KATLİAMDA ÖLÜ SAYISI 11 BİNİ DE AŞTI
Gazze’de tank ve dozerlerle yıka yıka ilerleyen İsrail katliamlarında 36’ncı gün de geride kaldı. Kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan bombalayan Tel Aviv saldırılarını sivillerin tek sığınağı haline gelen hastane çevrelerinde yoğunlaştırdı. Bir gecede 6 hastane hedef alındı. Şifa Hastanesi’nin ameliyathanesinin vurulması sonrası ağır yaralılar ölüme terkedildi. Kentteki tek diyaliz merkezinin bombalanması sonrası 36 çocuğun hayati tehlikesi olduğu belirtildi. UNICEF, ‘Neredeyse tamamen çöken sağlık sistemi çocukların hayatına tehdit’ dedi ve uyardı: 1 milyon çocuk uçurumun kenarında.
MEŞRUİYETİ YOK İSRAİL DURMALI
Filistinliler için çabaları Batı ülkeleri tarafından frenlenen BM Güvenlik Konseyi de Gazze gündemiyle 7’nci kez toplandı. Toplantıda DSÖ Direktörü Ghebreyesus “Gazze’de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil. Her 10 dakikada bir çocuk öldürülüyor” dedi. Çin “Gazze’deki durum insani krizin ötesine geçti” derken Rusya “Tek yol ateşkes” çağrısı yaptı. Avrupa başkentlerinden ‘katliamları durdurun’ sloganları yükseldi. Tavır değiştiren Macron da “Bebekler, kadınlar, yaşlılar bombalanıp öldürülüyor. Bunun gerekçesi ve meşruiyeti yok. İsrail’i durmaya çağırıyoruz” dedi.
MACRON DA ‘PES’ DEDİ
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de uyguladığı şiddet karşısında en yakın destekçileri bile isyan etmeye başladı. “Bebekler, kadınlar, yaşlılar bombalanıp öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi ve meşruiyeti yoktur” diyen Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Paris ve Londra’da yüzbinlerin sokağa çıkması öncesi sivilleri bombalamayı durdurma çağrısı yaptı.
Abluka altındaki Gazze’ye yönelik 35 gündür sınır tanımayan acımasız bombardımanlar ve en temel insani ihtiyaçların karşılanmasına bile izin verilmemesi karşısında Tel Aviv yönetimine en büyük desteği verenler bile geri adım atıyor. Batı’da halk insani değerlerin ayaklar altına alınması karşısında sokaklara dökülürken, liderler de baskı altında kalmaya başladı. İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye özel röportaj veren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, İsrail’e ilk günden beri verdiği desteğe rağmen Gazze’de düzenlenen saldırılarda sivillerin öldüğünü belirterek, “Bebekler, kadınlar, yaşlılar bombalanıp öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi ve meşruiyeti yoktur. Bu yüzden İsrail’i durmaya çağırıyoruz.” diye konuştu.
Gazze’de hayata geçirilecek bir ateşkesin İsrail’in faydasına olacağını söyledi. Fransa’nın Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarını açıkça kınadığını hatırlatan Macron, ABD ve İngiltere gibi bazı ülkelerin çatışmalara insani ara verilmesini savunup ateşkes çağrılarına katılmaması konusunda, “(Ateşkes çağrısı) Yapacaklarını umuyorum.” yanıtını verdi. Macron, 7 Ekim’de İsrail Cumhurbaşkanı ve Başbakanını arayan ilk liderlerden olduğunu belirterek, “Birinci gün bunun terörle mücadele olduğunu söyledik. Çünkü bir demokrasi tarafından yürütülüyor ve uluslararası kurallara, savaş kurallarına ve uluslararası insancıl hukuka uygun olmalıdır. Ancak gün geçtikçe Gazze’de sivillerin devamlı bombalandığını görmeye başladık.” ifadelerini kullandı. Macron, İsrail’in uluslararası kurallara uyup uymadığı sorusuna ise, “Sivillere saldırmanın hiçbir gerekçesi olamaz.” cevabını verdi.
Macron, İsrail’in Gazze’yi bombalamasının çatışmayı uzatacak şekilde bölgede kötü duygular oluşmasına neden olduğunu da sözlerine ekledi. Ülkede dün yapılan antisemitizme karşı yürüyüşe ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Macron, tüm Fransızların antisemitizm karşısında birlik olması ve Filistinlilerin yaşadığı acıyı paylaşması gerektiğini söyledi. Batı’da ise halk tüm baskılara rağmen protestoların şiddetini artırıyor. İngiltere’nin başkenti Londra’da dün yapılan Filistin halkı ile dayanışma yürüyüşü en büyük gösterilerden biri olarak niteleniyor.
Öte yandan İsrail Başbakanı Netanyahu, Macron’un açıklamasına cevaben Hamas’la IŞİD’i birbirine benzeterek, “Sivillere yönelik her türlü zararın sorumluluğu İsrail’e değil Hamas-IŞİD’e aittir.” ifadelerini kullandı. Hamas sonrası Gazze’de yönetimin nasıl şekilleneceği tartışılırken Filistin lideri Abbas, çatışmaların sona ermesinin ardından Gazze Şeridi’nde yönetimi devralmaya talip olduğunu söyledi. Abbas “Kapsamlı bir siyasi çözümün parçası olarak üzerimize düşen tüm sorumluluğu üstleniriz” dedi. Dünyada 750’nin üzerinde gazeteci de, İsrail’in Gazze’deki sivil katliamına tepki gösterdikleri açık mektupta, Batı medyasının konuya ilişkin yayın politikasını eleştirip yaşananlarda payı olduğunu vurguladı. Gazeteciler “Filistinlilerin etnik temizlik ile ortadan kaldırılmasında payınız var” dedi.