AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP'nin ülkenin belli bir bölgesine hiç gitmediğini, MHP'nin Sivas'ın ötesine geçtiğinin görülmediğini, HDP'nin ise derdinin başka olduğunu belirterek, "Gerçek cumhuriyetçi, milliyetçi, demokrasi yanlısı olanlar Türkiye'nin her köşesine gidebilenlerdir" dedi.
Davutoğlu, partisinin İstasyon Meydanı'ndaki mitinginde, "Rumeli'deki ebedi ve ezeli başkent" olarak nitelendirdiği Edirne'yi selamlayarak konuşmasına başladı.
Kentin ilçeleri ile Batı Trakya'yı, Saraybosna'yı selamlayan Başbakan Davutoğu, "Bir kez başkent olan hep başkenttir, Edirne bizim hep başkentimiz olmuştur, hep başkentimiz kalacaktır" diye konuştu. Edirne'yi "mukaddes bir şehir' olarak nitelendiren Davutoğlu, kentin tarihi mirasını Edirnelilerin taşıdığını söyledi.
Geçmişte İstanbul'da yoğun programı dolayısıyla ne zaman ruhu hafif daralsa, "bir güzel eser görmek ve Rumeli havası almak için" Edirne'ye geldiğini ifade eden Davutoğlu, gösterilen ilgiden dolayı alandakilere teşekkür etti.
Seçim kampanyası kapsamında partisinin şehirlerdeki 75. mitingini Edirne'de gerçekleştirdiğini bildiren Davutoğlu, "Bir serhattan diğer serhada vatanı birleştirdik, bütünleştirdik" dedi. Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Buraya gelip cumhuriyetçilik yapanlar, cumhuriyetimizden bahsedenler, adında cumhuriyet olan CHP, ülkenin belli bir bölgesine hiç gitmedi. Bazı şehirlerde hiç yok. Geçen dönem 33 vilayette CHP'nin milletvekili yoktu. MHP, milliyetçilik yapar ama Sivas'ın ötesine geçtiği görülmedi. Geçtiğimiz dönem 45 vilayette milletvekili yok. Zaten HDP'yi bir kenara koyun, onun derdi başka. Gerçek cumhuriyetçi, milliyetçi, demokrasi yanlısı olanlar Türkiye'nin her köşesine gidebilenlerdir" ifadelerini kullandı.
"Pazar günü Türkiye'nin kader seçimi yapılacak"
Alandakilere, "Türkiye'nin her köşesine giden parti kim, Hakkari'de de Edirne'de de bu al bayrağı dalgalandıran kim" diye soran Davutoğlu, "AK Parti" karşılığını alması üzerine, "İşte ölçü budur. Size gelip burada ahkam kesenlere önce bunu soracaksınız. Diyeceksiniz ki 786 bin kilometrekarelik vatan toprağında bulundun mu? 78 milyonu bağrınıza bastınız mı? İşte ispat burada, bu mitinglerde" diye konuştu.
Zor olduğunu bilerek, belki bir takım riskleri de alarak "81 vilayete gidecek, vatandaşlarımızla buluşacağız" dediğini belirten Davutoğlu, cumartesi günü Konya'da yapılacak mitingle 81 şehirde miting programını tamamlayacaklarını bildirdi. Başbakan Davutoğlu, "Sonra halkımızın huzuruna gideceğiz ve pazar günü Türkiye'nin kader seçimi yapılacak" dedi.
Fotokopi parasını ceplerinden ödüyorlardı
Davutoğlu, Türkiye'nin AK Parti iktidarlarından önce IMF kapısında borç dilendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"IMF'ye muhtaç halde miydik? Başbakan Yardımcısı kimdi? Bahçeli. O döneme kadar sorumluluk görevi alan DSP hangi partiyle beraberdi? CHP çizgisi içinde. Bütün bu partilerin o kötü mirasta rolü vardı. Bu aziz millet, Edirne muhasarasının yiğit torunları, o zaman Edirne'yi savunan ecdat elindeki son mermiye kadar savundu, ağaç kabukları yedi ama hiç kimseye boyun eğmedi, eğmeyecek. Ama biz 2002'de bir tank, piyade tüfeği alabilmek için başka milletlerden hibe istiyorduk, hibe dileniyorduk tabiri caizse. Tank aldıktan sonra da İsrail'e tamirata gönderiyorduk, onu bile yapamıyorduk. Öyle bir duruma düşmüştü ki devlet, o zaman dışişleri bakanlığındaki bazı diplomatlar bana anlatırdı, 'Elimizde ödenek olmadığı için başbakanın yurtdışı seyahat raporlarını kendi paramızla dışarıda fotokopi çektiriyorduk' diye. Allah aşkına Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nu bu duruma düşürmek reva mı? 2002'de bu mirası aldıktan sonra, kurucu genel başkanımız, liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığından sonra, işte 13 yıl içinde Türkiye IMF'ye borcunu ödedi mi? Şimdi herhangi, bırakın namerdi merde dahi muhtaç mıyız? Bunu kim yaptı."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu her yerde esip, gürleyip 'benim hayatım başarı hikayesi' diyor ya 1991'de SSK'yı karlı bir şekilde aldı, bıraktığında SSK çökmüştü. SSK hastanelerine gidenler kapıda, nöbet beklerken vefat ederdi" dedi.
