Hükümet, önümüzdeki günlerde iki bakanını Amerika’ya gönderip Gülen’in iadesini isteyecek. Ellerinde Gülen’in 15 Temmuz darbesindeki rolüne dâir delilleri içeren dosya olacak. O dosyanın içeriği belli değil ancak geçen bir haftada kamuoyuna yansıyan veriler arasında darbedeki ‘Pensilvanya bağlantısı’nı ortaya koyan pek çok şey var.
121
'SAĞ YA DA ÖLÜ ANKARA'YA GETİRİN' TALİMATINI VERİLDİ
Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş, Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı otele baskına giden, 14'ü özel kuvvetler, 13'ü Arama Kurtarma Timi ve 2'si SAT komandosundan oluşan ekibe komuta etmişti. Sönmezateş'in Çiğli 2. Anajet Üssü'nde yaptığı konuşmada, "Ülkede şuanda bir darbe meydana geldi. Biz Genelkurmay'a bağlıyız. Orgeneral Hulusi Akar'ın emir ve talimatları doğrutusunda görev yapıyoruz. Marmaris'e bir otelde kalmakta olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı mümkünse sağ, son çare ölü olarak Ankara'ya getirin. Gerekirse ölün ama Cumhurbaşkanı'nı kesinlikle Ankara'ya götürün" dediği belirtilmişti.
221
BOĞAZA TANKLARI BEN ÇIKARDIM
Tankları kendisinin yürüttürdüğünü aktaran Özkan Aydoğdu, "Birliklerime durumu hemen bildirip gerekli yerlerin emniyete alınması emrini verdim. Bunun üzerine tanklar çıktı, tankların içine 9 ya da 10 tane savaş top mermisi, 200 tane mg3 mermisi, ZMA'lara 3 kutu yani toplam 165 top mermisi almalarını söyledim. Zırhlı Personel Taşıyıcılara da yaklaşık 500 mermiyi almalarını söyledim. FSM ve Boğaziçi Köprüleri'ne iki tank, iki tane zırhlı personel taşıyıcı, Sabiha Gökçen Havaalanı'na 4 tank, 2 ZPT, 2 ZMA, Birinci Ordu Komutanlığı'nın emniyeti için 4 ZPT, Acıbadem Telekom için 4 ZPT, Üsküdar Çevik Kuvvet için 8 tank, 2 ZPT aracı, 2 tane de ZMA olarak adlandırılan araçları gönderdim. Mümkün olduğunca araçlar görevli personel ile mühimmatlı bir şekilde gönderilmişti." dedi.
321
SİVİL HALKA ATEŞ ETMEK ZORUNDA BIRAKTILAR
Kendilerine gidilen hedefin Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otel olduğunun söylenmediğini iddia eden Astsubay Selman Çankaya, şu itiraflarda bulundu:
"Dalaman'a diye gidiyorduk, daha sonra başka bir üsse gelmişler. Kara Kuvvetlerinin helikopterlerinin olduğu bir üsse indik, yakıt almak için. Sonra geri dönüp o helikopterleri alacaklardı, plan oydu. Daha sonra yakıt veren olmadı, bir şey veren olmadı, sabah oldu. Ezan sesini duydum, gün ağarmaya başlarken bir Skorsky helikopter geldi, içinde bir tane yaralıyla. Sonra bizim malzemeleri oraya yükleyerek dağların, taşların arasından ağaçlara sürte sürte kaçar gibi üsse döndük. Bir general geldi. Ben zaten işin içinden sıyrılmak istiyorum. Nasıl bir yere götürüldük, sivil halka ateş ettirmek zorunda bıraktılar. Aşağıda kimlerle karşı karşıya geldik, bilmiyoruz, 'korumaları' diyorlar ama kimin korumaları bilmiyoruz."
