İSVEÇ: DEMOKRASİNİN PARÇASI ANKARA: DEMOKRASİ KİSVESİYLE SAVUNULAMAZ
Terör örgütü yanlılarının geçen haftaki provokasyonu sonrası İsveç Başbakanı “NATO üyeliğine sabotaj” dedi ancak savcı soruşturma açmadı. Bu kez ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan, Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur’an yakma eylemi için izin aldı. Dışişleri Bakanı Billström “Bu tür gösterilerin yapılabiliyor olması demokrasimizin parçası” dedi. Ankara ‘Kutsal değerlere hakaret hak kisvesi altında savunulamaz’ tepkisini gösterdi.
‘HER SEÇİM ÖNCESİ YAPILAN ÇIKIŞLARIN FAYDA SAĞLADIĞI KİŞİLER BELLİ’
Geçmişte Hollanda’yla krizin başkanlık referandumunda evet oylarını artırdığına ilişkin araştırmalar yapılırken benzer döngüye bu kez Atina ve Stokholm üzerinden girildi. Tahrike ise siyaset ortak tepki gösterdi. AK Parti Sözcüsü “Lanetliyoruz” dedi. İYİ Parti Sözcüsü “Özgürlüklerle açıklanamaz” açıklaması yaptı. İBB Başkanı İmamoğlu “Her seçim öncesi bu çıkışlar toplumu rahatsız ettiği gibi fayda sağladığı kişiler de belli” paylaşımı yaptı.
ONAYLI PROVOKASYON
İsveç, yabancı ve İslam düşmanı Rasmus Paludan’a Türkiye’nin Stockhom Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakma izni verdi. “Provokasyona müdahale edilsin” çağrılarına karşın ırkçı, polis korumasında çirkin eylemini gerçekleştirdi. Skandalı “İfade özgürlüğü” ile savunan İsveç’e iktidar ve muhalefetten tepki yağdı.
İsveç’te, Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan’a Türkiye’nin Stockhom Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakma izni verildi. Paludan, 15 Ocak’ta yaptığı açıklamada, İsveç’e bir daha Kur’an-ı Kerim yakmaya gelmeyeceğini ve polisin kendisini hakkıyla koruyamadığını iddia etmişti. İsveçli gazeteci Chang Frick, cumartesi günü Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Paludan’a Kur’an-ı Kerim yakması için teklif götürdü ve bütün masraflarını karşılama garantisi verdi. Frick, polisten alınan gösteri izninin ücretini ödediğini ve gazeteci olarak haber yapma hakkını kullanacağını ileri sürdü.
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström ise ‘ifade özgürlüğü’ne işaret etti. Paludan’ın polis tarafından izin verilen protestosunun İsveç’in NATO adaylığını nasıl etkileyeceği konusunda spekülasyon yapmak istemeyen Billström “Süreci gereksiz yere uzatan her şey elbette çok ciddiye aldığımız bir şey” dedi. Billström ‘’İsveç’te ifade özgürlüğü oldukça geniştir ve bu tür gösterilerin yapılabiliyor olması da demokrasimizin bir parçasıdır” ifadesini kullandı. İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson da Ankara ziyaretinin ertelendiğini duyurdu. Jonson “Türkiye ile ilişkilerimiz İsveç için çok önemli ve ortak güvenlik ile savunma konularında diyaloğu ileri bir tarihte sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
İsveç’in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström’ü Dışişleri Bakanlığı’na çağıran Türkiye, skandala izin verilmesi kınadı. Herrström’e, söz konusu eylemin en güçlü şekilde kınandığı, İsveç’in bu tutumunun kabul edilemez olduğu, Türkiye’nin eyleme müsaade edilmemesini beklediği, kutsal değerlere hakaretin “demokratik haklar” kisvesi altında savunulamayacağı iletildi. Paludan’ın Kur’an-ı Kerim yakmasının ardından Dışişleri “Bu aşağılık eylem aynı zamanda İslam düşmanlığının, ırkçı ve ayrımcı akımların Avrupa’da ulaştığı kaygı verici seviyenin de bir başka göstergesi. İsveç makamlarını bu nefret suçunun failleri hakkında gerekli işlemleri yapmaya ve tüm ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İslam düşmanlığına karşı dayanışma halinde somut tedbirler almaya çağırıyoruz” açıklaması yaptı. İktidar ve muhalefetten yaşananlara tepkiler geldi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop: İzin verilmesi nefret suçuna İsveç yönetiminin suç ortaklığı anlamına gelmektedir.