Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;
Bu hafta kaybettiğimiz iş adamımız sayın Mustafa Koç'a Allah'tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Öte yandan Sayın Kamer Genç ve Ergüder Yoldaş'a Allah'tan rahmet diliyorum. Geçirdiği ameliyat nedeniyle MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye geçmiş olsun mesajımı tekrarlamak istiyorum.
Dünya İnsani Zirvesi İstanbul'da
Geçtiğimiz hafta da yoğun toplantıların ve ziyaretlerin gerçekleştiği bir hafta oldu. Londra'da Cameron ile görüştük. İngiltere ile mevcut kaygılarımızın müşterek olduğunu gördük. BM'nin tarihinde ilk defa tertip edilen Dünya İnsani Zirvesi 23-24 Mayıs'ta inşaallah İstanbul'da gerçekleştirilecektir. Kimin insani bir meselesi varsa o İstanbul'a gelecek ve o sorunları çözülecek.
İster enerji gibi dünya ekonomisini ilgilendiren meseleler olsun. Artık bunların hepsi Türkiye'de gerçekleşiyor. Küresel ve bölgesel ülkelerin meseleleri Türkiye'de masaya yatırılıyor. Türkiye küresel bir aktördür. Kıbrıs'ta önümüzde fırsatların olduğunu kendisiyle de paylaştım.
Ardından Davos'a geçtim. Ülkemizin küresel ekonomi hakkındaki fikrini dünyaya duyurduk. Türkiye'ye karşı çok büyük bir güven unsuru oluşmuş durumda. Bunda 1 Kasım zaferinin çok büyük katkısı var.
"Türkiye kumpaslarla karşılaşmıştı"
Atatürk Havalimanı Avrupa'da en fazla yolcu ağırlayan 3. havalimanı oldu. 3. havalimanı açıldığında sadece Avrupa'da değil dünyada belirli bir noktaya gelecektir. Biz 3. havalimanının temelini attığımızda Türkiye kumpaslarla karşılaşmıştı. Hatırlayın ardından Kobani olayları yaşanmıştı. Ardından 4 büyük seçim oldu. Allah bize güç kuvvet versin.
Vizesiz seyahat
Türkiye ve Almanya hükümetleri arasında ilk kez gerçekleştirilen istişare toplantısının önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. İnşallah vatandaşlarımızın vizesiz başı dik bir şekilde ziyaretini sağlayacağız.
"Para meselesi olarak görmüyoruz"
Davos, Almanya, İngiltere ziyaretlerinde mülteci krizini kendilerine ilettik. Muhataplarımıza Türkiye'nin olağanüstü çabası hakkında bilgi verdik. Bunun insanlık meselesi olduğunu kendilerine ilettik. Biz mülteciler meselesini bir para meselesi olarak görmüyoruz. Şu ana kadar 10 milyon doları kendi cebimizden harcadık. 3 milyarlık avroluk destek AB'nin külfeti paylaşmak konusundaki iradesini ortaya koymaktadır.
"Bizim için PKK, YPG ve PYD arasında fark yok"
Biden'la görüşmemizin önemli bir kısmını Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler ve Kıbrıs'taki görüşmeleri ele aldık. Başta PKK ve DEAŞ'e karşı atılacak yeni adımları ele aldık. Bizler DAEŞ, PKK, DHKPC gibi örgütlerle mücadelemiz ayrım gözetmeksizin devam edecek. Herkes net bir tutumla terör örgütlerinin karşısında yer almalıdır. Bizim için PKK ile YPG ile PYD ile bir farkı yoktur. YPG de PKK'nın bir kolu olarak suçlar işleyen bir örgüttür. Terör örgütünün kaynağı ne olursa olsun Türkiye dim dik mücadele etmeye devam edecektir.
Suriye'deki durumu içinden çıkılmaz bir mesele haline getirmek isteyenlere inat Türkiye elinden gelen tüm çabayı gösterecektir.