Edirne'ye havalimanı ve hızlı tren
Edirne'ye de havalimanı yapacaklarını belirtenDavutoğlu, 10 milyon vatandaşın ilk kez kendi dönemlerinde uçağa bindiğini kaydetti. Davutoğlu, hızlı trenin Türkiye için rüya proje olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"MHP'nin 2001 yılındaki Ulaştırma Bakanına, hızlı tren projesini getiriyorlar o da 'biz değil, çocuklarımız değil, torunlarımız bile hızlı treni göremez' diyor. Ey aziz Edirneliler hızlı treni biz gördük mü? İstanbul'dan Ankara'ya, Ankara'dan Konya'ya, Eskişehir'e ulaştı. Ankara'dan da şimdi Sivas, Erzincan, Kars'a kadar gidecek. İnşallah İstanbul'dan Kapıkule'ye hızlı tren geliyor. Bu proje beni çok heyecanlandırıyor. Neden biliyor musunuz? Anadolu'daki ilk başkentimiz Konya, sonra Bursa, sonra Edirne, sonra İstanbul, şimdi Ankara. Bütün bu başkentler hızlı tren ile birbirine bağlanıyor Allah'ın izniyle. Edirne'den hızlı trene binen bir Edirneli İstanbul'a, oradan Ankara'ya, oradan isterse Konya'ya isterse Sivas'a, isterse Erzincan'a, ta Hazar'a, Bakü'ye kadar gidebilecek. İşte millilik bu, yerlilik bu, millete hizmet etmek bu. 6 bin kilometre olan duble yollara 18 bin kilometre ekledik, 24 bin kilometre duble yolumuz var."
"Balkanlar'da bir yaprak kımıldasa, bizim yüreğimize ateş düşer"
Davutoğlu, AK Parti iktidarının ülkeyi bir uçtan bir uca otoyollarla donattığını anlattı.
"Kapıkule ile Habur'un arası otoyol oluyor" diyenDavutoğlu, Rumeli'yi Anadolu'ya, Anadolu'yu Kafkaslar'a, Orta Asya'ya, Orta Doğu'ya bağladıklarını söyledi.
Hedeflerinin sadece Türkiye sınırları ile irtibatlı olmadığının altını çizen Davutoğlu, dünyanın her yerindeki soydaşların sorunlarına da çözüm için yaklaştıklarını belirtti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Üsküp'e yaptığı bir ziyarette oradaki soydaşların kendisinden bayrak istediklerini, bunun üzerine Balkanlar'da her eve yetecek kadar Türk bayrağı, Kuran-ı Kerim ve Türkçe sözlük gönderdiğini aktaran Davutoğlu, "Eskiden Türkiye'nin bu kudreti var mıydı? Eskiden Balkanlar'da soydaşlarımıza, gönüldaşlarımıza bu şekilde hizmet edebilecek kudrette bir Türkiye var mıydı? 2002'de Kosova'da Sultan Murat Hüdavendigar'ın türbesi dökülüyordu, yıkılıyordu. Filibe'de camilerimiz dökülüyordu, Deliorman'daki, Batı Trakya'daki, Bosna'daki ecdat mirası mahzundu, garipti. Yüzlerce camiyi, külliyeyi, medreseyi kim tamir etti?" diye sordu.
Alandakilerin "AK Parti" yanıtını vermesi üzerineDavutoğlu, bu bölgelerde yapılan restorasyon ve bakım çalışmaları hakkında bilgi verdi. Şimdi de Gülbaba Türbesi'nin restore edildiğini bildirenDavutoğlu, "Bütün ecdat eserleri AK Parti'nin ve Türkiye'nin himayesi altındadır" dedi.
AK Parti'nin sağlık sisteminde önemli düzenlemeler yaptığını belirten Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu her yerde esip, gürleyip 'benim hayatım başarı hikayesi' diyor ya 1991'de SSK'yı karlı bir şekilde aldı, bıraktığında SSK çökmüştü. SSK hastanelerine gidenler kapıda, nöbet beklerken vefat ederdi. Şimdi 12 yıl içinde 737 hastane yaptık, bin 737 sağlık tesisi yaptık ayrıca" diye konuştu.
