IŞIL ÇALIŞKAN
Dile kolay, 24 yıl boyunca haber peşinde koştu, binlerce kare fotoğraf çekti, onlarca haber yazdı, kitap çalışmalarına imza attı. O, Türk basınının çalışkan emektarlarındandı. Yeni Şafak gazetesinde çalışan fotoğraf sanatçısı Mustafa Cambaz, darbe girişiminin olduğu gün “Başkomutan Erdoğan’ın isteği ve emriyle sokağa çıkıyoruz” tweetini atarak yola çıktı ama darbeci askerlerin açtığı ateş sonucunda şehit oldu.
DEMOKRASİ ŞEHİDİ
Kendisini tanıyanların ‘melek gibi bir insandı’ tanımını yaptığı Mustafa Cambaz, belki daha pek çok kitap yazacak, fotoğraf çekecek, haber yazacaktı. Ama olmadı... O, ‘demokrasi şehidi’ olarak anılmasının yanı çalışmalarıyla da hep hatırlanacak. En son imza attığı ve Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı tarafından yayımlanan ‘Ulu Camiler’ adlı kitabı onlardan biri... Bu kitap için Anadolu’yu il il, ilçe ilçe, kasaba kasaba gezen Cambaz, 118 ulu camiyi fotoğraflamıştı. Onun, kitaptaki karaleriyle okuyucu Mardin’den Aksaray’a, Kilis’ten Tokat’a, Afyon’a tüm bu ulu camileri görebildi, içlerindeki sanatı öğrenebildi. 98 sayfalık kitap, araştırmacılar için de iyi bir kaynak yayın olarak yerini aldı.
BU DA ONUN BEREKETİDİR
Cambaz’ın mesai arkadaşlarından Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik Cambaz’ın bu cami kitabını anımsatarak “Kader, hayatı boyunca fotoğrafladığı bütün camilerden selalar okundu. O da onun bir bereketidir” dedi. Çelik, ayrıca “Mustafa Ağabey, vatansızdı kayıtlara haymatlos olarak geçti. Yunan askeri olmamak için kaçıp gelmişti.”
Gazetenin haber müdürü Recep Yeter ise Cambaz’ın karakter sahibi bir insan olduğunu belirterek, “Bazı insanlar karakter sahibi olmayı, sert görünmek, insanları kırmak, herkesle kavga etmek olarak anlıyor. Ama Mustafa, herkesle iletişimi olan biriydi. Fakat doğru bildiği ve inandığını kim olursa olsun çekinmeden söyleyebilen bir insandı. Böyle biri olduğu için de herkes tarafından sevilirdi” dedi.
Çok acı bir ölüm
Ara Güler (Fotoğraf ustası): “Ne yazık ki bu, foto muhabirlerin kaderinde olan bir şey. Çok acı bir ölüm oldu. Bu acı olay üzerine söylenecek bir şey bulamıyorum. Allah rahmet eylesin.”
Gözüpek ve merhametliydi
Süleyman Gündüz (Fotoğraf sanatçısı): “Mustafa Cambaz çok sevdiğim bir dostum, arkadaşım ve kardeşimdi. Son derece başarılı bir cami fotoğrafçısıydı. Birlikte fotoğraf çekmeye çıkacaktık ancak nasip olmadı. Dünya üzerinde bütün insanlara örnek gösterilecek biriydi. Naif ve bu mevcut dünyada güvenilebilecek çınar gibi bir adamdı. Halkın iradesine karşı oluşmuş bu harekette canını ortaya koyabilecek kadar da gözüpek ve merhametliydi.”
Anısı karşısında saygıyla eğiliyorum
Gültekin Çizgen (Fotoğraf sanatçısı): “FETÖ’nün darbe girişimini protesto etmek için dışarı çıktığı Çengelköy’de askerlerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Mustafa tüm bu patırtılarda kaybolup gitti. İşte foto muhabirliği böyle bir iş. Kendi tarihi içinde pek çok örnek yaşamda olduğu gibi görevden kaybolanlardan. Anısı karşısında saygıyla eğiliyorum.”
Zoru başaran bir kişiydi
Coşkun Aral (Fotoğraf ustası): “Çok değerli bir arkadaşımdı. Toprağı bol olsun. Türk basınının başı sağolsun. Dünyaya umutla bakan hep gülümseyen, iyi bakan biriydi. Mesleki alanda da başarıları hep kalıcıydı. Zoru başaran ve objektifi objektifiyle objektif biçimde veren biriydi.”
Önemli görev üstlendi
Ercan Arslan (Foto muhabiri): “Yapılan bu darbe girişimi sonucu gazetecilerin ne kadar önemli bir görev üstlendiğini, asıl işinin halkı aydınlatmak ve bilgilendirmek olduğunu bütün kamuoyu öğrendi herhalde. Mustafa da bu işi yaparken hayatını kaybetti. Ara Güler’in bir sözü var ‘Bir olay olduğunda gazeteci oraya koşar, fotoğrafçı oradan uzaklaşır’ diye. Allah rahmet eylesin.”