İl Müftüsü Burhan İşliyen, Müftülükte düzenlediği basın toplantısında bölgenin son zamanlarda sıkıntılı günler geçirdiğini, yaşanan şiddet olaylarından dolayı özellikle Sur ilçesinde çok sayıda kişinin mağdur olduğunu ve evlerini terk etmiş durumda olduğunu söyledi.
Silvan ilçesinde de benzer hadiselerin yaşandığını anımsatan İşliyen, mağdur olanlara Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı tarafından yardım yapılacağını aktardı.
"Evlerinden ayrılmak zorunda kalan, akrabalarının yanına sığınmak zorunda kalan ya da evlerinde kalsa bile yaşanan olaylardan dolayı iş yerini açamadığı için işine gidemeyen mağdur olan kardeşlerimize el uzatmak bir iman ve Müslümanlık görevidir" diyen İşliyen, şöyle devam etti:
"Devletimizin çeşitli birimleri, hem küçük esnafa hem de bölgede yaşayan ve mağdur olan kardeşlerimize ciddi anlamda yardımlar yapmış durumda. İl Müftülüğü olarak Türkiye Diyanet Vakfı Diyarbakır Şubesi marifetiyle yapılan yardımlarda bir katkımızın olmasını arzu ediyoruz. Bundan maksadımız kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma bilincinin yerleşmesini temin etmektir. Diyanet İşleri Başkanımız ile bölgeye yönelik çalışmalar konusunda sürekli istişareler yapıyoruz. Müftülük ve Sur Kaymakamlığı işbirliğiyle tespit ettiğimiz mağdur ailelere bin alışveriş kartını ulaştıracağız. Bunlar, alışveriş çeki ve kuponu şeklinde olacak."
"Kardeşlerimizin acılarını hafifletmeye çalışalım"
İşliyen, ayrıca yarın Diyarbakır merkez ve 17 ilçede hutbe okunacağını, hutbenin sonunda da meseleyi anlatmak suretiyle bir yardım kampanyası düzenleyeceklerini vurgulayarak, cuma namazını takiben ildeki camilerde cemaatin yardımına müracaat edileceğini belirtti.
İmam hatipler, Kur'an Kursu öğreticileri, öğretmenler ve farklı kurumlarda çalışan memurlardan oluşan "Nurul Ebrar" adını verdikleri gönüllü bir ekip oluşturduklarını ifade eden İşliyen, bu ekibin 4 bin Suriyeli sığınmacı ile Sur'da mağdur olan 500 kişiye yardım ulaştırdığına işaret etti.
Sur'da göç etmek zorunda kalan ailelerle vatandaşları dayanışma halinde olmaya davet eden İşliyen, "Herkes kendisine kardeş bir aile belirlesin. Misafir etme imkanı olanlar evini açsın, misafir etsin. Acı yaşayan kardeşlerimizin acılarını hafifletmeye çalışacağız. Esnafımız işinin başında olsun, çocuklarımız okullarda dersinin başında olsun, cemaatimiz camide ibadetini huzur içerisinde yapabilsin diye, bir an önce huzur ve sükunun egemen olması için her birimiz bütün kardeşlerimizle birlikte hem dua edelim hem de üzeremize düşen görevi yapalım. Kargaşa kimseye fayda getirmez" dedi.
İşliyen, bölge insanının acı ve ızdırap çektiğini vurgulayarak, "Herkesin bir an önce huzuru ve barış ortamını oluşturması için bir dil geliştirmesi gerekiyor" diye konuştu.