Çin, 150 yılı aşkın bir süredir yürüttüğü, soykırım ve asimile politikalarını bu yıl da sürdürdü. Açık alanda namaz kılma yasağının olduğu Doğu Türkistan'da, oruç tutan Müslümanlar, Çin idaresine bağlı askerler tarafından katledildi.
Zulmün tarihi 100 yıl ötesine uzanıyor
Çin'in Doğu Türkistan zulmü, 1879 yılında bağımsız Yakup Han Ba devletini hiçe sayarak bölgeyi ilhak etmesine kadar uzanıyor. 1911 yılında kurulan Milliyetçi Çin yönetimi ve ardından 1949 yılında Mao Zedong önderliğindeki Komünist İdare yönetimi, bugün yaşanan ve milyonlar ifade edilen soykırıma temel oluşturdu.
Katliamların acı boyutu
Çin'in Doğu Türkistan üzerinde yürüttüğü 100 yılı aşkın politika sadece baskıyla sınırlı değil. 1990 yılında yaşanan Barın Olayları'nın yanı sıra 2009 yılında gerçekleştirilen Urumçi Katliamı, Çin'in katliam boyutları hakkında bilgi veren sadece iki olay olarak tarihe geçti.
Karakol önünde yaylım ateşi
Doğu Türkistan'da Kadir Gecesi'ni ihya etmek için bir araya gelen gelen kadınlar dünyanın, eşine ender rastlanacağı bir uygulamaya tabii tutularak, Çin tarafından yapılan bir baskın soncu karakola götürüldü. 1990 Barın Olayları olarak tarihe geçecek olan olayda, karakola götürelen kadınların akıbetini öğrenmek için oraya giden Doğu Türkistalı Müslümanların üzerine, Çin polisi tarafından açılan yaylım ateşi sonucu, Doğu Türkstan'ın tarihne geçecek bir katliam daha gerçekleştirilmiş oldu.
Keskin nişancılarla ateş açıldı
Komünist Çin rejimi, 2009 yılında, dünyayı şaşkına çeviren, inanılması güç bir zulme daha imza attı. Oyuncak fabrikasında öldürülen 2 uygur Müslümanıyla ilgili yapılan göstermelik soruşturmadan netice alamayan Doğu Türkistanlıların yürüyüşü kanla durduruldu. Üniversite öğrencilerinin başını çektiği yürüyüş, Çin askerlerinin keskin nisaşncıları tarafından 100'ün üzerinde Uygur'un ölümüyle sonuçlandı.
Medyaya yansımayan yüzlerce olay
Dünya, Doğu Türkistan'da yaşanan olayların sadece bir kısmından haberdar olabiliyor. Sosyal medya platformlarının, yasaklı olduğu tüm televizyonların rejimin kontrolünde olduğu ülkede, telefonlar dauydu yoluyla sık sık kesilere, yaşanan olayların dünyaya aktarılmasının engellenmesi, Çin'in yürüttüğü politikaların da başında gelmekte.
Keyfi suç ve cezalar
Doğu Türkistan'da birinin öldürülmesi, yargılandığı davanın idam ya da müebbetle sonuçlanması gibi keyfi tutumlar binlerce aileyi çıkmazın eşiğine sürüklüyor. Motosikletiyle kırmızı ışıktan geçtiği için kafasından vurularak öldürülen bir çocuk ya da elinde sopa olduğu için kurşun yağmuruna tutulan gencin yaşadığı gibi yüzlerce keyfi cinayet rahatlıkla işleniyor.
İslam eşittir terörizm
Çin yönetiminin, Doğu Türkistan'da yaşayan insanlar hakkında verdiği bu kararların arkasında, peşi sıra çıkardığı kanunlar yer almakta. Çin'in yasalarına göre, ülke içinde ve dışında Doğu Türkistan'la iglili yürütülen tüm faaliyetler 'terör' olarak tanımlanıyor. 11 Eylül sonrası ABD'nin yürüttüğü "İslam eşittir terörizm" politikasının altına imza atan Çin yönetimi, Doğu Türkistan'a karşı işlediği cinayetleri de bu politika doğrultusunda yaptığını savunarak, Batı ülkeleri tarafından destek görüyor.
Akademisyene müebbet
Çin'in keyfi yargılama süreçleriyle ilgili olarak Uygurlu akademisyenin gördüğü muamele, Çin'de hukukun nasıl işlediğiyle ilgili olarak tarihe geçti. Uygurlu akademisyen İlham Tohti, Doğu Türkistan lehine propaganda yapmakla suçlandığı davada müebbet hapis cezası aldı. Kısık sesle dile getirilebilen itiraz ve temyiz istemine rağmen karar onaylandı ve Tohti cezaevine gönderildi.
Hedef yer altı kaynaklarını sömürmek
Çin'in uyguladığı baskı ve asimile politikalarının bir boyutu da, bölgeyi nüfussuzlandırarak Doğu Türkistan'ın yeraltı ve yer üstü kaynakları sömürmek. Kimi zaman yüzlerce insanı otobüslerle zorunlu göçe zorlayan Çin yönetimi, Doğu Türkistan'ın devasa kaynaklarını ele geçirmek için sistemli bir politika izliyor.
Uranyum, petrol, altın
Doğu Türkistan coğrafyası, sahip olduğu coğrafi konum ve madenler itibariyle stratejik bir öneme sahip durumda. Petrol, volfram, altın, gümüş, platin, kömür ve uranyum gibi stratejik ham maddeler ve sayısız yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip olan Doğu Türkistan, Çin genelinde 148 çeşit madenin 124′ünün çıkarıldığı bir coğrafya olarak öne çıkıyor. Bunun yanında Doğu Türkistan’ın sahip olduğu petrol rezervlerinin, İran ve Irak’ın rezervlerinden 10 kat daha fazla olduğu da güçlü tezler arasında yer alıyor.