"O masada olmaları kabul edilemez"
Bizim Suriye'de Kürtlere ön yargılı bir tutumda olduğumuz maksatlı bir şekilde ifade ediliyor. Biz Suriye'de Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Nusayrilerin o masada olmasını istiyoruz. Kürtlerin masada olması bir zorunluluktur ama Kürtlere zulmeden PYD ve YPG'nin o masada olması asla kabul edilemez. PYD'yi bir yere oturatacaksanız onu rejimin yanına oturtabilirsiniz. PYD, Suriye'deki haklı mücadeleyi gölgeleyemez. Suriye halkı hiç bir zaman yalnız olmamıştır, yalnız kalmayacaktır.
"Türkiye'de ciddi bir muhlefet eksiği var"
Türkiye sadece bölgesinin değil dünyanın en etkili yükselen ekonomik gücü. Türkiye ekonomik istikrarıyla gıpta edilen bir ülke haline geldi. Her yerde Türkiye'nin kalkınması gıpta ile takip ediliyor. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bu durumun farkında. Öyle ki yüzde 56'lık bir oy oranımız var yurt dışında. Türkiye iyi yönetiliyor. Ve adım adım geleceğini inşaa ediyor. Bu parlak tablo içinde eksik olan tek şey var. Ciddi bir muhalefet.
"Bu uslüp asla kabul edilmeyecektir"
Kısır siyasi polemiklerle enerjinizi harcayacağınıza proje getirin tartışalım dedik. Ne değişti? Biz yurt dışında ülkemiz için mesai verirken sayın Kılıçdaroğlu yine yakışmayan bir tutum takındı. Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı üslup asla kabul edilemez, kabul edilemeyecektir. Sizin demokrasiye saygınız bu mu?
"CHP'nin kafası değişmiyor"
Cumhurbşakanlığı makamına saygınız bu mu? Kişisel olarak farklı düşünebiliriz. Ama siz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na hakaret ediyorsunuz. Eskiden bidon kafalı makarnacı diye haklak hakaret ederdiniz şimdi de Cumhurbaşkanına hakaret ediyorsunuz. Millet size ders üstüne ders verdi sandığa gömdü ama yine uslanmadınız.
AK Parti'nin oyları sürekli yükseliyor. Peki siz neden halk biz einanmıyor diye kendi kendinize soruyor musunuz? Bunlar eleştiriyi hep ön plana çıkarırlar hama asla kendilerini eleştirmezler öz eleştiri vermezler. Sürekli kurultay yaparlar ama CHP'nin kafası değişmiyor. Son kurultayda da ortay akoyduğu performansta da ortaya koyuyor ki vizyon değil de hakaret ortaya koyuyor.
Bu milletin hizmeti için 24 saat yetmiyorsa 25. saati rabbimizin feyziyle bulacağız. Her şeyden kısarız ama millete verdiğimiz hizmetten asla kısmayız.
Temsil kabiliyeti yüksek bir meclis var. Hükümet programımızı açıkladık. Adım adım reformlarımızı hayata geçirdik. Vaat ettiğimiz ne varsa hepsini gerçekleştiriyoruz.
AK Parti'nin vaatleri
Bugün itibariyle reformlarımızın yüzde 30'unu bitirdik. Vaatlerimizin yüzde 66'sını gerçekleştirdik. Hangi vaatlerimizi gerçekleştirdik:
Asgari ücreti 1300 TL'ye çıkardık. Emeklilere 1200 TL'lik katkı verdik. Esnafa 30 bin TL'lik faizsiz kredi vermeye başladık. Gençlerimizin kurduğu iş yerleriyle ilgili 3 yıl vergi almamayı hayata geçirdik. Şubat ayında 30 bin öğretmen atayacağız. Yem ve gübrede vergiyi kaldırdık. Çiftçilerimize seralarımızın modernizasyonu için kredi verdik Dövizli askerliği 1000 euroya düşürdük. Üniversite öğrencilerinin kısmi çalışma süresi önündeki engelleri ortadan kaldırdık. Çeyiz hesabı uygulamasını hayata geçirdik. Yurt dışındaki iş adamlarımızın faliyetlerini hızlandıracak müjdelerimizi de bakanlar kuruluna sevk ettik.
