Başbakan Davutoğlu, ''Terör operasyonları için süre söz konusu değil. Operasyonlar huzur ortamı sağlanana kadar, şiddet ve terör bitene kadar sürecek'' dedi. Halk ile terör örgütü mensuplarının ayırt edilerek mücadele verildiğini kaydeden Davutoğlu "90'lı yıllarla bugünleri karıştırmayın" ifadelerini kullandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti'nin Afyonkarahisar'daki istişare toplantısının kapanışında konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;
Türkiye'nin meselelerini, hedeflerini ve vizyonunu konuştuk. Gerçekleştireceğimiz reformları, yapacağımız hizmetleri birer birer ele aldık. Bakanlarımızla milletvekillerimiz biraraya geldik. Hem kaynaştılar, hem de sohbet etme imkanı buldular. Bu sabah gerçekleştiğimiz toplantıda tek tek illerimizden milletvekillerimizden aldığı sözlerle, bakanlarımız not aldılar.
"Ailelerimize vakit ayıramıyorduk"
Temel meseleler üzerine yapılan resmi toplantıların yanında siyasetin belli meseleleri ve sorun alanlarıyla ilgili olarak onlarca toplantı ve sohbet imkanı sözkonusu oldu. İstişare toplantılarımızın en güzel yanı birçok arkadaşımızın aileleri ile birlikte olmalalarıydı. Cıvıl cıvıl çocuklarımız, torunlarımızla biraraya geldik. Ailelerimize çoğu zaman vakit ayıramıyorduk. Ayrıca bütün eşlere, siyasi mücadelemizde bize verdiği destek dolayısıyla bir kez daha huzurunuzda teşekkürü borç biliyorum.
Uyarılarını, önerilerini gündeme getirdiler
Yüzyüze değerlendirmeler,görüşmeler yaptık. Dört önemli konuda Başbakan yardımcılarımız, bakanlarımız ve genel başkan yardımcılarımız alanlarıyla ilgili sunumlar gerçekleştirildi. Özgürce uyarılarını, önerilerini gündeme getirdiler. Bu anlamda istişaremizin her zaman olduğu gibi verimli bir dönemin başlangıcı olması hasebiyle büyük bir katkı sundu.
"İnsanı yaşatmayı felsefemiz olarak gördük"
AK Parti ortak akıl demektir, AK Parti ortak irade merkezidir. AK Parti ortak eylem hareketidir. Biz hep milletimizle birlikte olduk, hep milletimizle birlikte olacağız. Bu sunumlara gerek anlatımlarıyla, gerek moderatörlük yapan başbakan yardımcılarımıza, genel başkan yardımcılarımıza teşekkür ediyorum. Bu güzel vesile ile birbirimizi çok daha yakından tanıma imkanını bulduk. Yeni güçlü Türkiye tasavvuru için aslolan muhabbettir, sevgidir. Biz bu bereketli topraklara sadece sevgi tohumları ekmeye geldik. Bizim dinimizde, sözümüzde nefret, öfke, şiddet yok. Sevgiyi politikamızın, insanı yaşatmayı siyasi feslefemizin omurgası olarak gördük.
"Bizim hareketimiz içinde etnik milliyetçilik yoktur"
Bir hareketin özünde insan sevgisi yoksa o haraketten hiçbir şey hasıl olmaz. Allah'ın izniyle ülke, vatan, bayrak, kitap, şehit ve gazilerimize aralarında hiçbir ayrım yapmadan 78 milyona duyduğumuz sevgi ve muhabbet uzun senelerce milletimize sevginin kaynağı olacaktır. Bizim hareketimiz içinde fraksiyonlar, bölgecilik, dar ve etnik milliyetçilik yoktur, hemşehricilik yoktur sadece ve sadece 78 milyonu kucaklayan birlik, dirlik ve muhabbet vardır. AK Parti Türk demokrasi literatürüne çok önemli kavramlar kazandırdı. İstişare etti, parti içi demokrasiyi kurumsal seviyeye getirmede büyük katkılar sundu. Türkiye'nin tamamına seslenmeyi siyasetimize AK Parti getirdi. MYK, MKYK, Genişletilmiş İl Başkanları toplantı ve diğer toplantıları AK Parti olarak yapan yoktur. 1 552 kişi bu hafta sonu Afyon'da biraradaydı. Merhametli, vicdanlı, yürekli katılımcıyla toplantımızı yapmış olduk. Başka bir partinin ailece biraraya gelip kaynaştığını, kollektif bir akılla herşeyi gözden geçirdiğini, tartıştığını, müzakere ettiğini görmek kolay değildir.