4 dakika bile verilmez
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidar iddiası olmadığını belirterek, "Kendi belediyesindeki taşeron sorununu çözmeyen birisi, Türkiye'nin sorununu çözebilir mi? Buna emanet tevdi edilir mi? Güvenilebilir mi? 'Bana 4 yıl verin' diyor, Allah aşkına 4 dakika verir misiniz?" dedi.
Partisinin Edirne mitinginde konuşan Davutoğlu, kadınlara verilen doğum yardımını anımsatarak, eskiden para ödenmediği için kadınların rehin alındığını, bebeklerin hastanelerde tutulduğunu söyledi.
Evleneceklere çeyiz hesabı ile yapılacak yardımlara ve burs artışlarına değinen Başbakan Davutoğlu, gelecek dönemde bütün bu sosyal yardımları daha da geliştirerek sürdüreceklerini kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun taşeron işçilerden bahsettiğini dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bilmiyor ki biz geçen sene taşeron işçilerle ilgili bütün yasal tedbirleri aldık. Asıl işte çalışanların haklarını taşerona da tanıdık, ancak seçim sonrasında yapacağımız ilk iş, asıl iş ile yardımcı işi ayırıp, taşeronların sorunlarını kökten çözmek olacak. Ama bakın Kılıçdaroğlu'nun zavallı durumuna. Bugünlerde CHP Genel Merkezi'nin önünde birileri protesto yapıyor. CHP yönetimindeki Sarıyer Belediyesinde hakkı yenen taşeron işçiler CHP'yi, Kılıçdaroğlu'nu Ankara'da protesto ediyorlar. Kendi belediyesindeki taşeron sorununu çözmeyen birisi, Türkiye'nin sorununu çözebilir mi? Buna emanet tevdi edilir mi? Güvenilebilir mi? 'Bana 4 yıl verin' diyor. Allah aşkına 4 dakika verir misiniz? Neden '4 yıl' diyor? Aynen SSK'da olduğu gibi baktı ki milletin hazinesi dolu, biz bereketlendirdik, 4 yıl içinde gelecek, bu hazineyi boşaltıp, gidecek. Biz bunu kolay toplamadık. Edirneli çiftçimizin, işçimizin, iş adamımızın, 81 vilayetteki vatandaşlarımızın emeğiyle inşa ettik yeni Türkiye'yi. Bırakır mıyız?"
"Kılıçdaroğlu yeni yeni uyanıyor"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun emeklileri istismar etmeye çalıştığını belirten Ahmet Davutoğlu, göreve geldiklerinde SSK emeklisinin en düşüğünün 257 lira, şimdi ise bin 77 lira aldığını, Bağ-Kur tarım emeklisinin eline 66 lira, şimdi ise 816 lira geçtiğini kaydetti.
Davutoğlu, "Bütün emeklilerimiz için en az 4, 5, 10 misline kadar artış sağladık ama 2 ay önce 100 TL seyyanen zam verdik. Bu, 12 ayda bin 200 lira demek. Bir emeklinin maaşı 800 lira ise 1,5 ek maaş demek. Zaten biz bunu 1 Temmuz'dan itibaren emeklilerimize vermeye başlıyoruz, Kılıçdaroğlu yeni yeni uyanıyor. Seçim sorasında da geride kalan, bin 100 liranın üzerinde alan emeklilerimizle ilgili gerekli tedbirleri alacağız. Ne emeklimizi, ne çiftçimizi, ne işçimizi ne de esnafımızı enflasyon ya da ekonomik krizler karşısında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz" diye konuştu.
"Su taşkınlarının zarar vermesine izin vermeyeceğiz"
İktidara geldiklerinde 1,8 milyar lira olan tarımsal desteği bu yıl 10 milyar liraya çıkardıklarını anlatanDavutoğlu, hayvancılıkta sıfır faiz uyguladıklarını ifade etti.
Edirne'ye 12 yılda 1,7 milyar lira tarımsal destek ödediklerini aktaran Başbakan Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu bu rakamı bilir mi hesap edebilir mi? O, sadece rüyasında gördüğü hikayeleri anlatabilir. Biz ise onların rüyasını göremeyeceği gerçekleri hayata geçiriyoruz" şeklinde konuştu.
Su taşkınlarına karşı Karaağaç Köprüsü'nü tamamlayacaklarını anlatan Davutoğlu, "Su taşkınlarına karşı bir by-pass kanalı yapacağız. Meriç, Arda, Tunca'nın bir daha Edirne'ye su baskını şeklinde zarar vermesine izin vermeyeceğiz" ifadesini kullandı.
