Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD'de kapsamlı bir basın açıklaması yaparak New York'taki temaslarına dair değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, ABD'de basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu'nun konuşmasından önemli başlıklar;
"Gelecek dönemlerde yapılacak çalışmalara dair hazırlıkları masaya yatırdık. Yarın terörle mücadele zirvesi olacak. Biz terörist organizasyonlar arasında ayrım yapmıyoruz.
Teröre tavrımız net
DAEŞ olsun PKK olsun DHKP-C olsun. Biz bu üçü arasında ayrım görmüyoruz. Türkiye bunlarla çok uzun zamandır mücadele ediyor. Türkiye'nin teröre karşı tavrı aynıdır. Türkiye'nin terörizmle mücadelesini anlatacağım.
Filistin bayrağını göndere çekeceğiz
Çarşamba günü Filistin bayrağı çekilecek. Filistin devletinin BM Genel Kurulu'nda üye statüsünü alma noktasında ben de oradaydım. O gün ben de 'bir gün gelecek Filistin bayrağı burada göndere çekilecek' demiştim. Bunu görmek onur veriyor.
Küresel göç trajedilerini de anlatacağım
Türkiye mültecilere en çok kapı açan ülke. Şuanda da uluslararası camiada da Avrupa'ya doğru önemli bir göç dalgası var. Bunu da masaya yatırıyoruz. Ben de küresel göç konularıyla ilgili de bir açıklama yapacağım. Bu noktada küresel göç trajedilerini de anlatma fırsatı bulacağız.
Suriye, gözümüzü kapatamayacağımız bir kriz. Bence 3 yaşındaki Aylan'ın fotoğrafını kimse unutamaz. Bu bir bilinç sağladı. Alarm zillerini çaldırdı.
Bir numaralı sorumlusu Esed'dir
Artık mülteci sorununun Suriye içerisinde çözülmesi konusunda ortak bir düşünce sağlanıyor. Burada o konuyu tartışıyoruz.
Mevcut mültecileri nasıl yöneteceğiz sorusu da konuşuyor. Şu ana kadar bu mültecilerin yönetimi sadece komşu ülkelerin sırtına kalmıştı. Uluslararası camianın katkısı minimum düzeyde kaldı.
Tüm bu insanı trajedinin bir numaralı sorumlusu Esed'dir. Varil bombaları, kimyasallar kullanmıştır. Bunlar savaş suçudur. Ülkenin sadece yüzde 14'ünü kontrol edilebiliyor. Bir geçişe ihtiyaç var, tüm tarafların katkılarıyla.
Filistin'de yaşananlar
Dün Devlet Başkanı Abbas ve Ürdün Kralı'yla bir araya geldim. İsrail işgal güçlerinin kutsal yerlere yaptıklarını görüyoruz. Bizim için Kudüs, Filistin'in başkentidir. Biz İsrail'in yapmış olduğu çabalara karşıyız. Uluslararası camia İsrail'in bu saldırılarını durdurmak durumundadır.
Türkiye, her şeyi yapmaya hazırdır bu konuda Mescid-i Aksa'yı korumak için. Bizim için birincil bir meseledir. Hepimizin Müslüman ülkeler olarak birleştiği bir konudur.
Türkiye Gazze halkını her zaman savunmuştur, İsrail'in saldırılarına karşı. Sivil insanlara İsrail saldırıyor. Türkiye, 76 milyon dolar bir yardımda bulundu Gazze'ye geçtiğimiz yıl. Bu noktada Filistin bayrağının çekilmesiyle, İsrail bayrağıyla eş olacaktır. Üç yıl olacak bizler Filistinli kardeşlerimizle birlikte çalışıyorduk ve bunu başardık.
Libya konusu
Bütün BM girişimlerine katkı yapıyoruz. Libya'nın birleşmesi noktasında birçok toplantıya ev sahipliği yaptık bir birlik hükümeti kurmak için. Birleşmiş bir Libya hedefi konuştuk. BM'nin bu noktadaki çabaları noktasında Türkiye de koordinasyon içerisinde.
Basın özgürlüğü
Türkiye demokratik bir ülkedir. Gazeteciler faaliyetlerini yürütebilirler, bunun sınırı ve kısıtlaması yoktur. Ama eğer gazetecilikle ilgili olmayan bazı faaliyetler olursa veya bazı terörist propagandalara ait olunursa buna karşı davranırız.
Terörizmle mücadele terör örgütlerinin propagandasına müsamaha edemeyiz. Gazetecilik bu değildir. Bazı gazeteciler açık bir şekilde bu propagandayı yapmıştı. Ama gazetecilik faaliyetleriyle ilgili bir kısıtlama kesinlikle yoktur.
Esed ve DAEŞ birbirini destekliyor
Mülteci sorunun insani noktasını görmemiz gerekiyor. Suriye içerisinde güvenli bölge oluşturulacaksa eğer ki bu bizim için önemlidir. 8 milyon insan Suriye'de evsiz ve bu kişiler de mülteci olabilirler kolaylıkla. Bu noktada uygulamada Suriye içerisinde korunan şehirler kurmalıyız. Suriye halkı hava saldırılarından kaçıyor. Özellikle varil bombaları atıldığında insanlar kaçıyorlar. Esed'in tavrı da barbarca bir durum ortaya çıkardı. Hava saldırısının olmayacağı ve DAEŞ'in o bölgeye girmesinin önleneceği bir yapı gerekli.
Asıl soru şu IŞİD'i kim ortaya çıkardı?
Biz DAEŞ mücadele ediyoruz ve bu noktada DAEŞ'le kim mücadele edecekse onlarla birlikte hareket edebiliriz. Asıl soru şu IŞİD'i kim ortaya çıkardı? Esed'in yaptıkları bunu doğurdu. Rakka daha önce ılımlı muhalefetin elindeydi. Esed saldırınca oraya DAEŞ girdi. Aralarında bir taktik işbirliği var. Bunlar birbirini destekleyen iki şeytan. Vaktinde adım atılmadığı için kriz var.
Türkiye 4 yıldır Suriye konusunda uyarılarını her yerde açıkladı. Şuan önlem alınmazsa gelecek yıl daha vahim bir tabloyla karşılaşılabilir. Suriye konusunda yeter demenin vakti geldi. Acil önlemler alınmalı. Bu konuda detaylı bir talep listesi sunacağız.
Obama'nın konuşması
Filistin bağlamında çok daha kuvvetli mesajlar verilmesini isterdim. Maalesef Ortadoğu'da demokrasi tecrübeleri doğmadan öldürülmüştür. Biz Türkiye olarak etrafımızdaki ateş çemberi içerisinde demokrasiye sığınarak hareket ediyoruz. Obama'nın Suriye konusunda söyledikleri ABD'nin Esed'in kalışına yönelik meylettiği görüşünü boşa çıkardı."