"Çözülemez denen sorunları çözdük"
24. topladığımız istişare toplantısı bunun en güzel örneğidir. Ülke meselelerini burada tartıştık. Yeni ufuklar açtınız hepiniz. Ülkemizin geleceği ve büyük hedeflerimiz için yol gösterici hedefler ortaya koydunuz. Türkiye'nin dünyada ve bölgesinde daha güçlü, daha müreffeh ve daha saygın ülke olması için en büyük güvencesinin sizler olduğunu bir kez daha gördüm. Sizlerin heyecanını, azmini, kararlılığını görünce, benim de arkadaşlarım da azmi arttı, heyecanımız arttı. 14 yıldır başarı çıtası hiç düşmemiş, yapılamayanları yapmış bir siyasi hareketten söz ediyoruz. Yaptığımız köklü reformlarla başka hiçbir partiye nasip olmamış haklı gururunu yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı sizler adına, sizler huzurunda selamlarımla, hayırla yadediyorum. Türkiye'nin çözülemez sorunlarını çözdük, ulaşılamaz denen hedeflere ulaştık. Bu hareketin neferleri olarak geleceğe yönelik umudumuzu, iyimser beklentilerimizi, heyecanımızı da ilk günkü gibi muhafaza ettik, ediyoruz.
"Hayal kuramayanlar utansın"
Sağladığımız güven ve istikrar ortamında daha büyük hedeflere yönelmek durumundayız. Uzun ve meşakkatli bir sürecin başındayız. Göreceğimiz çok daha güzel günler var Allah'ın izniyle. Hayallerimiz, hedeflerimiz var. Biz geçmişte hayallerimizden bahsettiğimizde bazı eleştiri odakları, muhalefet liderleri 'bunlar rüya görüyor' diyorlardı. Bizim bu millet için, bu gönül coğrafyası için bütün insanlık için rüyalarımız var. Rüyaları, hedefleri olmayanlar utansın. Bu millet için hayal kuramayanlar utansın. Gerçekleştirdiğimiz istişare toplantımız bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye'nin yegane umudu AK Parti'dir. AK Parti Türkiye'nin birikimi, tecrübesi, hamuru, harmanıdır. AK Parti Türkiye'nin hiçbir bölgesinde, hiçbir ferdini diğerinden ayrı gayrı görmeyen partidir. Dün burada açılış konuşmasında milletvekili çıkaramadığımız Tunceli, Şırnak ve Hakkari illerine diğer illerimizden milletvekili arkadaşlarımızı görevlendireceğimizi söylemiştim.
"Terör zulmünün yaptığını en iyi anneler bilir"
Bugün sabah bu isimleri ikişer milletvekili olarak açıkladığımda milletvekili arkadaşlarımız büyük bir mutluluk duydular. Özellikle kadın milletvekillerimiz her biri biz gönüllü olmak istiyoruz dedi. Bu üç vilayetimizde milletvekili temsilci sayısını üçe çıkardık. Kadın milletvekillerimize şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Kazılan çukurlarını nasıl felakete yol açtığını en iyi onlar bilirler. Aç ve biilaç baskılar altında geçen o terör zulmünün yaptığını en iyi anneler bilir. Bu topraklarda doğan her çocuk bir diğerinin kardeşidir. Şu anda dahi Türkiye'nin her yerinde bebeklerimiz dünyaya geliyor. Onlar 20 sene sonra ister doğulu, ister batılı, ister Kürt ister Türk, ister sünni ister Alevi. İsteriz ki aynı üniversite salonlarında ders alsınlar. Aynı fabrikada çalışsınlar, aynı yerlerde tatil yapsınlar. Biri diğerine karşı bırakın silah çekmeyi her biri bir diğerine sadece yüreğini açsın. Ben kardeşliğin, birliğin, beraberliğin gerçekleşeceği böyle bir ortamın ancak ve ancak kadınlarımızla gerçekleşeceğine inanıyorum.
"Kim ayrıcalık yaparsa karşısında bizi bulur"
Bir kahraman ilçe başkanımız Muş Varto, o ilçe başkanımız o hanımefendi dün şunu ifade etti: Ne olursa olsun, kim ne yaparsa yapsın biz bu ülkenin çocukları, bu devletin eşit vatandaşlarıyız'. Ben de diyorum ki, 'kim size milim ayrıcalık yaparsa karşılarında dağ gibi AK Parti'yi bulacaklardır. Kim size şiddet uygularsa karşılarında dağ gibi AK Parti bulacaklardır.' AK Parti Türkiye'dir, tüm Türkiye'yi kucaklayan partidir. Her birinize ayrı ayrı güveniyor, inanıyorum. 1 Kasım'da milletimizin sizlere, bizlere olan inancı güveni tamdır. Milletimiz kendisini hizmete adayan bu kadroyu bugün, yarın takdirle, şükranla yadedecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Yeter ki, önce insan, önce insanlık onuru yegane şiarımız olsun. Yeter ki, bu davayı milletimizin hak ve hukuk davası olsun. Herkes için adalet, herkes için merhamat diyelim.
