Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Eski Tümgeneral Mehmet Dişli ile ilgili açıklamaları sonrası Devlet Bahçeli'nin kendisini FETÖ ile ilişkilendirmeye çalıştığını belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulundu.
27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde idam edilen Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun anıt mezarlarını ziyaret eden Davutoğlu, "Bizimle birlikte devlet görevi yapmış olan bu mücadelede omuz omuza yürüdüğümüz insanların, bu mücadele içinde o zaman yer almamış bir siyasetçinin ithamı karşında sessiz kalması da beni derinden yaralamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı böyle itham karşısında sessiz kalamaz, kalmamalı" diye konuştu.
"Bir gazetecinin MİT raporunda başka isimler de var mıydı?" sorusu üzerine Davutoğlu şunları söyledi:
"BİR BAŞKABAKANA BÖYLE BİR İTHAM YAPILMAZ"
"Çok tartışıldı bu konu. Her şeyden önce şunu ifade edeyim bu açıklamam ortada herhangi bir şey yokken gündeme gelmiş bir açıklama değil. Sayın Bahçeli Gelecek Partisi'nin adının dahi FETÖ tarafından tespit edildiği gibi ağır çirkin bir ithamda bulundu. FETÖ'yle PKK ile mücadelede bütün varlığını ortaya koymuş bir Başbakana böyle bir itham yapılmaz. Daha acı olan bütün mücadeleyi birlikte yürüttüğümüz devlet yetkilileri sayın Bahçeli'nin bu ithamına karşı da sessiz kaldılar. Muhtemelen düşündüler ki daha önce birçok itham Başbakana yöneltildi, sessiz kalındı bundan sonra da sessiz kalacak. Bakın çok açık söylüyorum biz bu mücadelede anlımızın akıyla mücadele ettik, canımız ortaya koyduk."
"BİZE DE KENDİMİZİ SAVUNMAK DÜŞER"
General Akın Öztürk'le ilgili MİT raporu olup olmadığıyla ilgili bir sorusu üzerine Davutoğlu, şu yanıtı verdi: O kişinin görev değişiminde MİT tarafından Devlet Kurumlarından gelen raporların etkisi olmuştur. FETÖ'nün bütün listelerinde en baş hedefte ben vardım, Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ama bu göz ardı edilerek FETÖ gibi alçak bir örgütle bizi irtibatlandırmaya çalışırlarsa, bize de kendimizi savunmak düşer. Yaptığımız mücadelenin ne ölçüde olduğunu göstermek düşer. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık görevini şerefle ifa etmiş birisine böyle bir suçlama yapılamaz. Böyle bir suçlama yapılırsa da, o kişinin kendisinin bu yolda nasıl mücadele ettiğini anlatmak bir vazife halini alır.
"CUMHURBAŞKANI SESSİZ KALAMAZ, KALMAMALI"
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yaptığı çağrıda ise şunları kaydetti: Mehmet Dişli ile ilgili yaptığım açıklama bir anda ortaya çıkmış bir açıklama değil, herkes söylediği söze dikkat etsin. Bize böyle bir itham karşısında susmak yakışmaz. Bizimle birlikte devlet görevi yapmış olan bu mücadelede omuz omuza yürüdüğümüz insanların, bu mücadele içinde o zaman yer almamış bir siyasetçinin ithamı karşında sessiz kalması da beni derinden yaralamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı böyle itham karşısında sessiz kalamaz, kalmamalı.
"YASSIADA KARARLARI YOK SAYILMALIDIR"
Yassıada mahkemeleri ile ortaya çıkan kararların yok sayacak yeni bir karara ihtiyaç duyulduğunu aktaran Davutoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı: 27 Mayıs yargılamaları, Yassıada yargılamaları hukuk sistemimize kara bir dönem olarak geçmiştir. Artık çok geçmeden bir daha böyle bir yargılamanın olmaması için, bir daha sizi isteyen buraya getiren irade böyle istiyor denmemesi için, bu ülkede, 27 Mayıs sonucunda, Yassıada mahkemeleri ile ortaya çıkan kararların, tümden yok sayacak bir TBMM kararına ihtiyaç vardır. Çünkü o günkü darbe sadece rahmetli şehidimiz Adnan Menderes'e değil bütün bir TBMM'ye oradaki iradeye dönük olarak gerçekleşmiştir. TBMM acilen toplanarak, bu kararların tümüyle geçersiz sayılacağı ve bu kararlardan doğan hak ihlallerini tazmin edecek, telefai edecek karar almalıdır. Türkiye'de darbe girişiminin hiçbir zaman baki olamayacağını etkisinin kalıcı olamayacağını, göstermelidir. Biz Gelecek Partisi olarak bunun takipçisi olacağız.