Baraj yatırımlarını yakında tamamlayacaklarını dile getiren Ahmet Davutoğlu, Ergene Havzası ile ilgili geliştirdikleri projelerle Edirne'yi "suyla barışık yaşayan başkent" haline getireceklerini vurguladı.
Davutoğlu, Edirne'ye yeni bir stadyum yapacaklarını, Kırkpınar Stadyumu'nu da yenileyeceklerini söyleyerek, "Kırkpınar'ı uluslararası alanda daha tanınır kılmak, Edirne'yi turizm şehri haline getirmek için gerekeni yapacağız" dedi.
Edirne'yi tarihi ve kültürel zenginlikleriyle "turizm gelişim bölgesi" haline getireceklerini anlatan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Edirne, keşfedilmesi gereken bir hazine olarak hızlı trenle İstanbul'a bağlanacağı için İstanbul'a gelen her turist, 'Bir de Selimiye'nin huzuruna çıkayım' diye Edirne'ye gelecek inşallah. Yunanistan ile Bulgaristan ile geliştirdiğimiz yüksek düzeyli işbirliği konseyleriyle sınır ötesinde de irtibatlar kurup, bütün Rumeli'de barış Balkan'ı, barışa dayalı yeni Balkan coğrafyası ortaya çıkması için çalışmaya devam edeceğiz. Edirne, Türkiye'nin 'son noktası', 'çıkmaz sokağı' gibi hiçbir zaman olmayacak. İstanbul'dan Avrupa'ya, Kars'tan Avrupa'ya, Bakü'den Avrupa'ya giden her yol Edirne'den geçecek. Marmaray aslında İstanbul projesi değildir, Edirne projesidir, Türkiye projesidir, Avrasya projesidir, Türkiye'yi merkez kılacak projedir. Pekin'den, Doğu Türkistan'dan, Orta Asya'dan gelen bütün kervanlar eskiden nasıl başkent Edirne'ye geliyorsa, şimdi de bütün yollar Edirne ile buluşacak."
Davutoğlu, AK Parti döneminde Trakya Üniversitesinde 9 fakülte, 5 enstitü kurulduğuna işaret ederek, kente bilim merkezi kuracaklarını belirtti.
"Oyunuz HDP'ye yazılır"
Ahmet Davutoğlu, "üçlü çete" ve "üç paralelin" 12 yıllık birikimlerini engellemek için harekete geçtiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"CHP, MHP, HDP'nin, birinin iktidar iddiası var mı? Kılıçdaroğlu 'Ben iktidar olacağım' diyor mu? Bahçeli'nin iktidar iddiası var mı? O da yüzde 15'e razı. HDP 'Türkiyeliyim' diyor ama her türlü terörü, şiddeti destekliyor. Üçü de birbirini destekleyerek, AK Parti'yi iktidardan etmek istiyorlar. Üçü bir araya gelse, AK Parti'yi durdurabilir mi? CHP ile HDP işbirliği yapıyor. Cumhuriyetimize, vatan ve millet birliğimize önem veren Edirneliler, kime oy verirseniz sizin takdiriniz ama buraya gelip cumhuriyetçilik yapıp, sonra HDP ile işbirliği yapanlara verdiğiniz oy, HDP'ye yazılır. HDP'ye verilen oy da doğrudan Kandil'e, PKK'ya verilmiş olur. Kılıçdaroğlu'dan HDP'ye bir söz duydunuz mu? İşbirliği yapıyorlar. Herhangi bir şekilde doğuda, güneydoğuda yapılan baskılar konusunda Kılıçdaroğlu'dan, Bahçeli'den HDP'ye eleştiri duydunuz mu? Perde gerisinden işbirliği yapıyorlar.
Üç tane de paralel var. Biri Pensilvanya paraleli. Biri Kandil-PKK paraleli, HDP'yi geriden yönetiyorlar. Biri de DHKP-C terör paraleli. O da CHP'ye sızmış durumda. Bu altılı çete bir araya gelip, Türkiye'nin yürüyüşünü, yükselişini durdurmak istese, siz buna izin verir misiniz? Onların kurduğu bütün tuzakları bozmaya kararlı mısınız? Tuzaklarını başlarına çalacak mıyız?"
Türkiye'nin bütün vatandaşlarının kendileri için aziz olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Başbakan danışmanı olan bir Roman vatandaşımız var sizin dertlerinizle ilgilenmek üzere. Başbakanlık'ta benim yanımda ofisi olacak ve onun üzerinden şunu göstereceğiz; Türkiye'de hiçbir vatandaşa 'ikinci sınıf' muamele yapılamaz" diye konuştu.