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Nefret suçu ve ırkçılık, düşünce ve ifade özgürlüğü değildir.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Kutsal değerlere saldırı özgürlük değil modern barbarlıktır.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş: İslam düşmanı, ırkçı, faşist siyasetçiye böylesi bir eylem için onay verenler ateşle oynuyor.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: İsveç makamlarının yaptığı, nefret suçlarını himaye etmektir.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: Bu noktada İsveç Savunma Bakanı’nın Türkiye’ye 27 Ocak’ta yapacağı ziyaretin önemi de anlamı da kalmadı. Bu nedenle iptal ettik.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: ‘Düşünce özgürlüğü’, milyarlarca Müslüman’ın kutsal kitabına hakarete, saygısızlığa bahane de kılıf da yapılamaz. Alçakça saldırı Avrupa Orta Çağ ilkelliğinin göstergesidir.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: İslomofobi ve ırkçılığı besleyip büyütenler ve bunlardan beslenenler, açıkça nefret suçu işlemektedir. İsveç’te, büyükelçiliğimiz önünde hayat rehberimiz, kitabımız Kur’an-ı Kerîm’e yönelik alçakça saldırı gerçekleştirenleri ve buna göz yumanları şiddetle kınıyorum.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu: Bu tutum, hak ve özgürlük kavramlarıyla açıklanamayacağı gibi iki ülke ilişkilerinin geleceği bakımından hatalıdır. İsveç yetkili makamlarını bu çirkin eylemin gerçekleştirilmesini önlemeye ve Milletimizin hassasiyetlerine saygı göstermeye davet ediyoruz.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin: İsveç hükümeti alçakça provokasyona derhal müdahale etmeli.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu: Bunun adı demokrasi ya da eylem özgürlüğü değil inanç üzerinden yapılmak istenen bir provokasyondur.
NATO ÜYELİĞİ MECLİS’TEN GEÇEMEZ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, skandala izin verilmesini lanetleyerek “İsveç’in NATO üyeliği bu şartlar altında Gazi Meclis’in onayından geçemeyecektir. Dinimize, dilimize, değerlerimize, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize hıyanetin ve saygısızlığın muhakkak bir sonucu olacaktır” ifadesini kullandı. Bahçeli, millet iradesinin sandıkta tecelli edeceği tarihi güne sayılı günler kaldıkça, iç ve dış menşeli hain provokasyonların eşzamanlı olarak devreye alındığının gözlemlendiğini belirtti. MHP lideri “Sandık ne İsveç’te kurulacak ne Bolton’un evinde açılacak ne de diğer ülkelerin denetiminde olacaktır. 14 Mayıs seçimlerini kundaklamak için zillete destek olan muhasım güçler yine kaybedecektir” dedi.
ECONOMİST’E: FAYDA SAĞLADIĞI KİŞİ BELLİ
İSVEÇ’E: AKIL DIŞI EYLEME KARŞI ÇIKMALI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yurt dışı kaynaklı Türkiye’ye ve iktidara yönelik eleştirilere tepki gösterdi. İmamoğlu, The Economist dergisinin kapağına işaret ederek “Son günlerde yurtdışı kaynaklı, Türkiye’ye ve iktidara yönelik aleyhte eleştirileri takip ediyorum. Her seçim öncesi, dozu yüksek bu çıkışlar toplumumuzu rahatsız ettiği gibi fayda sağladığı kişi ve kurumlar da bellidir” dedi. İmamoğlu, İsveç’teki skandala ilişkin de “Bugün İsveç’te Türk Büyükelçiliği önünde yapılacağı belirtilen eylem de akıl dışıdır. Türkiye’nin tüm İslam ülkeleriyle birlikte bu talihsiz eylemin, gerçekleşmemesi yönünde güçlü irade göstermesi önemlidir” yorumunda bulundu.