Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları devam ederken hem sivillerin hem de orduda görev alan askerlerin hayatları derinden etkileniyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat’ta Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesine “askeri bir operasyon” başlatmadan önce sınırı sayıları yüz elli bini geçen askeri yığınak yaptı.
Sergey Bureyev müstear ismi verilen genç, Rus ordusunun askeri bandosunda müzisyendi. Bureyev, asla sıcak bir çatışmaya girmeyeceğini düşündüğü için hizmet kontratını imzalamıştı.
Ancak Şubat ayında Bureyev ve arkadaşlarına Ukrayna’ya savaşmak için gönderilecekleri söylenince, birliğini terk ederek saklanmaya karar verdi.
“ÇOK KOLAY İKNA ETTİLER”
Medyascope’un, Vot Tak internet sitesinden aktardığına göre; en başta zorunlu askerlik görevini yerine getiren Bureyev, bir süre sonra orduya geçme kararı aldı.
Savaştan yaklaşık bir yıl kadar önce, kendisini kontrat imzalaması için ‘çok kolay ikna ettiklerini’ söyleyen Bureyev, ‘Çok iyi bir kontrat ya da askeri hizmet için kötü koşullar’ arasında bir seçenek yaptığını belirtti ve ekledi: Ancak elimde patladı, kendimi savaşta buldum.
BANDONUN MUHAREBEDE YER ALMAMASI GEREKİYOR
Ordunun askeri bandosunda görev yaptığını belirten Bureyev, “Bandonun muharebede yer almaması gerekiyor. Muharebe operasyonlarında yer almayan bir askeri birimde görev yapıyordum ancak kimse bunu umursamadı ve savaşa gönderildim” diyerek yaşadığı şaşkınlığı anlattı.
“ARAÇLAR ON KİLOMETREDE BİR BOZULUYORDU”
Talim için Kursk’a gönderildiğini belirten Bureyev, “Askeri teçhizat ile Kursk’dan Belgorod’a ilerleyeceğimiz söylendi. Bu talimin temeli gibi bir şeydi. Askeri araçlar ise rezil haldeydi. Her on kilometrede bir bozuluyorlardı. Benim aracım Belgorod’a tam 20 kilometre kala bozuldu. Bir hafta boyunca sahada bekledik” diyerek orduda ve araçlarda yaşanan aksaklıkları anlattı.
Bir albayın onları arabasıyla aldığını ve Ukrayna sınırının yakınındaki bir kampa bıraktığını belirten Bureyev, “Oradakiler bana savaşa gideceklerini söyledi. Şanslıyım, eğer iki saat önce kampa varsaydım ben de gidecektim. Oradaki çocuklar bir KAMAZ kamyona binerek kamptan ayrıldı. Bize eğitime gideceğimiz söylenmişti” diye konuştu.
“TÜM RUSYA ORADAYDI”
Çok araç olup olmadığı sorusuna, “Kesinlikle! Tüm Rusya oradaydı” yanıtını veren Bureyev, sözlerine, “Bizim sahip olduğumuz araçlar çok eskiydi. Görünüşe göre (bu araçlar) sadece sert bir çarpışma yaratmak için orada bulunuyordu. Her on kilometrede bir bozuluyorlardı, onlarla bir yere gitmek imkansızdı” şeklinde devam etti.
“HİÇBİRİ DÖNMEDİ”
Ukrayna’ya giden arkadaşlarının hiçbirinin dönmediğini söyleyen Bureyev, onlarla bağlantısı olmadığını ancak tanıdıklarının birisinin bir şarapnel parçası nedeniyle hastanede yattığını söyledi.
Kampa gittiğinde üstünün kendisine, “Savaşa gidiyoruz. İşte Ukrayna topraklarına bu kadar kişi gideceğiz” dediğini aktaran Bureyev, “İçimden küfrettim. Kampa vardığımda herkes zaten KAMAZ kamyonlara binmiş durumdaydı. Gerisi tam bir kafa karışıklığı idi. KAMAZ kamyonlarda ellerine ilk kez makineli tüfek almış kişiler oturuyordu” ifadelerini kullandı.
“HERKES PARAYLA MOTİVE OLMUŞTU”
Bureyev, “Savaşa gönderilmeye hazır mıydın?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Prensip açısından en başta evet hazırdım. Motivasyonum iyiydi, para vaat etmişlerdi. Savaşa giden herkese günde bin dolar vaatte bulunmuşlardı. Miktar direkt dolar ile ifade edilmişti. Herkes parayla motive olmuştu. NATO veya Naziler ile ilgili kimse bir şey söylememişti. Bize söylenene göre bu sadece iyi para kazanabileceğimiz bir özel askeri operasyondu. Bunun aldatmaca olduğunu fark ettim. Ardından bu paranın buna değmeyeceğini düşündüm ve gitmemeye karar verdim. Oraya gittiğimde en öne atılacaktım. Beni durduran şey korku değildi, mantıktı. Önümde kocaman bir hayat var, hayatım için bir sürü planım var! Ne savaşı? Öleceğim orada herhalde? Sonra ne olacak? Hepsi bu kadar.”
“BENİ IZGARAYA ATABİLİRLER”
Savaşa ruhen hazır olmadığı için ordudan ayrılmaya karar verdiğini anlatan Bureyev, şunları söyledi:
“Sonunda ayrılmaya karar verdim. Tüm bunlara ruhen hazır değildim. Sarhoş oldum, herkese bir mesaj gönderdim, eşyalarımı topladım ve ayrıldım. Kampta hiç subay kalmamıştı, hepsi savaşa gitmişti. Bir tek Belgorod’da zorunlu askerlik görevinde bulunanlar vardı. Bildiğim kadarıyla onlar Ukrayna’ya gönderilmedi, sadece profesyonel askerler gönderildi. Beni durduracak bir kişi bile yoktu. Şu an burada hiç kimsenin hiçbir şeyi umursamadığı bir ortam var. Üstlerim umurumda değil. Onların sorunları başlarından aşkın. Beni zaten kimse takip etmiyor. Her şey bitene kadar Belgorod’da kalacağım.
Eğer kampa geri dönersem beni Ukrayna’ya gönderebilirler. Beni et gibi her an ızgaraya atabilirler. Arkadaşlarım zaten gittiler ancak ben istemiyorum.
Şu an Belgorod’ta benimle birlikte kaçan bir arkadaşımlayım, bir daire tuttum. Zaman zaman kamptaki çocukları yıkanıp paklanabilmeleri için buraya getiriyorum, orada (kampta) pislik içinde oturuyorlar.”
Röportaj Renat Evstifeyev tarafından özel olarak Vot Tak için yapılmıştır.