"Operasyonlar için süre söz konusu değil"
Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne her zamankinden daha çok özen gösterdiğimiz bir dönemdeyiz. Türkiye'nin tökezlemesini bekliyorlar. Allah'ın izniyle bu senaryoları boşa çıkaracağız. Kimse süre koyarak, tarih koyarak süre mühendisliğine tevessül etmesin. Bir an önce bu operasyonların başarıyla tamamlanması için gece gündüz çalışıyoruz. Süreyi zamanla değil de ulaşmamız gereken hedeflerle tarif ediyoruz. Şehirlerimizin her sokağı emniyetle dolalışan sokaklar oluncaya kadar terörle mücadeleyi büyük bir kararlılıkla sürdürmeye devam ediyoruz. Kimse başladığımız bu huzur ve demokrasi operasyonunun yarıda kesileceğini düşünmesin. İnşallah milletimizle birlikte, bölgedeki vatandaşlarımızla birlikte başladığımız işi tamamlayacağız. Er ya da geç mutlaka muvaffak olacağız. Felaket senaryosu yazanlar, isyan canına kıyan, çocukların eline silah veren cellatlar vatandaşımız ile devletimizin arasına giremeyeceklerdir.
"Halk ile teröristi ayırt edip mücadele edeceğiz"
Bizim gözümüzde her vatandaşımızın hakkı, hukuku birdir. Türk Kürt ayrımcılık yapan hiç kimseyle birlikte olmayız, olmayacağız. Bu milletin herhangi bir ferdini zihninden ve yüreğinden çıkaran kimse giremeyecektir. Bu kirli sular mutlaka durulacaktır. Çözümün imkansız olduğunu düşünenler mutlaka mahçup olacaklardır. Fırat'ın ve Dicle'nin her katre suyu bizim için azizdir. Sınırlarımızın ötesindeki bölümleri ise sadece kardeşlik hukukuyla baktığımız ecdat yadigarı topraklardır. Her vatandaşımızın sadece kendi ülkemizdeki değil, yeryüzündeki her insanın can ve mal emniyetini korumak devletimizin ve bizim en temel meselelerimizdir. 90'lı yıllarla bugünleri karşılaştıranlar bilsinler ki, biz halk ile teröristi ayırt edecek, teröristlere en kararlı mücadele ile karşı koyacağız. Bu ülkede kalbi kırık, mahzun hiçbir vatandaşımız kalmayacaktır.
"Parklara çukur açıp, cehenneme çeviriyorlar"
Yerel yönetimler kalkınma için hayati derecede önemlidir. Kalkınma yerelde başlar. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde insanlarımızın dertlerini, taleplerini kendine dert eden yerel yönetimler göremiyoruz. Aksine belediyeye ait iş makinaları, yöre halkının can güvenliğine kullanan terör şebekeleri var. Bunlar şehremeni falan değildir. Biz yanlış devlet politikaları nedeniyle o kadim topraklardaki vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermeye çalışırken bunlar karanlık emelleri için uğraşıyor. Bunlar oradaki kardeşlerimizin için değil, huzur için değil, kalkınmış şehirler için değil, 90'lı yıllardaki gibi mefluç bir siyaset istiyorlar. Hukuk ve barış rafa kalksın istiyor. İnsanlıktan değil vandallıktan besleniyor. Ne yazık ki, medeniyet kavramını ağızlarına dair alamıyorlar. O şiddet sarmalından çıkamıyorlar. Parklar, bahçeler yapıp, çocukların oynayacağı alanlar açacağına çukur kazıp sokakları cehenneme çeviriyorlar.
HDP'li belediyelere tepki
Onlar hemşehrilerine yatırmak yerine kaynaklarını başka yerlere aktarmayı tercih ediyorlar. Bu yatırımlar yapılsa, halk mutlu olacak, devlet ile belediyenin birbirine yaklaşması mümkün olacak. Bölge halkı hoşnutsuz olsun, teröre hazır bir zemin olsun diye düşünüyorlar. Diyarbakır, Van, Mardin'de belediyeler kaynakları başka yerlerde kullanıyor. Hiçbir hizmet üretmeyen belediyeler bu çukurları kazan çevrelere kaynak aktarıyor. Biz merkezi hükümet olarak kaynağı gönderiyoruz ama onlar yatırım yapmıyorlar. Bunlar bir tek çivi çakılmasın, insanlar dağlara, teröre teslim olsun istiyorlar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Bugün Diyarbakır'ı bu hale getirenler bilsinler ki, biz çok daha güzel bir Diyarbekir'i Diyarbekirliler'le birlikte inşa edeceğiz inşallah. Buna engel olamayacaklar.