421
YERİ DEĞİŞİNCE PLAN BOZULDU
İstanbul'dan üsse özel kuvvetlerden bir ekip geldiğini, malzemeleri kuşanarak dışarıya çıktıklarını, krokideki hava fotoğrafları üzerinden kendilerine brifing verildiğini anlatan Astsubay Serkan Elçi, saldırı planının ayrıntılarına dair şunları söyledi:
"5 kişi vardı, diğer helikopterlerde kaçar kişi vardı bilmiyorum. Daha sonra kalktık, direkt olarak otelin olduğu bölgeye geldik. Ben baktığımda otelin mavi bir tabelada yazan ismini gördüm. Özel kuvvetler ekibi önde gidiyordu. Biz onları takip ediyorduk. Onların emniyetini alıyorduk. İlk indiğimizde birkaç el ateş edildi, o da oradaki sivilleri dağıtmak içindi. Ortalıktan kaybolsunlar diye. Daha sonra çatışmanın olduğu yere doğru ilerlemeye başladık. Özel kuvvetler ekibi önden girdi. Arkadan saldırı ihtimaline karşı çevre emniyetini aldık. Onlar tek tek polisleri dışarı çıkarıyorlardı, sorular soruyorlardı, birkaç tanesini duyduk, 'nerede, nereye gitti, ne zaman çıktı?' gibi sorular soruyorlardı."
521
IŞIK EVLERİNE GİTMEK AYRICALIKTI
Darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınıp savcılık sorgusunun adından adli kontrol kararıyla serbest bırakılan Danıştay Tetkik Hakimi Ebubekir Başel, yargı içindeki örgütlenmeye ilişkin önemli itiraflarda bulundu.
Başel, savcılığa verdiği ifadede, Fethullah Gülen cemaatine mensup insanlarla Sivas Selçuk Anadolu Lisesinde tanıştığını, babasının mezar işçisi olduğunu, ailesinin maddi durumunun kötü olduğu için Sivas'ta pansiyonda kaldığını söyledi. Bu pansiyonun devlete ait ve parasız olduğunu dile getiren Başel, bu dönemde ışık evlerine gidip gelmeye başladığını belirterek, "Bu evlerde bizi askeri okullara hazırlıyorlar ve yönlendiriyorlardı. Bu evlerde abi diye hitap ettiğimiz kişiler bulunuyordu. Bu kişiler bizden yaşça büyük üniversite öğrencileriydi. Bu evlere ders çalışmaya gidiyor, bazen de kalıyorduk. O dönem bu evlere gitmek bir ayrıcalıktı. Çok hoşumuza gidiyordu" diye konuştu.
621
4 BİN AĞABEYİMİZ ALMANYA'YA KAÇTI
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan Eskihisar Jandarma Karakol Komutanı Teğmen Ahmet Akalın, emniyetteki ifadesinde, Gebze İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Abdülkadir Öz'ün kendilerine "4 bine yakın ağabeyimiz Almanya'ya kaçtı. Allah izin verirse 04.00 gibi yönetime el koyacağız. Cumhurbaşkanını özel kuvvetler gözaltına alacak" dediğini belirtti.
721
FETÖ MAAŞ BAĞLAMIŞ
FETÖ darbe girişiminde bulunduğu gece, gözaltına alınan eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Gürsel Aktepe, "Darbenin Fetullah Gülen'in bilgisi ve talimatı olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir" dedi
Aktepe, meslek hayatı sırasında ABD'ye görevli gittiğini, iki gün Gülen'in evinde kaldığını ve sohbet toplantılarına katıldığını belirterek, meslekten atıldıktan sonra kendisine her ay 4 bin 500 lira destek sağlandığını söyledi. Aktepe, parayı Samanyolu Koleji'nde öğretmenlik yapan "Zübeyir" kod adlı şahıstan aldığını kaydetti.
"FETÖ'nün her kurumda bir imamının olduğunu" söyleyen Aktepe, görevde olduğu dönemde "Doktor" kod adlı "MİT imamı" ile çeşitli sohbet toplantılarında bir araya geldiğini söyledi.
821
GİZLENMEK İÇİN İÇKİ İÇMEK SERBESTTİ
İtirafçı idari hakimi FETÖ terör örgütünü şifrelerini verdi. Hakim, "Pişmanım FETÖ terör örgütüdür, kandırıldık. İşlerimizi yargı imamları yapardı" dedi.
