‘SİYASETTE KÜSLÜK OLMAZ’DAN SONRA KREMLİN DEVREYE GİRDİ
Ankara’nın normalleşme çabası kapsamında İsrail, BAE ve Suudi Arabistan’la adımlar atıldı, Mısır’la yeni sürece zemin hazırlandı. Ardından Cumhurbaşkanı “Esad’la görüşme yapılabilir, siyasette küslük olmaz” açıklaması yaptı. Bu çıkışa Şam ‘Söz değil icraat bekliyoruz’ karşılığını verdi. Rusya’nın olanak sağlayabileceğini kaydeden Kremlin Sözcüsü Peskov ise Erdoğan ile Esad’ın Rusya’da görüşebileceğini belirtti.
MOSKOVA: ÜÇLÜ GÖRÜŞMEYE OLUMLU BAKIYORUZ, ŞAM’LA TEMASTAYIZ
rdoğan bu kez sınır ötesine harekât üzerinden Şam’la temas mesajı verdi. Cumhurbaşkanı “Suriye, Türkiye, Rusya üçlü adım atalım istiyoruz. Bakanlardan sonra liderler bir araya gelsin. Putin’e teklif ettim, sıcak baktı” dedi. Bu sözlere yanıt Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov’dan geldi. Bogdanov “Rusya üç liderin bir araya gelmesi fikrine olumlu bakıyor. Şam ile temas halindeyiz” ifadesini kullandı.
WASHİNGTON’DAN YİNE YAPTIRIM ÇIKIŞI
Ankara ile Moskova arasındaki temasa dikkat çeken ABD’den bir ‘Yaptırımlar delinmesin’ uyarısı daha geldi. ABD’nin Yaptırım Koordinatörü Büyükelçi James O’Brien “Yaptırımlara uyulmadığı tespit edilirse aksiyon alınacak” değerlendirmesinde bulundu. Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakcı ise “Yaptırımların delinmesine yönelik adım atmadık” dedi.
RUSYA İLE ADIMLARI ATIYORUZ
Hükümete geldiğimizde krizlerin içerisinde bir Türkiye vardı. Ülkemizi önce bu girdaptan kurtardık. Putin'le önemli görüşmelerimiz oldu. Adımlarımızı attık, atıyoruz. Trakya doğalgazda, LNG'de bir hub haline gelecek. Doğalgaz referans fiyatı Türkiye'de oluşacak. Çevrecilik gibi bahanelerle önümüze döşenen mayınların farkındayız. Aşamadığımız sıkıntılarımız da var ama daha kararlı şekilde yürüyeceğiz.
Erdoğan’ın aylardır ‘ilişkilerde sil baştan adım’ mesajı verdiği Şam, çeşitli şartlar öne sürerek bugüne dek tüm teklifleri geri çevirdi. Cumhurbaşkanı’nın görüşme trafiğinin kademeli olarak artırılması ve sonunda üç ülke liderinin bir araya gelmesi çağrısı ise Rus tarafınca olumlu karşılandı. Moskova, Esad’ın kapısını çaldı.
Neredeyse köprülerin atıldığı Mısır, İsrail ve Körfez ülkeleri ile ilişkilerde eş zamanlı olarak restorasyon süreci yürütüldü. İlişkilerin sarsıldığı çok sayıda başkent ile normalleşme adımları atıldı. Bu adımların son halkası Suriye yönetimine dönük oldu. 2011’deki iç savaş sonrası sadece istihbarat düzeyinde ilişkilerin sürdürüldüğü Şam rejimine yönelik yaz aylarından bu yana verilen mesajlara Esad cephesinden olumlu bir yanıt gelmezken Erdoğan’ın çağrısı sonrası Moskova devreye girdi. Cumhurbaşkanı’nın üçlü zirve teklifi Rusya tarafından olumlu karşılandı.
Erdoğan, Suriye’ye yönelik 19 Ağustos’ta “Suriye ile ileri seviyede adımları temin etmemiz gerek. Bu adımları atarak İslam dünyasının komşularımızla olan bu bölgesinde birçok oyunu biz bozarız” demişti. 17 Kasım’daki G-20 Liderler Zirvesi sonrası Erdoğan “Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz” ifadelerini kullanmıştı. 23 Kasım’daki grup toplantısı sonrası Bahçeli’nin benzer çıkışı sorulan Erdoğan “Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük dargınlık olmaz eninde sonunda adımlarımızı atarız” diye konuşmuştu. Bir gün sonra Amerikan Associated Press ajansı, Erdoğan’ın Esad’a ‘Türk yetkilileri Şam’a göndermeye hazır olduğunu’ söylediği ancak Suriye liderinin, görüşmenin ‘üçüncü bir ülkede’ yapılmasını önerdiğini iddia etmişti. 2 Aralık günü Reuters’e konuşan kaynaklar ise “Esad Erdoğan’la görüşmek istemiyor” görüşünü bildirdi. Aynı gün Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Erdoğan ile Esad’ın Rusya’da görüşebileceğini belirtti.
