İran'ın kuzeyindeki küçük bir köyden akıl sağlığı yerinde olmadığı söylenen 35 yaşındaki Cevat Ruhi, dini değerlere hakaret etmekten ve Kuran’ı yakmaktan ölüm cezasına çarptırıldı.
‘İTİRAF ETTİ’
Mahkemede kendi seçtiği bir avukata tutma hakkına sahip olmayan ve ciddi bir akıl hastalığından muzdarip olan Cevat Ruhi’yle ilgili açıklama yapan insan hakları grupları, Devrim Muhafızları tarafından yönetilen bir gözaltı merkezinde gördüğü işkence nedeniyle konuşamadığını, yürüyemediğini ve idrarını tutamadığını söylüyor.
Ruhi, yanındaki iki kişiyle birlikte Novşehr'deki polisi karakoluna girerek ateşe vermek, içeriden sokağa eşya atmak ve aralarında bir Kuran'ın da bulunduğu eşyaları yakmakla suçlandı. İran yargısı tarafından yönetilen Mizan haber ajansına göre, eyaletin başsavcısı Ruhi'nin "karargahı yıkıp ateşe verdiğini itiraf ettiğini" söyledi.
BABASI AÇIKLADI
Bir insan hakları grubu, Ruhi'nin tutukluluğunun ilk günlerinde işkence gördüğünü, itiraf etmeye zorlandığını ve olaya karıştığına dair başka hiçbir kanıt bulunmadığını açıkladı.
Ruhi'nin ailesinin, duruşmadan önce sadece bir kez çocuklarını ziyaret etmesine izin verildi. Babası 26 Aralık'ta sosyal medyada yayınladığı bir video mesajda, "Bundan sonra bir daha ne ziyarete ne de telefon görüşmesine izin verdiler" diyerek oğlunun akıl hastalığı olduğunu söyledi.
‘AİLELER BASKI ALTINDA’
Oslo merkezli İran İnsan Hakları sivil toplum kuruluşu, “En az 109 protestocu şu anda infaz, ölüm cezası veya hapis cezası alma riskiyle karşı karşıya. Çoğu aile sessiz kalması için baskı altında olduğundan gerçek sayının çok daha yüksek olduğu düşünülüyor” diye açıklama yaptı.