Suriye’de hayal kırıklığı

Türkiye’den sonra depremlerde en büyük yıkımı yaşayan Suriye’de can kaybının 6 bine yaklaştığı açıklandı. Uluslararası medyaya konuşan Suriye halkı, dünyanın kendilerini unuttuğu inancıyla derin bir hayal kırıklığı yaşıyor. Uluslararası yardım çalışmalarına kontrol noktaları darbe vuruyor. Suriye lideri Esad ile bir araya gelen DSÖ Başkanı, “Kendisi, sınır ötesi erişim noktalarını değerlendirmeye açık” dedi.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Maraş merkezli depremler nedeniyle büyük bir yıkımın meydana geldiği Suriye’nin kuzeybatısında 4 bin 300’den fazla insanın öldüğünü duyurdu. En az 7 bin 600 kişinin yaralandığı belirtildi. Suriye Sağlık Bakanlığı ise, hükümet kontrolündeki bölgelerde ölü sayısının 1414’e yükseldiğini duyurdu.

İç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana büyük sıkıntılarla boğuşan Suriye vatandaşlarının, son depremle birlikte acıları katlanarak artarken, Associated Press’e konuşan depremzedeler dünyanın kendilerine yeteri kadar yardım eli uzatmadığı şikayetini dile getirdi. Kız kardeşleriyle birlikte yeğenleri de aralarında olmak üzere 13 akrabasını kaybeden Abdel-Monem Qassem al-Razouq, bu şikayeti dile getiren Suriye vatandaşlarından biri. Şu anda hükümetin kontrol ettiği Saraqeb kasabasından 2020 yılında Sarmada kasabasına gelen Abdel-Monem Qassem al-Razouq, depremin ardından bir hafta geçmesine rağmen her gün yıkılan evinin başına gelip yakınları için ağıt yakıyor.

Uluslararası toplumun destek ve yardımlarının eksikliğinin dünyanın Suriye’yi ne kadar az önemsediğini bir kez daha gösterdiği şikayetinde bulunan Al-Razouq, “Bütün dünya Suriye halkını hayal kırıklığına uğrattı. Bu yıkım Avrupa’da ya da yabancı bir ülkede olsaydı, bütün dünya öldürülenleri kurtarmak için yardıma koşardı. Ama burada kimse bizi umursamıyor.

Evlerimizden edildik. Kimse bizi sormadı, bombalandık, varil bombaları atıldı, kimse bizi umursamadı” dedi. Suriye iç savaşında daha önce iki kez evini terk etmek zorunda kalan ve deprem sonucunda altında kaldığı enkazdan kendi imkanlarıyla kurtulan Hekmat Hamoud ise, “Kendi yaralarımızı kendimiz sarıyoruz.” diyerek duygularını dile getirdi. Türkiye sınırına yakın Bab al-Hawa hastanesi depremden etkilenen hastalarla dolup taşarken, bazı hastalar depremden neredeyse bir hafta sonra hala yoğun bakımda tedavi altında. BBC’ye konuşan Ebu Ala ise bir enkaz yığınına işaret edip “Yatak odası oradaydı, orası benim evim. Eşim, kızım ve ben orada uyuyorduk. 15 yaşındaki Wala, odanın kıyısında balkona doğru yatıyordu. Bir buldozerle bulabildik. Ben de götürüp toprağa verdim” diyor.

Muhaliflere ait bölgelerde faaliyet gösteren, Beyaz Baretliler diye de bilinen Suriye Sivil Savunma Gücü, ellerindeki kazmalar ve levyelerle ellerinden geleni yapıyorlar. İngiliz hükümetinden bütçe alan kurtarma görevlilerinin modern arama kurtarma ekipmanları yok. New York Times da, depremden etkilenen Suriyeli sığınmacılarla ilgili haberinde, “Hayatları ikinci, hatta üçüncü defa çöktü” başlığını kullandı. ABD merkezli gazete, bu insanların ilk önce Suriye’deki iç savaş nedeniyle memleketlerindeki evlerini, daha sonra ise deprem nedeniyle sığındıkları Türkiye’deki evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.

