Piyasalara hamleler devam ediyor. En son yapılan swap, örtülü faiz artırımı ve Merkez Bankası hamleleri piyasaları sakinleştirmedi. Küçülen ekonomi karşısında sadece ufak bir toparlanma yaşayan piyasaların eskiye dönmek için biraz vakti var. Önceki gün yeni bir hamleyle piyasalara ve kuru sınırlamak için harekete geçen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ‘finansal piyasaların istikrarlı işleyişi, kredi sisteminin etkin çalışması ve spekülatif işlemlerin önüne geçilmesi’ kararını aldı. Uygulama kapsamında 100 bin dolar dövizin TL karşılığı bir gün önce yatırılacak, alınan döviz ilgilinin hesabına ertesi gün geçecek. Döviz satımında ise bekleme süresi olmayacak; satılan dövizin TL karşılığı aynı gün hesaba aktarılacak. Reuters konuyla ilgili haberinde bu adımın TL’nin değerini korumak için sermaye kontrolünün hayata geçirilebileceğine dair endişelerin artmasına neden olabileceğini söyledi. Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz BDDK’nın attığı adımla ilgili Twitter üzerinden bir paylaşım yaptı. Yılmaz “Önce binde bir BSMV, sonra da satılan 100 bin dolar üzeri dövizlerin yarın teslim edilmesi. El yordamıyla yürütülen ekonomi politika uygulamalarında yeni bir aşama. Adım adım... Kontrolü mü?” yorumunu yaptı.
Cumhurbaşkanı kararıyla, bankalar ile yetkili kuruluşların birbirleri ile yaptıkları ve Hazine’ye yapılan kambiyo işlemleri dışında kambiyo işlemlerinden alınan banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) yüzde 0.1’e yükseltilmişti. Reuters haber ajansına konuyla ilgili konuşan bir bankacı, alınan bu kararın Türkiye’nin ‘ekonomik problemlerini güven tesis etmek yerine kısa dönemli adımlarla aşmaya çalıştığının bir göstergesi’ olduğunu söyledi: “Bu ve bunun gibi adımlar, sermaye kontrollerinin ileride daha da artacağına dair kaygıları güçlendirerek risk algısını yükseltiyor.” Yine ajansa konuşan bir başka kıdemli bankacı ise bu adımın bundan sonra hangi kararın alınacağı konusunda kaygı yarattığını söyledi. Bloomberg’in verilerine göre TL, Arjantin pesosundan sonra son bir yılda yüzde 25 değer kaybıyla gelişmekte olan ülkeler arasında en çok değer kaybeden para birimi olarak ikinci geliyor.
Bloomberg’e konuşan Nomura International’dan ekonomist İnan Demir, bu adımların gittikçe daha az liberal bir şekilde sermaye kontrolünün devreye girmesi anlamına geldiğini, bunun da döviz alan yerlilere ve yabancı yatırımcılara gönderilecek en ideal sinyal olmadığını söyledi. Son haftalarda Türkiye’de yaşayan yerleşikler, döviz alımlarını hızlandırmıştı. Verilere göre bu yıl 20 milyar döviz alımı gerçekleştirildi, bu da toplamda döviz mevduatını 180 milyar dolar gibi rekor bir seviyeye getirdi.
VALİZ TİCARETİ ARTAR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervlerinin gittikçe azalması ise herhangi bir kur şokunun yaşanması durumunda piyasaya müdahale edemeyeceğine yönelik kaygı uyandırmaya başlamıştı. Twitter’dan BDDK’nın son kararıyla ilgili bir yorum yapan ekonomist Gökhan Uskuay, “BDDK önlemi kayıt dışını artıracaktır. 100 bin dolar alacak olan döviz bürosuna ya da ayaklı borsaya gider. Kapalıçarşı’daki ayaklı borsa ve gelen giden valizler artar” yorumunda bulundu. Kimi analistler ise bir günlük gecikme getirilmesinin pek de sık görülen bir uygulama olmadığını vurguladı. Merkezi Londra’da bulunan BlueBay portföy yönetimi şirketinin gelişmekte olan piyasalar masasından stratejist Timothy Ash “İstanbul seçimlerinin yenilenmesi dolayısıyla faiz artırımı gibi ortodoks bir politika izleyemeyen Türk yetkililerden yine ahmakça bir hareket” yorumunda bulundu. Ekonomist Mustafa Sönmez ise “Dövize vergi, kısıt getirmeye başlarsan, yarın bunlar dövizimize el koyar, endişesini de beslersin. Ahmakça işler bunlar. Farklı bankalarla çalışır, engellerinizi aşar” dedi. Ekonomist Ali Rıza Güngen de “Gerçek kişilerin 100 bin USD üzeri döviz alımlarında geciktirme emri. Çaresizlik göstergesi. Uluslararası piyasaya panik sinyali yayıyorlar” ifadesini kullandı.
