[Karar]
IŞİD'e yönelik sınır ötesi hava operasyonu, HDP, PKK ve Paralel Yapı'nın "AK Parti hükümeti terör örgütüne yardım ediyor" propagandasını yerle bir etti. Türkiye'nin uluslararası alanda ve bölgede elini güçlendiren operasyonun emrini veren Başbakan Davutoğlu, kritik dönemde hem itidalli hem de kararlı tutumuyla "Hoca" sıfatını kamuoyuna bir kez daha hatırlattı. Diplomasiye öncelik veren, uluslararası meşruiyeti gözeten tutumuyla bilinen Davutoğlu gerektiğinde "demir yumruk" olabileceğini gösterdi.
Ne PKK, ne IŞİD
Başbakan, 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyon görüşmelerinde sergilediği uzlaşmacı tutumunu, henüz hükümet kurulmamasına rağmen IŞİD ve PKK terörünün ısıtıldığı kritik bir dönemde de sergiledi. Davutoğlu, PKK ve IŞİD Türkiye'yi savaş alanına çevirmeye çalışırken "Ya PKK, ya IŞİD" dayatmasına karşı Türkiye'yenin duruşunu net şekilde ortaya koydu. İki örgüte karşı mücadeleden taviz verilmeyeceği mesajını veren Başbakan, gerekli adımların atılması için güvenlik zirvesini topladı ve operasyon kararını verdi.
IŞİD'e sınır ötesi operasyon, Davutoğlu, Başbakan olduktan sonra Süleyman Şah operasyonuyla birlikte en önemli kararlarından biri oldu. Türkiye operasyonla birlikte dengeleri gözetirken, ülke çıkarları ve güvenlikten taviz verilmeyeceğini bir kez daha gösterdi. "Kadife eldivende demir yumruk" şeklinde özetlenebilecek tutum Başbakan'ın operasyon sonrasında yaptığı açıklamalara da yansıdı.
Operasyon noktasal değil, süreç
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin güveniliğine vurgu yaptığı açıklamada, hiçbir merciden izin alınmadığının altını çizdi. PKK ve IŞİD terörü ile DHKP-C'nin yeniden sahneye çıkması arasında paralellik olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, eş zamanlı operasyonların noktasal olmadığını bir süreç olduğunu söyledi.
Davutoğlu şöyle konuştu:
"Bununla ilgili planlamalar yaparken, PKK’nın bir çok ilde araç yakmaları dışında Adıyaman’da bir askerimizi şehit etmesi, Ceylanpınar’da iki polisimizi şehit etmesi ve bunu küstahça alçakça üstlenmesi ve arkasından da Diyarbakır’da bir polisimizi şehit etmesi. Burada PKK’nın ve IŞİD’in terör eylemleri arasında neredeyse paralellik var."
Türkiye hedef alınmıştır
Yüzlerine maske takmaya devam eden DHKP-C ve bağlantılı örgütlerin sahneye çıktığını görüyoruz. Türkiye’de demokrasi kökleşmiş, temsil kabiliyeti olağanüstü yüzde 95’e çıkmış bir meclis tablosu varken teröre tevessül edilmesi hem tesadüf değil hem de tehdittir. Bu çerçevede Suruç saldırısı olduğu gün hatırlarsanız açıklamada şunu söylemiştim, bu saldırının hedefi Türkiye’dir. Şu anki değerlendirmemiz de aynı değerlendirmedir. DEAŞ’ın saldırılarında, PKK’nın saldırılarında, DHKPC’nin saldırıları da Türkiye’yi hedef almıştır.
Kimseden izin alınmadı
"Türkiye, bu operasyonu kendi kararı ile almış ve uygulamaya geçmiştir. Kimseden izin alınmamıştır. Türkiye kendi kararlarını kendi verir. Operasyon öncesi Şam'a bilgi verildiği konusunda haberler görüyorum. Bu kesinlikle söz konusu değildir."
"Türkiye, güvenliğini sağlama konusunda kararlılığını göstermiştir. Operasyon Suriye hava sahasına girmeden gerçekleştirilmiştir. Ama böyle bir tehdit karşısında girilmesi gerekiyorsa onu da yaparız."
Gereken tereddütsüz yapılacaktır
"Bunun yanında DEAŞ, PKK ve DHKP-C'ye karşı 16 ilde binlerce polisin katılımı 297 kişinin gözaltına alındığı operasyon başlattık... Askerlerimizi ve polislerimizi şehit eden teröristlere karşı gereken tereddütsüz yapılacaktır."