Gazeteye konuşan Hind Qayduha isimli sığınmacı, depremden sonra henüz inşası bitmemiş bir oto yıkama yapısına yerleştiklerini ifade ederek, hâlâ göçük altında olan yakınları olduğunu vurguladı. New York Times, “Suriyeliler için bu yaşananlar felaket içinde bir felaket. (...) Onlar evlerinin duvarlarının saniyeler içinde yıkılmasının ve insanların günlerce göçük altında kalmasının nasıl bir şey olduğunu biliyorlar. Ancak Türkiye’ye kaçan sığınmacılar, bu travmaları geride bıraktıklarını sanıyorlardı” yazdı.

Bu arada Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), felaketin boyutunun çok büyük olduğunu ve yardımların acilen hızlandırılması gerektiğini bildirdi. DSÖ Direktörü Dr. Michael Ryan, Türkiye’nin deprem sonrası arama kurtarma alanından daha fazla tecrübeye sahip olduğunu, ancak Suriye’de sürecin çok yavaş ilerlediğini kaydetti. İki ülkeyi karşılaştırmanın yanıltıcı olacağını, depremin yıkıcı etkisinin nüfus yoğunluğuna da bağlı olduğunu kaydeden Ryan, “Şurası açık ki bu, herkesin boyunu aşan bir felaket oldu” dedi.

DSÖ, Suriye’nin deprem bölgelerinde dondurucu soğuklar ve kolera salgınıyla da baş etmeye çalıştığına dikkat çekiyor. DSÖ bölge direktörü Dr. Rick Brennan, Halep ve Lazkiye’de yaklaşık 350 bin kişinin evsiz kaldığını, birçok kişinin camilerde ve okullarda barındığını aktardı. Şu anda Türkiye’de olan ve Suriye’yi de ziyaret etmesi beklenen BM insani yardım sorumlusu Martin Griffiths, uluslararası yardımların gecikmesi nedeniyle Suriyelilerin kendilerini terk edilmiş hissettiğini, Türkiye sınırının yardım geçişi için bir an önce açılması gerektiğini kaydetti. Griffiths, yardımların iki sınır kapısından daha ulaştırılmasına izin vermesi için BM Güvenlik Konseyi’ne talepte bulunacağını söyledi.

DSÖ BAŞKANI: ESAD, SINIRLARI AÇMAYI DÜŞÜNMEYE İSTEKLİ

Suriye’yi ziyaret eden Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Devlet Başkanı Beşar Essad ile bir araya geldi. Önceki gün, en fazla yıkımın yaşandığı kentlerden biri olan Halep’te incelemelerde bulunan Ghebreyesus, DSÖ’nün acil tıbbi malzeme gönderdiğini ve önümüzdeki günlerde insanı yardımların artırılacağını dile getirdi.

Türkiye üzerinden, yalnızca Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yer alan Cilvegözü sınır kapısından Suriye’ye yardım sağlandığını dile getiren Ghebreyesus, “Devlet Başkanı Esad ile görüştüm ve kendisi bu acil durum için sınır ötesi erişim noktalarını değerlendirmeye açık olduğunu belirtti” dedi. DSÖ Genel Direktörü, Esad’ın, ülkenin kuzeybatısında silahlı grupların kontrolünde olan bölgelerdeki depremzedelere yardım ulaştırılması için sınır kapılarını açmayı değerlendirmeye ‘istekli olduğunu’ söyledi.

Türkiye üzerinden Suriye’nin kuzeyine ilk yardımların ulaştırılması için diplomasi trafiği sürerken, geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, iki sınır kapısının daha açılacağını söylemişti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Suriyeliler 'yalnız bırakıldık' demişti: İki sınır kapısı da yardım için açılıyor

Dünya Haberleri