ABD Merkez Bankası’nın (FED) bu ay içinde faiz artırma olasılığının yüzde 85’e kadar çıkmasıyla küresel piyasalarda güç kazanan dolar 3.70 liranın üzerine çıktı. Güne 3,85 – 3,86 lira aralığında başlayan euro da 3.8965 lira ile 3.90 lira sınırına dayandı. Şubat ayına 3,80 seviyesinden giren dolar/TL’nin, 3,55’lere kadar uzanan bir geri çekilmeden sonra gelen tepki alımları ile geçen ayı tamamladığını belirten SAXO Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, bu tepki yükselişinde 3,70 direncinin aşılamaması durumunda kısa vadede aşağı hareket ihtimalinin devam edeceğini kaydetti.
Paksoy, 3,70 direncinin kalıcı olarak geçilmesi durumunda 3,80 seviyesinin ilk önemli psikolojik eşik olacağını bildirdi. Cüneyt Paksoy, bugün yurt içinde açıklanacak enflasyon verisinin TCMB’nin atacağı adımlar açısından oldukça önemli olacağını vurgulayarak, son dönemde kur artışı, enerji fiyatları ve gıdanın baz etkisiyle belirli bir artış sürecine giren enflasyon tarafında yaşanacak gelişmeler ve TCMB’nin adımlarının önem taşıdığına işaret etti.
Paksoy, şöyle devam etti: “Bundan sonra içsel olarak kur tarafında yaşanan yükselişin dengelemesi ve öngörülebilir bir bant içinde dalgalı bir seyir izlenmesi adına, potansiyel risk priminin dengeli gitmesi adına, siyasi süreç, TCMB kararları, hükümetin yapısal reform kararlılığı, Varlık Fonu’nun yönetim ve etki süreci, enflasyon, büyüme ve cari açık gibi önemli veriler olarak öne çıkacaktır.
Global tarafta ise ABD tarafından çifte etki, yani ABD Başkanı Donald Trump ve ABD Merkez Bankası (FED) etkisi, dolar endeksi, faizler ve ABD 10 yıllıklar paralelinde global tahvil piyasası üzerinde etkili olmaya devam edecek gibi görünüyor.” Deniz Özel ve Yatırım Grubu Yönetmeni Orkun Gödek ise, ABD başkanlık seçimi sonrasında Trump riskinin fiyatlanması ve gelişmekte olan ülke varlıklarından para çıkışının yeni yıl ile birlikte hız kesmesi sonucu beklentilerin ileri vadelere ötelendiğini, rüzgarın TL lehine de esmeye başladığını vurguladı.
Ocaktan sonra bu ay TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı yapılacağını hatırlatan Gödek, “İlk çeyrek ile birlikte çift hane enflasyon ile karşılaşacağımız gerçeği, hemen hemen tüm kesimlerde kabul görmüş durumda. Enflasyon beklentilerinin bozulma riskiyle fiyatlamalara ne ölçüde dahil olacağını takip edeceğiz” dedi. Türkiye için en önemli gündem maddesinin nisan ayında gerçekleşecek referandum olduğuna dikkati çeken Gödek, yatırımcı kesiminde süreç öncesinde kararsızlık ve likidite dönüş olabileceğini söyledi.
Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandığı veriler bankalardaki yabancı para mevduatının azaldığını gösterdi. Yabancı para cinsinden mevduat yüzde 2,35 düşüşle 594 milyar 572 milyon 588 bin liraya geriledi. Yurt içi yerleşiklerin mevduat bankalarındaki toplam döviz cinsinden mevduatı da bir haftada yüzde 2,33 azalarak 502 milyar 821 milyon 763 bin lira oldu. Yıllık bazda bakıldığında 24 Şubat ile biten haftada, bankalardaki YP mevduatta ise yüzde 19,55 artış kaydedildi.
