu oligarklardan biri olan Oleg Deripaska’ya hizmet sağlayarak ABD yaptırımlarından kaçmayı kabul ettiğini itiraf etti” dedi. Tutuklu yargılandığı davada cezası 14 Aralık’ta belirlenecek olan eski FBI ajanı, aktif çalıştığı dönemde eski bir Arnavut istihbarat görevlisinden beyan edilmemiş ödemeler tahsil ettiği gerekçesiyle ayrı bir davayla karşı karşıya. FBI ajanları hakkında maksimum potansiyel ceza ABD Kongresi tarafından belirleniyor. McGonial ve Shestakov’un, Rusya’nın Kırım’ı ilhakına yardımı nedeniyle 2018’de ABD’nin yaptırım uyguladığı Deripaska’ya yardım etmekle suçlandığı belirtilmişti.
NATO YETKİLİSİNİN ‘VER-KURTUL’ ÖNERİSİ KİEV’İ KIZDIRDI
NATO Genel Sekreteri Özel Dairesi Direktörü Stian Jenssen, önceki gün savaşı bitirmenin ve NATO üyeliği için yol haritasını açıkladı. 2017’den beri bu görevi yürüten Jenssen Norveç’te düzenlenen bir oturumda yaptığı açıklamada Ukrayna’nın topraklarının bir kısmını Rusya’ya bırakması halinde NATO üyesi olabileceğini ve savaşın sona erdirilebileceğini belirtti. Jenssen, Bu kararın sadece Kiev tarafından verilebileceğinin de altını çizdi. Ancak bu sözlere Ukrayna’nın tepkisi sert oldu.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolenko ‘Ukrayna topraklarının bir kısmından vazgeçme karşılığında Ukrayna’nın NATO’ya katılmasıyla ilgili görüşmeler kesinlikle kabul edilemez’ dedi. ‘NATO’nun toprak ticareti yapmadığını varsayıyoruz’ diyen sözcü NATO’dan gelen bu açıklamanın Kremlin’in elini güçlendireceğini savundu. Nikolenko,’Bunun yerine, Ukrayna’nın zaferini ve NATO’ya tam üyeliğini kazanmasını hızlandırmanın yollarını tartışmak Avrupa-Atlantik güvenliğinin çıkarınadır’ dedi. Gelen tepkiler üzerine NATO, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediğini, bu konuda duruşunun değişmediğini bildirdi.