ÖRTÜLÜ FAİZ ARTIŞI GERİ ÇEKİLDİ
Politika faizi olan haftalık repo ihalesine yeniden başlayan Merkez Bankası, piyasayı 17 milyar TL fonladı. Haftalık repo ihalesine 55 milyar 800 milyon TL teklif gelirken, ortalama bileşik, en düşük ve en yüksek faiz yüzde 27.05 seviyesinde gerçekleşti. Basit faizler ise en düşük, ortalama ve en yüksek yüzde 24 olarak gerçekleşti. TCMB, TL’deki sert değer kayıpları ardından ana fonlama aracı olan 1 hafta vadeli repo ihalelerine 9 Mayıs’ta bir süreliğine ara verdiğini açıklamıştı. TCMB, dün sabah ayrıca döviz karşılığı TL swap piyasasında TL faiz oranını önceki gün ilan ettiği yüzde 25.50’den yüzde 24’e çektiğini duyurmuştu. Reuters’a konuşan bir yetkili “TCMB swap ve repo adımlarıyla 150 baz puanlık ek sıkılaştırma adımını geri çekti. Ortalama fonlama maliyetinin kademeli gerileyerek haftaya dün yüzde 24’e düşmesini bekliyoruz” dedi. Dolar/TL TCMB’nin kararları sonrası 6.04’lü seviyelerden 6.09 seviyelerine kadar yükseldi. Kur, ardından 6.05 - 6.06 aralığında dengelendi.
KUR İŞLEMLERİ VALÖRLÜ OLACAK
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), döviz alım işlemlerinde dövizin ilgili gerçek kişinin hesabına aktarılmasının ve kullanıma açılmasının bir iş günü valörlü olarak gerçekleştirilmesine karar verdi. BDDK’dan yapılan açıklamada son dönemlerde manipülasyon amaçlı spekülatif işlemler ile döviz piyasalarında istikrarsızlık oluşturulduğu ve beslendiği ifade edildi. Bu durumun, ekonominin temel dinamiklerinin yanı sıra, kredi sisteminin etkin çalışması ile bankacılık sistemi üzerinde olumsuz etkiler oluşturabildiği belirtilen açıklamada, bu kapsamda, ekonomik aktörlerin dönem dönem gözlenen oynaklıklardan olumsuz etkilenmemesi amacıyla piyasaların yakından takip edildiği, oynaklık dönemlerinde bir kısım hesap sahibinin gün içi yüksek frekanslı alım satım işlemleri gerçekleştirdiği kaydedildi.
PİYASALARDAKİ BOZULMANIN ÖNÜNE GEÇECEK
Kararın, sadece gerçek kişilerin gün içinde satın alacağı 100 bin ABD doları ve üzerinde döviz alım işlemlerini kapsadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Sadece dövizin ilgilinin hesabına aktarılmasının ve kullanıma açılmasının/fiziki teslimatının bir iş günü valörlü olarak gerçekleştirilmesini gerektirmektedir. Sadece reel döviz ihtiyacı olmadığı düşünülen gerçek kişilerin gün içinde birden çok kez döviz alım-satım yaparak piyasa yapısallarında meydana getirdiği gereksiz ve haksız bozulmayı önlemeyi amaçlamaktadır. Reel döviz talebi olan tüzel kişilere ve 100 bin ABD dolarından (veya diğer döviz cinslerinde buna denk gelen tutar) az efektif dahil döviz talebi olan gerçek kişilere yönelik hiçbir kısıtlama içermemektedir. Ayrıca, Bankacılık Kanunu dahil ilgili hukuki metinlerimiz, yerli yabancı bütün tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini güçlü şekilde koruyacak uluslararası standartlara uyumlu düzenlemeler içermektedir.”