İsrail'in kuruluşunu dünyaya duyuran İlk İsrail Başbakanı David Ben-Gurion tarafından 1948-1953 yılları arasında yazılmış birçok günlükler paylaşıldı.
Hükümet arşivlerinde tutulan belgelerin gizliliğinin kaldırılması için mücadele eden Akevot İsrail-Filistin Çatışması Araştırma Enstitüsü 2021 yılında kamuoyundan saklamak için elle tutulur bir sebep olmadığı gerekçesiyle günlüğü elinde tutan Ben-Gurion Araştırma Enstitüsü’ne günlüklerin önemli bir oranı üzerindeki sansürü kaldırması için talepte bulundu.
Ben-Gurion Araştırma Enstitüsü bu talebi kabul etti ve bazı belgeler üzerindeki sansür kaldırıldı. Öncelikle 1948-1953 yılları arasındaki dönemde karartılan ya da düzenlenen parçalar eski haline getirildi.
İlk İsrail Başbakanı David Ben-Gurion
Yeni Pencere'nin Haaretz.com'u kaynak gösterdiği habere göre; belgelerin sansürsüz halinde devlet sırrı gibi şeyler yer almıyor ancak okuyanların birçok tarihi olayı daha iyi anlamlandırabilmesi ve David Ben-Gurion'un o dönemki fikirlerini öğrenebilmesi bakımından önem taşıyor.
GÖZETİM ALTINDA TUTULANLAR LİSTESİ
Günlüğün bir sayfasında David Ben-Gurion, İsrail’in istihbarat teşkilatının gözetim altında tuttuğu hedefleri detaylandırıyor. Ben-Gurion’un el yazısıyla yazılmış liste 'ayrılıkçıları' 'Mizrahi Yahudilerini', siyasi partileri ve İsrail Komünist Partisi MAKİ’yi içeriyor. Ben-Gurion'un bu listeyi, yeterli personel veya fon tahsis edilmediğinden yakınan, MOSSAD’ın ve Shin Bet gizli servisinin ilk başkanı Isser Harel ile yaptığı bir görüşmeden sonra oluşturduğu belirtiliyor.
Günlükte; 26 Eylül 1948’de, 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında kaçan veya evlerinden kovulan Arap mülteciler hakkında değerlendirmeler ve bilgiler yer alıyor. Yazarın, Ulusal Yahudi Fonu Arazi ve Ağaçlandırma Departmanı yöneticisi Yosef Weitz ile olan bir konuşmasını naklettiği yazıda anlaşılana göre bu ikili, mültecilerin İsrail’deki evlerine dönme girişimlerinden dolayı kaygılanıyorlardı.
'MÜLTECİLERİ RAHATSIZ ETMELİYİZ'
“Gazze’den Ramle ve Lod’a ulaşmanın daha kolay olacağını düşünerek Ramallah üzerinden Gazze’ye giden Ramle ve Lod’lu mülteciler var. Ne yapmalıyız?” yazan günlükte bu sorunun Ben-Gurion mu yoksa Weitz mı olduğu belirtmiyor. Cevap ise cümlenin ikinci yarısında geliyor:
“Onları bıkıp usanmadan rahatsız etmeliyiz… Denize doğru gitmeyecekleri ve Mısır da onları almayacağı için biz güneydeki mültecileri doğuya doğru hareket etmeleri için sıkıştırmalı ve harekete geçirmeliyiz,” diyerek Filistinlileri Ürdün’e doğru itelemekten bahsediyor. “Peki kim gerçekleştirecek bu rahatsız etme olayını?” diye merak ediyor Ben-Gurion günlüğünde, cevabıyla birlikte; “Weitz’ın komitesi ve Shiloah.”
Bahsedilen Reuven Shiloah MOSSAD’ın da ilk yöneticisi ve istihbarat teşkilatında lider konumunda bulunuyordu. Weitz'ın komitesi ise hükümetin Arap mültecilerinin ülkeyi terk etmeleri için cesaretlendirme yollarıyla ilgili politikalarını incelemek için savaşın ortalarında kurulan Transfer Komitesi.
KADIN CİNAYETLERİ VE TECAVÜZ
Günlüğünde İsrailli askerlerin gerçekleştirdiği kadın cinayeti ile tecavüzlerden ve Mısır ordusunun misillemelerinden bahseden Ben-Gurion'un “Negev’de işler yolunda değil" yazdığı belirtiliyor ve şu cümlelere yer verdiği aktarılıyor:
“Yine, askerlerimiz (Faslılar) genç iki Arap kadını yakalayıp tecavüz ettikten sonra öldürmüş. Misilleme olarak da Mısırlılar mayın döşemiş ve pusu kurmuş, üç asker iki sivil ölü var.”
'BİZİM KUŞAĞIMIZ ACIMASIZ OLMAK ZORUNDA'
Ben-Gurion, dönemin Genelkurmay Başkan Yardımcısı Mordechai 'Motke' Maklef’in eşi Orit ile görüştükten sonra Maklef’in fiziksel ve ruhsal sağlığıyla ilgili görüşlerini de aktarıyor ve şu cümleleri kullandığı görülüyor:
“Motke yorgun ve depresif. Omuzlarında çok büyük bir yük var ki bunun gerek fiziksel gerek ruhsal olarak katlanılamaz olduğuna inanıyor. Motke’nin aile hayatı yok, Orit ise umursamıyor çünkü başka seçeneği yok.”
Paragrafın sonunda, “Kaçırdığı aile hayatı için üzgünüm ama bizim kuşağımız acımasız olmak zorunda – güvenlik kolay ya da 'soft' bir mesele değildir. Eğer gerekirse savunma bakanı, Motke gibi insanları ölüme gönderir. Ordunun ona ihtiyacı var, ve bana göre de kalmalı” ifadelerine yer veriyor ancak burada Maklef'in eşinin sözlerini ilettiği ya da kendi fikirleri olduğu konusunda netlik bulunmuyor.
AKEVOT, DİĞER BELEGELERİN SANSÜR OLMASINI İSTİYOR
Sansürlenen bölümlerin ortaya çıkarılması, tarihçi ve Akevot araştırmacısı Adam Raz’ın sansürün kaldırılması talebinde bulunduğu günden iki yıl sonra gerçekleşti. Bununla birlikte, bu günlüklerde ve Ben-Gurion Enstitüsü‘nün elindeki diğer belgelerde birçok materyal hâlâ sansürleniyor. Akevot, aynı zamanda Devlet Arşivlerinden döneme ait diğer birçok belgenin de sansürsüz olmasını istedi.
'BELGE KARARTILMASI ÇUKUR YARATIYOR'
Akevot’un direktörü Lior Yavne, “Günlüğün karartılmış bölümlerinin (kısmen de olsa) açığa çıkarılması önemli bir adım” diyor ve “Arşivlenmiş belgelerin karartılması, İsrail toplumu ve tarihinin önemli kısımlarının içinde kaybolduğu büyük çukurlar yaratıyor” açıklamasında bulundu.