Ukrayna'daki savaş, ikinci yılına girerken, yakın bir zamanda barış olacağına dair işaretler gözükmüyor. Birleşmiş Milletler’de Rusya'nın güçlerini çekmesini talep eden oylama ve Batılı ülkeler Ukrayna'yı desteklerken, Moskova ve işgali destekleyen ülkelere yeni yaptırımlar uygulamaya hazırlanıyor.
Diğer yandan, Ukrayna'nın doğusunda ve güneyinde çatışmalar şiddetlenirken, dünyanın dört bir yanındaki müttefikleri Rusya'nın işgalinin birinci yıldönümünde desteklerini gösterdi.
ALTI ÜLKE SAVAŞ KARŞITI OYLAMADA RUSYA’NIN YANINDA
Reuters’ın haberine göre, Fransa’nın Paris kentinde bulunan Eyfel Kulesi Ukrayna bayrağıyla aydınlatıldı ve Ukrayna bayraklarına sarılı insanlar Londra'da bir araya gelerek "Özgürlükten yanaysanız, Ukrayna'dan yana olun" yazılı pankartlar taşıdı. Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo yaptığı konuşmada, "Bu savaştan sonra bir hayat olacak, çünkü Ukrayna kazanacak" dedi.
Fransa/Paris
BM Genel Kurulu ezici bir çoğunlukla Rusya'nın geri çekilmesini ve savaşı durdurmasını talep eden bir kararı geçtiğimiz gün kabul etti. 141 kabul oyu ve 32 çekimser oy kullanılırken, Belarus, Kuzey Kore, Eritre, Mali, Nikaragua ve Suriye olmak üzere altı ülke Rusya’dan yana hayır oyu verdi.
İngiltere/Londra
RUSYA’NIN ASKERİ HATALARI
Rusya'nın müttefiklerinden Çin, BM oylamasında çekimser kaldı. Rusya'nın BM Büyükelçi Yardımcısı Dmitry Polyanskiy, Birleşmiş Milletler'deki oylamayı "yararsız" olarak nitelendirdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy ise sosyal medya hesabından, "Bu karar, Ukrayna'ya verilen kesintisiz küresel desteğin güçlü bir işaretidir" dedi. Ukrayna ordusu, Rusya sınırı boyunca üç kuzey bölgesindeki en az 25 kasaba ve köyün ateş altında kalmasıyla, yıl dönümünde doğu ve güneyde Rusya’nın askeri faaliyetlerinin arttığını bildirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kiev'i ele geçirmek ve Batı yanlısı hükümeti devirmek için geçen yıl 24 Şubat'ta Ukrayna'ya tam kapsamlı bir işgal emri vermişti, ancak bu umutlar, şiddetli bir savunma ve Moskova'nın askeri hatalarıyla boşa çıktı. Ukrayna, kaybettiği toprakların çoğunu geri almak için 2022'nin sonlarında karşı saldırılarla başarılı oldu. Rusya şu anda Ukrayna'nın yaklaşık beşte birini kontrol ediyor.
SAVAŞIN BİLANÇOSU DUDAK UÇUKLATIYOR
Rusya'nın egemenliğini korumak için "özel askeri operasyon" olarak adlandırdığı savaş, özellikle bu yıl doğudaki Bahmut kasabası ve çevresinde yaşanan çatışmalarda her iki tarafta da artan kayıplarla yıpratma savaşına dönüştü.
Bazı ABD'li ve Batılı yetkililer Rusya'nın kayıplarının yaklaşık 200 bin ölü ve on binlerce yaralı olduğunu tahmin ederken, üst düzey ABD'li general kasım ayında her iki tarafta 100 binden fazla askerin öldürüldüğünü veya yaralandığını söylemişti.
BARIŞ UMUTLARI İÇ KARARTIYOR
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'nın en kötü savaşı haline gelen çatışmada kayıpları bağımsız olarak doğrulamak mümkün değil. Milyonlarca Ukraynalı ülkelerini terk etti ve on binlerce sivil öldürüldü. Ukrayna ve Batı, Rusya'yı savaş suçlarıyla suçlamasına karşın, Rusya sivilleri hedef aldığını reddediyor.
Savaş, dünya ekonomisine zarar verdi ve Putin'in nükleer silah tehditlerini yükseltmesiyle ve savaş alanındaki büyük yenilgilere rağmen çatışmayı şiddetlendirme arzusunun sinyalini vermesiyle, uluslararası ilişkilerde ‘Soğuk Savaş’ başladı. Zelenskiy, Moskova'nın geri çekilmesinde ısrar ederken, barış umutları iç karartıcı görünüyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Savaşın ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz şu ki, savaş bittiğinde tarihin tekerrür etmemesini sağlamamız gerekiyor. Rusya'nın Avrupa güvenliğini tehlikeye atmasını önlememiz gerekiyor" dedi.
ÇİN İŞGALİN KONTROLDEN ÇIKMASINI İSTEMİYOR
Öte yandan, işgalde Rusya’nın yanında yer alan Çinli yetkililer tarafından Çin'in "Ukrayna krizinin siyasi çözümü" için önerilerini içeren "tutum belgesi" yayımladı. Belgede, Çin'in Rusya-Ukrayna krizinin kontrolden çıkmasını önlemek istediği ve çatışmayı çözmenin tek geçerli yolunun diyalog ve müzakere olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, "Çatışma ve savaş kimseye fayda sağlamaz. Tüm taraflar mantıklı kalmalı ve itidalli olmalı, alevleri körüklemekten ve gerilimi tırmandırmaktan kaçınmalı ve krizin daha da kötüleşmesini ve hatta kontrolden çıkmasını önlemelidir" diye kaydedildi.
Nükleer santraller gibi barışçıl amaçlı nükleer tesislere yönelik saldırılardan kaçınılması, nükleer güvenlik sözleşmelere ve diğer uluslararası düzenlemelere uyarak insan eliyle yaratılabilecek bir nükleer felaketten uzaklaşılması uyarısına yer verilen belgede, "Nükleer silahlar kullanılamaz, nükleer bir savaş yapılamaz. Nükleer silahların kullanımına ve kullanılması tehdidine karşı çıkmalıyız. Nükleer silahların yayılmasını önlemeli ve nükleer krizden kaçınmalıyız" denildi.