Başbakan Davutoğlu, KKTC'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda Tahir Elçi'nin ölümü ve yürütülen soruştarmaya ilişkin sorulara cevap verdi. Terör örgütü PKK'nın Elçi'nin vurulduğu yerde olay yeri incelemesi yapan savcı heyetine ve baro heyetine ateş açtığını hatırlatan Davutoğlu, "Olayı aydınlatmak isteyenlere kim saldırıyorsa fail odur" dedi. Davutoğlu, HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'Tahir Elçi polisin silahından çıkan kurşunla öldüğü kesin gibi" açıklamasına da sert çıktı ve "Demirtaş olay yerinde inceleme mi yaptı?Elinde hangi belge varsa açıklasın" ifadesini kullandı. Davutoğlu'nun açıklamaları:
Sayın Elçi'ye rahmet diliyorum. Olayın olduğu gün yaptığım açıklamada aydınlatılması için gerekenin yapılacağını söyledim.
Aydınlatılması isteniyorsa neden savcılara saldırı düzenleniyor?
Bu olayla ilgili spekülasyon yapanlara bir çağrıda bulunmak istiyorum; eğer gerçekten bu olayın aydınlatılması isteniyorsa niçin olay yerine giden başsavcımız, olay inceleme ekibine, hatta onlara eşlik eden baro temsilcilerine yönelik saldırılar yapılıyor Eğer birileri bu olayın üstünün örtülmesini istiyorsa, o birileri, o saldırıları gerçekleştirenlerin arkasındaki odaklardır.
Olayı aydınlatmaya çalışanlara saldıranlar gerçek faillerdir
Başsavcı ve güvenlik birimlerimize roketli saldırı gerçekleştirdiler. Bütün bunlar herkesin gözü önünde cereyan etti. Suçluları ortaya çıkarmaya çalışırken oraya giden sivil ekiplere saldıranlar bu cinayetin gerçek failleridir. Demek ki örtmek istedikleri bir mesele var. Sayın Demirtaş'a sormak lazım, elinde hangi belge var da bu kaanti sergiliyor. Kendisi olay yerinde inceleme mi yaptı?
Demirtaş'in söyleyecek sözü varsa...
Eğer Sayın Demirtaş'ın herhangi bir şekilde söyleyecek bir sözü varsa, olay yerine inceleme için giden ekiplere ve baro temsilcilerine ateş açan o hainlere, o teröristlere, o alçaklara dönüp konuşmalı. Kendisine hiçbir şey yapmayacak olan hukuk devleti kuralları içerisinde devlet temsilcilerine konuşmak yerine, dönüp oradaki teröristlere hitap etsin. Teröristleri arkasına alarak, teröristlerin yanında durarak ulaşacağı tek yer Tahir Elçi'nin katline sebebiyet verenlerle işbirliği yapma konumudur.
Pilotlarımız gereğini yaptı
Davutoğlu'nun gündeminde sınır ihlali yapan uçağın düşürülmesiyle başlayan Türkiye-Rusya krizi de vardı.
"Türkiye hiçbir zaman gerilimin tarafı olmak istemez" diyen Davutoğlu, "Bu olayda da Türkiye kendi hava sahasını savunmuştur. Rus yetkililer şunu bilmeli, Türk uçakları Rusya hava sahasını ihlal etmedi. Hava sahamızı ihlal eden uçakların tekrar tekrar ihlallerine göz yummak sorumlu bir davranış değildir. Pilotlarımız gereğini yaptılar. Olay sonrası Rus büyükelçi çağırılarak detaylı bilgi verildi" dedi.
Sessiz kalmamız beklenemez
Davutoğlu, "Yanı başımızda savaş cereyan ederken, hava sahamızın ihlal edilmesine sessiz kalmamız beklenemez" diyerek şöyle devam etti:
"Türkiye'nin doğrudan Rusya'yı hedef alan bir hareketi yoktur. İlişkilerimizin tekrar normal bir şekilde sürmesi sağlanabilir. Karşılıklı suçlamalarla, Türkiye'ye dönük asılsız ithamlarla, 'Türkiye DEAŞ'tan petrol alıyormuş, arkasında şu varmış', bu tür ithamlarla Türk hava sahası ihlalini örtmek mümkün değil. Suriye krizi bir Türk-Rus krizi değildir. Hatta Suriye krizi bir Rus-NATO krizi de değildir. Ama bu tutumun sürdürülmesi sebebiyle şu anda maalesef Türkiye ile Rusya arasında bir krize dönüşmüş bulunmaktadır."
Rusya'ya çağrı
Rusya'ya tekrar bir çağrıda bulunan Başbakan, "Benzer olaylar yaşanmaması için askeri iletişim kanallarını açalım. Daha büyük çaplı krizlerin önüne geçelim. Türkiye'ye yönelik asılsız suçlamalar yerine masa başında ne yapacağımızı konuşmalıyız. Soğuk kanlı bir söylem benimsemek gerekiyor. Türkiye-Rusya ilişkileri her iki tarafın kazandığı ilişkilerdir. Her iki tarafın kaybedeceği bir ilişkiler manzumesinin önü açılmamalıdır ama Türkiye'den de kimse hava sahası, kara ve deniz sınırları konusunda taviz vermesini veya geri adım atmasını bekleyemez. Silahlı Kuvvetlerimize verilen angajman kuralları dün neyse bugün de odur, yarın da o olacaktır. Türk hava sahasının, kara ve deniz sınırlarının korunması en asli görevdir, bunun gereği de yapılacaktır" ifadelerini kullandı.