Mülakatlarda yurt dışına hicret edip etmeyeceği kamuda çalışıp calışıp çalışmayacağını da sorulur ben hakim ve savcı olmak istediğimi ve çalışma evlerinde kalmak istediğimi söyledim. Günde en az 10 saat ders çalışmak mecburiydi. Kovmak ile tehdit ediyorlardı defterlerimizi kontrol ederlerdi. Bize aylık olarak para verilirdi ve o paralar görev yapan hakim ve savcılardan gelirdi. Ben de ilk staj paramı hala idari yargı hakimi olan birine verdim. O kişi bana ilk maaşın Fetullah Gülen'e verileceğini ve onun belirleyeceği yere sarf edileceğini söyledi. Maaşlarımızın yüzde 10'unu talimat gereği Gülen cemaatine himmet parası olarak veriyoruz. Gizlenmek için içmek yasak değildi.
921
Gizli itirafçı: "Sınavdan bir gece önce soruların çocuğuna verildiğini söylüyor: “2012 yılı askeri sınavlarının düzenleneceği tarihten bir gün önce çocuğum cemaat evinden çağırıldı. Ertesi gün de sınava girdi. Sınavdan ise 15-20 dakika sonra çıktı. Niye erken çıktığını sorduğunda cemaat evinde kaldığında evdeki Engin Yanık isimli abisinin on beş gün süreyle 100 soru çözdürdüğünü, bu soruların da sınavda çıkan sorular ile aynı olduğunu söyledi. Hatta abileri çocukları ‘Bu sorulara dikkat edin bu sorularla karşılaşabilirsiniz, karşılaşırsanız da periyodik aralıklarla 5-6 tanesini yanlış yaparsınız”
1021
15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kalkıştığı darbe girişiminden sonra gözaltına alınan askerlerin sorgusundaki ifadeler ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'nde sorguya alınan askerler, kamuoyunda kırılma anı olarak görülen darbe teşebbüsünün emirkomuta zincirinin dışında gerçekleştiği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halka direniş çağrısı yaptığı televizyonları karartmak için Digitürk'e gittiklerini itiraf etti.
1121
DİNLEME CİHAZINI BEN YERLEŞTİRDİM
ABD destekli Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın yaveri Piyade Yarbay Levent Türkkan, savcılık ifadesinde akıllara durgunluk veren itiraflarda bulundu.
“Şu anda emekli olan bir albay, 2011 yılında beni, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e, emir subayı yardımcılığı için önerdi. 2011-2015 arası Genelkurmay Başkanı Özel'in emir subayı yardımcısı olarak çalıştım. Üstüm emekli olunca da emir subayı ben oldum. Bundan sonra bana verilen görevleri yerine getirmeye başladım. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel paşayı dinleme cihazıyla sürekli dinliyordum. İki boğum parmak ucu kadar radyo diye tabir edilen dinleme cihazını her gün paşanın odasına herhangi bir yere koyup akşam da çıkarken alıyordum. Kendi hafızası vardı. 10-15 saat ses kaydı alabilecek kapasitesi vardı. Murat abiden önceki ismini hatırlamadığım Türk Telekom'da çalışan abi cihazı bana verdi. Cihazı evinde vermişti. Evi İncek'te Alacaatlı tarafındaydı. Gitsem evini bulabilirim.”
1221
10 YIL CEMAATE HİZMET ETTİM
Cuntacıların hazırladığı görevlendirme listesinde yer alan Sivas 5. Piyade Er Eğitim Tugayı Komutanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır, Cemaatle ilişkisini itiraf etti.
Tuğgeneral Sağır ifadesinde, “ 1988-1992 yılları arasında evlere ve yurtlara gidiyordum, tüm toplantılara katılıyordum. 10 yıl süreyle Cemaat’e hizmet ettim. 2007 yılından sonra özellikle Balyoz ve Ergenekon operasyonlarının ardından uzaklaşmaya başladım, ilişkimi askıya aldım" dedi.