"Erken seçim gündemi yoktur"
Şimdi her şey yoluna girmiş, Türkiye bütün enerjisiyle gelecek hedeflerini gerçekleştirmeye yoğunlaştırmışken, birileri bu istikrarlı gidişten rahatız oldu. Değişik çevrelerde 'Türkiye erken seçime gidecek' gibi aslı astarı olmayan spekülasyonlarla kafaları karıştırmaya çalışanlar var. Açık ve net olarak ifade edeyim ki 1 Kasım seçimlerinde demokratik istikrarı bulan Türkiye'nin bugün itibarıyla erken seçim gibi bir gündemi yoktur.
Erdoğan'ın yanıtını hatırlattı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlığı döneminde muhalefetin 2009 yerel seçimlerinden sonra erken seçime gidilmesi talebine gösterdiği haklı tepkinin, bugünkü siyasi yaklaşımlarını da ortaya koyduğunu anlatan Davutoğlu, Erdoğan'ın o gün muhalefetten yükselen erken seçim talebine, "Böyle bir zamanda erken seçim talebinde bulunmak, sadece bu ülkenin mutlu ve huzur tablosuna çomak sokmaktır. Şu anda erken seçim ifadesini kullanmak, ağır konuşayım bana göre bu ülkede ihanettir" dediğini anımsattı.
Davutoğlu, 14 yıl içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da AK Parti'nin de en hassas olarak vurguladığı hususlardan birinin siyasetin normalleşmesi, her şeyin tayin edildiği vakitte yapılması olduğunu belirterek, bugün de değişen hiçbir şey bulunmadığını belirtti.
"Milletimiz hizmet için talimat verdi"
Son iki yıl içinde 4 seçim yapıldığını anımsatan Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Milletimiz bu 4 seçim sonucunda yüzde 50'ye yakın oyu AK Parti'ye, AK Parti kadrolarına ve sizlere ikram ederek hizmet için bize talimat vermiştir. Bu talimatın gereğini yapmadan, yeniden erken seçim tartışmalarını başlatmak söz konusu olamaz. Türkiye'nin daha fazla vakit kaybetmeden, değişen ihtiyaçlar doğrultusunda meselelerine çözümler üretmesi ve geleceğe hazırlanması lazım. Kısır çekişmelerden bir an önce uzaklaşarak bu ülkenin hedeflerine, yatırımlarına, projelerine, etraftaki ateş çemberine rağmen bu ülkenin kalkınma hedeflerine ve 2023 hedeflerine odaklanmamız lazım. Demokrasimizi, adalet sistemimizi, toplumsal hayatımızı objektif kriterlerle geliştirmemiz lazım.
"Erken seçim spekülasyonların aslı yoktur"
Terörün bu millete yaşattığı acılara son vererek bu ülkenin şehirlerini barış ve kardeşlik şehirleri haline getirmemiz lazım. Ekonomik kazanımlarımızı daha ileri seviyelere taşıyarak kalıcı hale getirmemiz lazım. Türkiye'nin kaybedecek bir dakika daha vakti yok. Bizim için her dakika çok değerli. Evet bu ülkede bir seçim yapılacaktır, ama 4 yıl sonra yani zamanı geldiğinde yapılacaktır. Bu spekülasyonların aslı yoktur. Hiçbir insanımızın da bu türden asılsız ve mesnetsiz iddialara itibar etmemesi gerekir.
