Neredeyse iki yıl boyunca dünya genelinde sağlık krizinin yanı sıra ekonomik sıkıntılara da neden olan koronavirüsün (Kovid-19) nereden çıktığıyla ilgili tartışmalarda ‘laboratuvardan sızdı’ tezi güç kazanmaya başladı.
Çin’in Vuhan kentinde başlayıp dünyayı kasıp kavuran koronavirüsle ilgili İngiltere merkezli Sunday Times tarafından yapılan detaylı bir araştırmada, virüsün şüphe bırakmayacak şekilde Çin’in Vuhan Enstitüsü’nde üretildiği ve yanlışlıkla kente yayıldığı gösterildi.
ORDU DESTEKLİ VİROLOJİ ENSTİTÜSÜ
Sunday Times’ın çalışmasında, 2012-2019 arasında yarasalardan alınan virüsler üzerinde çeşitli deneyler yapıldığı ve bir kısmı kamuoyuna açık olan deneylerin 2017’de Çin ordusunun fonlarının devreye girmesiyle gizli yürütüldüğü kaydediliyor. Araştırmaya göre, Çinli bilim insanları, virüsün yayılım hızını ve insan üzerindeki etkisini artırmaya çalışmış.
Pandeminin başından bu yana yapılan bilimsel çalışmaları ve istihbarat raporlarını inceleyen Sunday Times, koronavirüs vakalarının Vuhan’daki yayılım bölgelerine bakıldığında, Vuhan Viroloji Enstitüsü’ne daha yakın olduğunu kaydederken, Çinli yetkililer, virüsün deniz ürünleri pazarından sızdığını iddia etmişti.
GİZEMLİ ÖLÜM
Ayrıca, enstitüde çalışan uzmanların virüs piyasaya çıkmadan bir ay önce solunum yolları şikayetleriyle hastanelik olduğu da belirtildi. Çalışma, Çin ordusundan Viroloji Uzmanı Zhou Yusen pandemi başladıktan bir ay sonra, Şubat 2020’de aşı bulduğu ve bunun da aşı çalışmalarının en az kasımda başladığını ortaya koydu. Mayıs 2020’de gizemli bir şekilde hayatını kaybeden Yusen’in enstitü çatısından düştüğü kaydedildi.
ARAŞTIRMA ÇAĞRILARINA YAPTIRIM YANITI
Çin, daha önce ABD yönetiminin virüsün kökenine dair soruşturma başlatılmasına dair talebini reddetmiş, Avustralya hükümetinin 2020 yılında Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) uluslararası soruşturma çağrısı yapması üzerine ihracat kısıtlamaları uygulamıştı.
Uluslararası baskıların artmasının ardından ABD, Avustralya, Almanya, Japonya, İngiltere, Rusya, Hollanda, Katar ve Vietnam'dan uzman ve araştırmacılardan oluşturulan heyet, ilk olarak ocak başında Çin'e gitmiş ancak Pekin yönetiminin geçerli vizelerin alınmadığı uyarısını yapmasının ardından geri dönmek zorunda kalmıştı. İzinlerin alınmasının ardından 14 Ocak'ta özel uçakla kente gelen heyet 14 gün karantinada tutulmuş, bu sürede Çinli yetkililerle çevrim içi toplantılar yapmıştı.