1321
MİT TIRLARINDAN TUTUKLU GENERAL GÖREV LİSTESİNDE
Darbe girişimi ile cemaat bağlantısını ortaya koyan en dikkat çekici verilerden biri kamuyonun artık yakından tanıdığı bir ismin darbecilerin görevlendirme listesinde olmasıydı.
Bu isim Tuğgeneral Hamza Celepoğlu. Celepoğlu, MİT’e ait tırların durdurulmasına ilişkin dava kapsamında tutuklu. Hamza Celepoğlu tutuklu olmasına rağmen cuntacılar ‘görevlendirme listesinde’ yer alıyordu. Celepoğlu’nun isminin karşısında darbe sonrasındaki görev yeri olarak ‘Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanlığı’ yazıyor. Tutuklu yargılanan Celepoğlu, hakkındaki iddianamede ‘Gülen yapılanmasına bağlı hareket ettiği’ belirtilmişti. Bu durum sadece darbedeki değil, MİT tırlarının durdurulmasındaki ‘Cemaat bağlantısı’nı da ortaya koyan bir delil niteliğinde.
1421
GENERALLERE DARBE EMRİ ‘OSMAN’DAN
Güvercinlik’teki Jandarma Özel Harekat Komando Tugayı’ndan Yarbay Fazıl Ertürk ifadesinde diyor ki, “15 gün önce Tandoğan’da toplandık, soyismini bilmediğimiz Osman isimli birinden darbe talimatını aldık.” Fetullah Gülen’in darbe yapılması talimatı emrini verdiği söylüyor. Aralarında orgeneraller, korgeneraller ve diğer generallerin olduğu gruba, Şırnak Çakırsögüt’ten jandarma taburunun Ankara’ya geleceğini, kuvvet komutanlıkları karargahlarının ele geçirileceğini söylüyor. Manzara ortada, reform ihtiyacı ortada.
1521
ÖRGÜT BANA KURUM İMAMLIĞI GÖREVİ VERDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen MİT TIR’ları soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan ve “Jandarma İmamı” olduğu iddia edilen Hasan Bektaş, darbe girişiminden sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne teslim oldu.
Cemaat okullarında öğretmenlik yaptığını söyleyen Bektaş, 2008 yılında örgüt içi bir evlilik yaptığını, ancak bu evliliğin örgüt içi gizli bir evlilik olduğunu o dönem idrak edemediğini belirtti. 2011 yılında kendisine sohbet imamlığı teklif edildiğini anlatan Hasan Bektaş, şunları söyledi: “Bana örgüt tarafından müstear isim olarak Akif ismi verildi. Benim sohbetlerime bu dönemde Adana İl Merkezi’nde görev yapan jandarma, astsubay ve uzman çavuşlar birer kişi olarak geliyorlardı. Bir yıl sonra örgüt tarafından bana bütün Adana’da bulunan jandarma, astsubay ve uzman çavuşların kurum imamlığı görevi verildi. Adana’da bulunan askerler tarafından verilen burs, himmet, kurban, zekat ve benzeri yardımları ben topluyordum.”
1621
Örgütün üst sorumlusu olan “Halil” kod adlı H. Ali Ece’nin de, Osmaniye, Mersin, Hatay ve Adana’da bulunan subay ve astsubaylara imamlık yaptığını anlatan Bektaş, “Toplamış olduğumuz paraları Ali Ece’ye elden nakit olarak teslim ediyorduk” dedi. Askeri personelle sadece yüz yüze görüştüklerini anlatan Bektaş, bir sonraki görüşmenin tarihini de bu görüşmelerde ayarladıklarını anlattı. 2014 Ocak ayında MİT TIR’larının durdurulduğunda bir arkadaşı ile Halil Kod adlı Ali Ece’nin evinde olduklarını anlatan Bektaş, “Topladığımız paraları ona verdik. Sonra Türkmenlere giden TIR’ların çevrildiğini öğrendim” dedi
1721
CEMAAT EVLERİNDE İNSANLARIN BEYNİ YIKANIYOR
Bir sonraki görüşmelerinde Ali Ece’ye MİT TIR’larının neden durdurulduğunu sorduğunu anlatan Bektaş, “Halil bize bu yardımların insani yardım olmadığını, bu TIR’larda silah ve mühimmat olduğunu ve bu malzemelerin Türkmenlere değil IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütlerine götürüldüğünü söyledi” dedi. MİT TIR’ları eylemi sonrası örgütten soğuduğunu anlatan Bektaş, 18 Mayıs 2016’da İrfan kod adlı birisinin kendisini yurtdışına çıkarmaya çalıştığını anlattı. Cemaat evlerindeki temel amacın insanların beynini yıkamak olduğunu anlatan Bektaş, “Bağlı olanların ise aşırı derecede bağlayacak şekilde beyni yıkamaktır. Aslında kurulmuş en büyük suç örgütlerinden birisidir. Örgütün Türk milletini maneviyatını istismar ettiğini, maddi olarak sömürdüğünü yaşayarak öğrendim” dedi.
