Doğu Türkistan’da Çin yönetiminin Uygur Türklerine yönelik soykırım uygulamaları artarak devam ediyor. Adeta açık hava hapishanesine dönen Doğu Türkistan bölgesinde, milyonlarca Uygur eğitim adı altında toplama kamplarında tutuluyor. Çin’in Uyguları Çin dışında da sıkı takibata aldığı biliniyor. Çin, baskı ve zulümden kaçabilen Uygur Türklerini, gittikleri ülkelerde de rahat bırakmıyor ve Doğu Türkistan’da kalan aileleri üzerinden tehdidini sürdürüyor.
Yaşadıklarını ‘Alim’ takma adıyla BBC’ye anlatan bir Uygur, annesiyle görüştürülme karşılığı nasıl baskı altına alındığını anlattı. Alim’i arayan Çin polisi, Alim’den Londra’da Uygur insan hakları aktivistlerinin toplantılarına katılmasını, istihbarat toplamasını ve Çin devletine iletmesini istedi.
Casus olarak çalışmasını talep eden telefon görüşmelerinin kayıtlarını BBC ile paylaşan Alim “Londra’da ne zaman Çin karşıtı bir protesto olsa, beni ararlar ve kimin katılacağını sorarlardı” dedi. Alim’den ayrıca aktivistlerle arkadaş olması ve bu isimleri Çin’e bildirmesi istenirken reddetmesi halinde ise ailesinin zarar görebileceği tehdidinde bulunulmuş. Bu durumun kendisini açmaza soktuğunu belirten Alim, “Ailemi rehine olarak kullanıyorlar, karanlık bir anda yaşıyorum” diye konuştu.
Öte yandan Sheffield Üniversitesi’nden Dr. David Tobin ve meslektaşı Nyrola Elima, birkaç ülkede Uygur diasporasının 200’den fazla üyesiyle röportaj ve anket yaptı. Çin dışında yaşayan tüm Uygurların ulusötesi baskının kurbanı olduğunu söyleyen Dr. Tobin, Doğu Türkistan’da yaşayanların diasporadaki yakınlarıyla telefonla görüşmesi teknik olarak mümkünken, aramaların izleneceği varsayımıyla özgürce iletişim kurmanın onları riske atacağı korkusuyla telefonların cevaplandırılmadığını kaydetti.
Dr. Tobin’in yaptığı araştırmaya göre her üç Uygur’dan ikisinin Çin polisi tarafından aranarak; casusluk yapmaları, savunuculuk yapmaktan kaçınmaları veya medyaya konuşmayı bırakmaları için baskı gördükleri ortaya çıktı. Ayrıca araştırmaya göre 50 bin Uygur’un yaşadığı Türkiye’de, sorulara cevap veren 148 kişiden yüzde 80’inin Çinli yetkililerden benzer tehditler aldığı ortaya çıktı.
Abdurehim Paraç
Konuyla ilgili konuşan Abdurehim Paraç, Çin’den kaçarak 2014 yılında İstanbul’a geldiğini anlatarak, Çin merkezli polisin insanlara birbirlerini gözetlemeleri için baskı yaptığını belirtti. Böylece dostlukların parçalandığını kaydeden Paraç, “Gençler kendilerini Uygur protestolarından ve mitinglerinden uzaklaştırıyorlar. Oradaki insanların casus olabileceğinden endişe ediyorlar. Çin’in planı işe yarıyor” diye konuştu.