Peskov “Henüz detayları belli değil. Ancak bir olasılık var” ifadelerini kullanmıştı. Bu süreçte Şam yönetiminin Ankara’ya çeşitli şartlar ileri sürdüğü, bunların arasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’den çekilmesinin ilk sırada yer aldığı biliniyordu. Son olarak Erdoğan Türkmenistan dönüşü uçakta Rus lidere üçlü zirve teklifi yaptığını duyurdu. “Biz şu an itibarıyla Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz. Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin’e teklif ettim. O da buna olumlu baktı. Böylece bir dizi görüşmeler zincirini başlatmış olacağız” ifadelerini kullandı. Bu sözlerin üzerinden 24 saat geçmeden Moskova’dan olumlu yanıt geldi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov, Erdoğan’ın Türkiye, Suriye ve Rusya liderleri arasında üçlü görüşme fikrine ‘son derece olumlu’ baktıklarını ifade etti. Bogdanov, önerinin ardından Suriye tarafı ile doğrudan temasa geçtiklerini de belirterek “Şu anda Suriyeli dostlarımızla temas halindeyiz. Komşu ülkelerin ilişkilerinin normalleşmesi için yapılacakları her zaman memnuniyetle karşılarız. Bunu her düzeyde defalarca dile getirdik” ifadelerini kullandı. Üçlü bir görüşme düzenlenebilmesi için ilk başta Şam’ın bu konuda ne düşündüğünü netleştirmeleri gerektiğini ekleyen Bogdanov “Fakat Türkiye’nin tavrını sadece memnuniyetle karşılayabiliriz, buna olumlu bakıyoruz” dedi.
ABD VE AB İLE YAPTIRIM GERİLİMİ
ABD’nin Yaptırım Koordinatörü Büyükelçi James O’Brien “Yaptırımlara uyulduğunu görmek için hem Türk makamları hem özel sektörü ile çok yakın angajmanımızı sürdüreceğiz. Eğer yaptırımlara uyulmadığı tespit edilirse aksiyon alınacak” dedi. DW Türkçe’nin aktardığına göre O’Brien ABD’li yetkili, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşı için kaynak arayışını yakından takip edeceklerini, yaptırımlarını bu girişimlere uyarlayacaklarına işaret etti. O’Brian “Bu Türkiye ile istişarelerin süreceği ve Türkiye’nin Rusya ile angajmanını sürdürme planlarında değişikliğe gitmek durumunda kalabileceği anlamına geliyor” diye konuştu. Bu hafta Avrupa Birliği de Türkiye’ye yaptırımlara uyma çağrısı yapmıştı. Dışişleri Bakanlığı’nın AB’nin kararları hakkında yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin yaptırımlara taraf olmamakla birlikte yaptırımların ihlaline müsaade edilmeyeceği yönündeki tutumunun dikkate alınmamasının ‘kasıtlı bir yaklaşım’ olarak görüldüğü belirtilmişti. Son olarak Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı “Şu ana kadar AB’nin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımların delinmesine zemin oluşturacak hiçbir adımı atmadık hatta bu konuda getirilen önerileri reddettik” dedi.
PUTİN’LE ADIMLARIMIZI ATTIK, ATIYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Silivri Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisi Kapasite Artış Töreni’ne katıldı. Tesis 4.6 milyar metreküpe ulaşan yeni kapasiteyle devreye alındı. Törende konuşan Erdoğan “Silivri Avrupa’daki en büyük gaz depolama tesisi haline gelmiştir. Amacımız ülkemizi en kısa sürede doğalgaz referans fiyatının oluştuğu küresel bir merkez haline dönüştürmektir. Bu konuda değerli dostum Sayın Putin ile önemli görüşmelerimiz oldu. Adımlarımızı attık, atıyoruz. Böylece özellikle Trakya doğalgazda, enerjide bir hub haline gelecek. Bugün Türkiye kendi vatandaşlarına ve sanayisine sunduğu enerji hizmetiyle dünyanın 17’nci büyük arzına sahip ülkesidir. 20 yıla sığdırdığımız asırlık işlere harcadığımız emeklerimizin meyvelerini toplamaya başlayarak ülkemizi en üst lige çıkartacağımız yeni bir döneme giriyoruz” dedi.
Hükümete geldiklerinde krizlerin içinde sıkışıp kalan bir Türkiye olduğunu söyleyen Erdoğan “Çevrecilik gibi bahanelerle önümüze döşenen mayınların hangi lobilerin desteğiyle kotarıldığının farkındayız. Aşamadığımız bir takım sıkıntılar da mevcut” dedi. Erdoğan “Türkiye’yi yeni projelerle, yatırımlarla, heyecanlarla, sevinçlerle buluşturarak dünyanın en büyük 10 ülkesi arasındaki hak ettiğimiz yere adım adım ilerleyeceğiz. Dün bizimle uğraşanlar bugün iş birliği için kapımıza geliyor. Bugün hala bizimle uğraşmayı sürdürenlerin de yarın dostluğumuza ihtiyaç duyacaklarından eminiz” diye konuştu.
Vladimir Putin, Türkiye’nin doğalgaz altyapısının önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek “Kurulacak doğalgaz merkezinde ticaret için elektronik platform gelecek aylarda kurulabilir. Avrupalı tüketiciler için doğalgaz fiyatı büyük oranda Türkiye’deki merkezde belirlenecek. Avrupa’nın kendi merkezlerinde olanlar çılgınca” ifadelerini kullanmıştı.