1821
FETÖ/ PDY’ci darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında Twitter jurnalcisi Fuatavni’ye bilgi sızdırdığı iddiasıyla gözaltına alınan Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit’in ifadesine ulaştı. 1997 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi’ni kazandığını ve FETÖ ile üniversitede tanıştığını anlatan Koçyiğit, 2003 yılında Polis Akademisi’nde yüksek lisansa başladığını, 2009’da ise 3 yıllığına ABD’ye gittiğini söyledi.
1921
ABD’de ‘Yasin’ isimli örgüt mensubuyla ara ara görüştüğünü anlatan Koçyiğit, bu kişinin Türkiye’ye döneceği zaman “Seni benim selamımla birisi arayacak” dediğini aktardı. Türkiye’ye döndükten sonra 2004’te Başbakanlık Veri Uzmanlığı’nda işe başladığını ifade eden Koçyiğit, ‘Yasin’in selamı ile arayan ‘Selman’ isimli örgüt mensubunun kendisine ‘Teknik ve bilgi işlemdeki mühendislerin işlerini takip etme’ görevini verdiğini belirtti. Koçyiğit ifadesinde şunları söyledi...
2021
‘YAZIŞMALAR 3 GÜNDE İMHA EDİLİYORDU’
“Selman beni ankesörlü telefondan arıyor, görüşmeleri dışarıda yapıyorduk. Selman abinin talimatıyla İstihbarat Daire Başkanlığı’nda (İDB) çalışan Burak isimli kişiyle irtibat kurup talimatları yerine getirmeye başladık. Mühendislerle ‘Bylock’ programı üzerinden yazışıyorduk. ‘Iagle’ ve ‘Tango’ isimli programları kullandık. 3 programın da özelliği yazışmaları 3 gün içerisinde otomatik olarak imha etmesiydi.
Selman abiyle son görüşmemizde kendisini Selahattin diye tanıtan birisi vardı. Ankara’daki görevinin sona erdiğini ve işleri bu kişi ile yürüteceğimizi söyledi. O kişinin emniyetin Ankara imamı olduğunu biliyordum. Selahattin abi bana Furkan kod isimli arkadaşın ID numarasını verdi. Furkan ile tanıştık ve sonrasında da görüştük. Kullandığımız programlar üzerinden dosya transferi yapıyorduk.
2121
‘ÖRGÜTÜN İSTİHBARATTAN VERİYE İHTİYACI VARDI’
2013’te İDB’de yönetimin değişmesinden sonra bizde bir bocalama oldu, örgütün İDB’den veriye ihtiyacı vardı. Selahattin abinin talimatıyla mühendislerden İDB’de işimize yarayacak verileri istedim. Mühendisler Burak ve Haşim verileri USP, CD ve hard diskte getirmeye başladı. Evlerinde ya da açık alanda teslim ediyorlardı. Ben de bu bilgileri açık alanda Furkan’a veriyordum. MİT’in İDB’ye bildirdiği 20 bin kişilik paralel yapılanmaya ilişkin listeyi mühendisler aracılığıyla temin ettik.”