İran devlet televizyon ve radyo ajansının bildirdiğine göre, Karun olarak bilinen 300 megavat kapasiteli yeni santralin inşaatı 8 yıl sürecek ve yaklaşık 2 milyar dolara mal olacak. Santralin İran'ın petrol zengini Huzistan eyaletinde, Irak sınırına yakın bir yerde kurulacağı belirtildi. İnşaat sahasının açılış törenine, Nisan ayında Karun için inşaat planlarını ilk kez açıklayan İran'ın Atom Enerjisi Kurumu başkanı Muhammed İslami katıldı.
WASHINGTON, NÜKLEER ANTLAŞMADAN ÇEKİLMİŞTİ
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015'te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı. Washington, eski Başkan Donald Trump döneminde, 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran da anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmuş ve yeniden yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme dahil bir dizi adım atmıştı.
Nükleer santral duyurusu, İran'da polis nezaretinde genç bir kadının ölümünden sonra başlayan ve ülkenin teokratik hükümetine karşı ülke çapındaki protestolarla sarsıldığı bir dönemde geldi.
Eylül ayından bu yana İran, 1979 İslam Devrimi'nden sonraki kaotik yıllardan bu yana teokrasisine karşı en büyük ayaklanmalardan biri haline gelen ülke çapındaki protestolarla çalkalanıyor. 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin İran ahlak polisi tarafından İslam Cumhuriyeti'nin kadınlara yönelik katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği için tutuklanmasından üç gün sonra, gözaltındayken hayatını kaybetmesiyle protestoların şiddeti daha da arttı. İran hükümeti, Amini'ye kötü muamele yapılmadığında ısrar etse de, ailesi, gözaltına alındıktan sonra Amini'nin vücudunda morluklar ve darbe izleri olduğunu söylüyor.