‘FAİZ ARTIŞINDA GEREKLİ KOŞULLAR OLUŞTU’
FED Yönetim Kurulu Üyesi Lael Brainard, bankanın faiz artırması için gerekli koşulların oluştuğunu belirterek, “Yakın zamanda faiz artırarak kademeli yola devam etmek uygun olacak” dedi. Brainard, “Tam istihdama yaklaşıyoruz, enflasyon kademeli olarak hedefimize doğru ilerliyor, yurt dışında büyüme daha sağlam hale geldi ve görünüme yönelik riskler bir süredir olduğu gibi dengede seyrediyor. İlerlemenin süreceği varsayılırsa yakın zamanda faiz artırarak kademli yola devam etmek uygun olacak” değerlendirmesini yaptı. Son dönemde iç talebi güçlendirecek işaretler görüldüğünü vurgulayan Brainard, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hisse senetlerindeki %10 artışın bir kısmı, yukarı yönlü risk oluşturan daha genişlemeci maliye politikalarına yönelik beklentilere bağlı olabilir.”
‘AÇIKLANACAK VERİLER ÖNEMLİ ‘
TL’deki değer kaybını yorumlayan XTB Araştırma Müdürümüz Arzu Toktay, şunları söyledi: “Dolar/TL paritesinin önümüzdeki günlerde 3,70 üzerinde kalarak kritik 3,75 üzerine atmayı başarması ile şimdilik nötr olan görüşümüz negatif olarak değişebilir. Piyasalar mart ayı faiz artırım ihtimalini yüzde 50 üzerinde ihtimal olarak görürken 15 Mart’a kadar açıklanan ekonomik verilerin iyileşmeyi teyit etmesi ile dolar pozitif fiyatlama devam edebilir. Bu senaryoda USDTRY paritesinde opsiyon piyasası oyuncularının dolar alım (call) opsiyon talebine şaşırmamak gerekiyor.”
2017’DE KÜRESEL FON AKIŞI YÜKSELDİ
Dolar yükselişine dün de devam ederken Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, twitter adresinden fon akışlarına dair açıklamalarda bulundu. Gelişmekte olan ülkelere küresel fon akışlarının 2017’nin ilk iki ayında arttığını belirten Şimşek, “İyileşen büyüme beklentileri risk iştahını desteklemiş” dedi.
FED’in faizleri artıracağı beklentisinin yükselmesi dolarda hareketliliğin baş nedeni olurken bu hareketlilik iç talebin de tetiklenmesine neden oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), TL depo karşılığı döviz depo ihalesinde teklif tutarı 1 milyar 280 milyon dolar oldu. TCMB’nin açtığı 1 milyar dolarlık 1 hafta vadeli TL depo karşılığı döviz depo ihalesinde gerçekleşen tutar 999 milyon 985 bin dolar olarak gerçekleşti. Kurumun aynı miktarda Çarşamba günü gerçekleştirdiği ihalede de 1 milyar 300 milyon dolarlık talep oldu.
FİKİR BİRLİĞİ SAĞLANDI
New York FED Başkanı William Dudley de, hafta başında Türkiye piyasalarının kapanışı ardından para politikasını sıkılaştırma gerektiren koşulların “çok daha ikna edici” hale geldiğini söylemişti. Dallas FED Başkanı Robert Kaplan da, ABD ekonomisindeki büyümeyi sürdürmek için faizleri artırmaktan yana olduğunu ve ekonominin yüksek faiz için yeterince güçlü olduğunu belirtti ve “Faizleri artırdığımız süreç tarihi olarak alışık olduğumuzdan çok daha kademeli olacak” dedi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) attığı adımlar ile küresel piyasalarda azalan dolar talebine paralel 5 aylık düşüş trendini geçen ay sona erdiren TL, şubatta yüzde 3,54 değer kazandı.
DÖVİZ AÇIĞI AZALDI
TCMB, Aralık 2016 dönemine ilişkin finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri verilerini açıkladı. Buna göre, aralık döneminde varlıklar 2 milyar 9 milyon dolar artarken, yükümlülükler ise 3 milyar 86 milyon dolar azaldı. Net döviz pozisyonu ise eksi 201 milyar 534 milyon dolar olarak gerçekleşti ve Kasım 2016’ya kıyasla 5 milyar 95 milyon dolar daha az açık verdi.