Açıklama şöyle:
Almanya'da ve Avusturya'da siyasi liderlerin seçim kampanyalarını Türkiye karşıtlığı ve ülkemizin AB üyelik sürecini engelleme temelleri üzerine kurmalarını esef ve ibretle izliyoruz.
Türkiye, anılan ülke siyasetçilerinin miyop bakış açılarının göremeyeceği zenginlikte bir aidiyete ve geleceğe sahip olup, kendi yönünü kendisi belirlemektedir.
Esasen anılan ülkelerin seçim kampanyalarındaki söylemlerde özellikle Avrupa için endişe verici bir durum sözkonusudur.
Bu ülkelerin vatandaşlarının geleceğini belirlemeye namzet siyasetçilerin, Avrupa'nın karşısındaki siyasi ve ekonomik sınamalara çözüm üretmek yerine Türkiye karşıtlığına dayanan çiğ bir popülizme teslim olmaları sadece Avrupa için değil tüm dünya için de ciddi bir tehlikedir.
AB'yi de kuruluş değerlerinden saptıran bu popülist yaklaşımın yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi gibi Avrupa'da yayılmakta olan akımlara da cesaret vereceğinden şüphe duyulmamaktadır.
Mülteci krizi sırasında AB'yi büyük bir kaostan kurtarmamız için peşimizde koşan siyasetçilere Türkiye'yle ilişkilerini popülizmin tekeline bırakmamalarının sadece ikili ilişkilerimizin geleceği açısından değil aralarında Türk kökenliler de bulunan vatandaşlarına karşı siyasi sorumlulukları açısından da büyük önem taşıdığını hatırlatmak isteriz.