Kalp delikleri ve damarlar arasında geçişler olarak bilinen hastalık grubunun, genellikle doğuştan ve konjental diye tarif edilen bozukluk olarak bilindiğini söyleyen Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtuluş Özdemir, bunların iki kalp boşluğu arasında kalp karıncıkları veya kulakçıklar arasında oluşan boşluklar olduğunu ifade ediyor. Özdemir “Bunlar ‘atriyal septal defekti’ veya ‘ventriküler septal defekt’ olarak bilinir. Doğuştan oluşan bu kalp deliklerinin, herhangi cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç duymadan, kasıktan girilerek daha konforlu bir şekilde tedavi edilmesi mümkündür. Bunlar daha çok çocukluk yaşlarında ortaya çıkar ve o dönemde de tanınıp tedavi edilir” diye konuştu.
KONFORLU BİR YÖNTEM
Kurtuluş Özdemir, “Doğuştan gelen kalp delikleri bazen çocukluk çağında, bazen gençken bazen de belirti vermediği için ilerleyen yaşlarda anlaşılır. Önemli olan erken dönemde tedavidir. Bunların tedavisinde çok yakın zamanda genelde cerrahi tedavi ile müdahale ediliyor ve bu delikler kapatılıyordu. Kalp delikleri son zamanlarda çok yaygın kullanılan milimetrik boyuttaki cihazlarla kasıktan girilerek herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek kalmaksızın kapatılıyor” dedi. Bu oluşan kalp deliklerinin tedavisi hakkında bilgiler de veren Özdemir, bu tedavi şeklinin yani kasıktan girilerek kapatılmasının en önemli avantajınını herhangi bir cerrahi müdahaleye ya da herhangi bir kesik olmaksızın hastanın tedavi edilmesine imkan sağlaması olduğunu belirterek, bu yöntemin hastalara son derece konforlu bir tedavi seçeneği sunduğunu sözlerine ekledi.
HASTALAR BİR GÜNDE TABURCU EDİLİYOR
Tedavi edilen hastanın bir günde taburcu edildiğini belirten Özdemir, yöntemin oldukça hızlı ve güvenli olduğunun altını çizerek “Ancak her hasta buna uygun olmayabilir. Yine cerrahi şansı devam eden durumlar var. Bu tedavi yöntemi cerrahi yöntemi tamamen ekarte eden bir tedavi şekli olmamakla birlikte, hastaların büyük oranı bu şekilde tedavi edilmeye uygun olarak karşımıza gelebiliyor” dedi.
SIK KARŞILAŞILMAYAN DURUMLAR VAR
Erişkin çağda sık karşılaşılmayan bir durumun da atardamarlar ile toplardamarlar arasında olmaması gereken, çocuğun anne karnındayken var olan kanalların sonradan kapanmaması olduğunu söyleyen Özdemir, “Bu kanalların doğumda veya doğumdan sonraki dönemde kapanması gerekiyor. Bu da aynı şekilde sadece kasıktan milimetrik bir cihazla girilerek de tedavi edilir” diyor.