Kissinger, The Spectator'ın yeni sayısında, Ukrayna'nın ABD ile Rusya arasında bir vekalet savaşı olduğuna açık bir gönderme yaparak, mevcut çatışmayı "iki nükleer gücün konvansiyonel olarak silahlanmış bir ülkeye karşı mücadele ettiği bir savaş" olarak tanımlayarak gerekçesini ortaya koydu.
‘UKRAYNA’NIN NATO’YA GİRMESİ ŞART OLDU’
Kissinger'ın önerdiği barış sürecine göre, Kiev için tarafsızlık artık bir seçenek değil ve NATO’ya bağlanması kesin. Ayrıca, Rusya'nın 24 Şubat'tan önceki sınırlara çekilmesi gerektiğini ve tartışmalı bir referandumla Rusya topraklarına dahil edilen Donetsk, Lugansk ve Kırım bölgeleri "ateşkesin ardından müzakere konusu olabilir" diye kaydediyor.
Düzenlemenin "Ukrayna'nın özgürlüğünü teyit etmenin" yanı sıra, Rusya'nın "eninde sonunda" bir yer bulması gereken "özellikle Orta ve Doğu Avrupa için yeni bir uluslararası yapı" doğuracağını belirtti.
‘RUSYA’NIN GÜÇLÜ KALMASI GEREKİYOR’
Bazıları "savaş nedeniyle iktidarsız hale gelen bir Rusya"yı tercih etse de Kissinger, Moskova'nın "tarihi rolünün bozulmaması gerektiğini" öne sürerek aynı fikirde değil. Rusya'nın parçalanması, geniş topraklarını, "rekabet eden toplumların anlaşmazlıklarını şiddetle çözmeye karar verebilecekleri" ve komşuların, tümü "binlerce nükleer silahın" varlığında zorla toprak talep etmeye çalışabilecekleri "tartışmalı bir boşluğa" dönüştürebilir.