"Yatırımcıların biz imalarda bulunduğunu gördük"
Yurt dışında dahi bir çok yerde bu tür söylentiler çıkmış olması dolayasıyla yabancı yatırımcıların bunları bize sorduğuna ve eğer seçim olacaksa seçim sonrasını beklemeyi tercih ettiklerine dair imalarda bulunduklarına şahit olduk. Bütün bu spekülasyonları durdurarak, Türkiye'nin istikrarlı bir 4 yılın eşiğinde olduğunu vurgulamamız, hem iç hem de dış yatırımları teşvik edecek, aksi bir tutum yeni bekleme dönemlerine sebebiyet verecektir. Türkiye'nin normale döndüğü her dönemde bu türden siyasi mühendislik hesapları içine girenler oluyor.
"En büyük hedefimiz Yeni Anayasa"
Bizim büyük hedeflerimiz var. Bunların en büyüğü Yeni Anayasadır. Türkiye cuta yapımı bir anayasa ile daha fazla yol alamaz. Çözüm isteyen herkes kabul eder ki devleti milleten sakınan buyurgan anayasa Türkiye'nin yeni anayasası olamaz. Temel önceliğimiz darbe dönemiyle hazırlanmış yeni anayasanın yerine özgürlükçü bir anayasa hazırlamaktır.
Telafi eğitim başladı
15 yarı yıl tatili başladı. Bütün öğrencilerimizin gözlerinden öpüyorum. Bu eğitim döneminde Diyarbakır, Mardin ve Şırnak illerinde terör saldırıları nedeniyle bazı aksamalar yaşadık. Telafi edileceğini söylemiştim. Ara tatille birlikte MEB öğrencilerimize aynı il içinde istedikleri okulda 5 Şubat'a kadar telafi eğitimine başladılar.
İlk aşamada 15 bin öğrencimiz telafi eğitimi almaya başladı. Müfredatta geri kaldıkları derslerinin yanı sıra rehberlik hizmeti de sunulacak.
Biz gözümüzün nuru çocuklarımız için her türlü adımı atmaya kararlıyız. Milletin nihai makamı olan TBMM'den gerekli her adımı atacağımızı ifade etmek istiyorum. Bizler her zaman sizlerin yanındayız. Bu devlet sadece sizin için var. Öğrencilerini yalnız bırakmayan öğretmenlerin hepsiyle tek tek gurur duyuyorum.
Karne günü okula bomba attılar
Terör en vahşi yüzüyle bile insanlık karşısında mutlaka kaybedecetir. Karne günü Diyarbakır'da okula bomba attılar. Üstelik saldırı öğrencilerin karne almak için beklediği bahçede gerçekleşti. Terörist can düşmandır. O yoğun bir nefret eğitimi almıştır. Okul bahçesine bomba atacak kadar bunlar vicdandan yoksundurlar. Bu nefret hareketinin adı PKK'dır. İnsanları canlı kalkan olarak da kullandılar. Güvenlik güçlerimizi türlü yalanlarla suçlayanlar okul bahçesindeki çocuklardan ne istediklerini açıklasınlar. Bu karanık odakları bu ihanet şebekesiyle sonuna kadar mücadele edeceğiz.
2016 bütçesi
Maliye Bakanımız 2015 yılına ait performansını açıkladı. 2015 yılı bütçe giderleri 12.8 oranında arttı. 2015 yılı bütçe açığı 22 milyar TL olarak gerçekleşti. 2002 yılında bu oran yüzde 11.2'ydi. Yani, denk bütçeye yükseliyoruz. Kendisini hizmete ayarlamış bir Ak Parti iktidarı vardı. 2016 bütçesi AK Parti hükümetlerinin hazırladığı 14. bütçe olacak. Allah'a şükürler olsun bütçelerimiz mali disiplini temel alan bütçeler olmuştur.
Yeni açıklanan bir veriyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Güven endeksi 2016 Ocak ayı 1.1 puan arttı. Milletimize vaat ettiğimiz reformlarımız hayata geçirdikçe reel ekonomideki canlanma daha da artacaktır.