İsrail'de 5 Ocak'ta duyurulan tartışmalı 'yargı reformu' o günden bugüne ülke tarihinde en büyük protestolara sebep oldu. Yargının yetkilerini kısıtlayan ilk yasa tasarısı geçtiğimiz günlerde meclisten geçti.
Artı Gerçek'te yer alan habere göre, yasanın geçmesi ise aşırı sağcı Başbakan Bünyamin Netanyahu'nun iktidarını sarsıyor. Ülkenin önde gelen iki televizyon kanalı tarafından yapılan anketlere göre, Netanyahu'nun başında olduğu koalisyon Knesset'te (İsrail Meclisi) çoğunluğu kaybediyor. Anketler, bugün seçim olsa Netanyahu'nun liderliğini yaptığı Likud Partisi'nin 32 olan vekil sayısının 28'e düşeceğini gösteriyor. 120 sandalyeli Knesset'te koalisyon partilerinin sahip olduğu 64 sandalye de 52-53 bandına geriliyor.
Ülkede Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini kısıtlayan yasa tasarısı mecliste kabul edilmesine rağmen eylemler durulmuyor. Dün de doktorlar 24 saatlik bir grev yaparak yasayı protesto etti. Önde gelen gazeteler ise dün ilk sayfaları simsiyah şekilde baskıya girdi.
GÖREV EMRİNE UYMAYAN YEDEKLERE CEZA
Öte yandan orduda da yedek askerler benzer şekilde yasayı protesto ediyor. İsrail ordusu bu kapsamda ilk kez bir yedek askere yönelik ceza uyguladı.
Basında yer alan haberlere göre, görev çağrısına uymayan bir yedek askere yaklaşık 270 dolar (yaklaşık 7 bin 300 Türk Lirası) para cezası kesilirken bir başka askere ise 15 gün hapis cezası verildi.
BANKALAR VE İŞLETMELER DE PROTESTOLARDA
Eleştirmenler değişikliğin parlamentodan aceleyle geçirildiği konusunda ısrarcı. Yazılı bir anayasası olmayan İsrail'de yargının, yürütmenin yetkileri üzerindeki denetimini ortadan kaldırmanın iktidarın kötüye kullanılmasına kapı açacağını dile getiriliyor.
Yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı kitlesel gösteriler düzenleyen İsrailliler, protestolarında 29'uncu haftaya girdi. Başta Tel Aviv, Batı Kudüs, Hayfa, Birüssebi, Herzliya ve Rehovot gibi kentler olmak üzere ülke genelinde onlarca noktada düzenlenen gösterilere her hafta yüz binlerce İsrailli katılıyor.
NE OLMUŞTU?
Netanyahu'nun ülkede şu ana kadar iktidara gelen en sağ eğilimli hükümeti ocak ayında yemin ettikten kısa bir süre sonra düzenlemeyi gündeme getirdi. Önerilen değişiklikler Yüksek Mahkeme'nin yetkilerinin sınırlandırılmasını ve hükümete yargıçların atanmasında belirleyici yetkiler verilmesini içeriyordu. Ancak İsrail'in Batılı müttefikleri arasında artan endişe, yükselen huzursuzluk ve düşen para birimi karşısında Netanyahu, muhalefet partileriyle görüşmelerde bulunmayı kabul ederek mart ayı sonunda girişimi askıya almıştı.
Görüşmeler üç ay sonra durdu ve Netanyahu yasayı yeniden meclisin gündemine soktu. Bu süreçte, önerilen bazı değişikliklerden geri adım atmak zorunda kalan aşırı sağcı koalisyonda çoğunluk yargının sol eğilimli, elitist ve siyasete fazla müdahaleci olduğunu düşünüyor. Bu sebeple, yargının azınlık haklarını ulusal çıkarların önüne koyan ve sadece seçilmiş yetkililerin elinde olması gerektiğini söyledikleri yetkileri üstlenen bir kurum olduğu savunuluyor.