15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen başarısız darbe girişimi, uluslararası alanda da dengelerin değişmesine neden oldu. ABD darbe gecesi Türkiye'de seçilmiş hükümete desteğini iletse de Washington'da İncilirk üssü ve IŞİD'le mücadele konularında endişeler olduğu gözleniyor. Dün bir açıklama yapan ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'tan Türkiye'nin IŞİD'le mücadele konusunda desteğinin süreceği güvencesini aldığını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry İncirlik üssünde elektrik kesintisinin halen devam ettiğini belirtirken, Carter üsteki faaliyetlerin en kısa zamanda normale dönmesini beklediklerini ifade etti.
GÜLEN KONUSU AMERİKAN KARŞITLIĞINI ARTIRIR
Fethullah Gülen'in iadesi konusunda ise Ankara ile Washington'un duruşları arasında net bir farklılık göze çarpıyor. Türkiye Gülen'i darbe girişiminin başındaki isim olarak görürken, ABD ısrarla 'kanıt olmadığını' savunuyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry çarşamba günü yaptığı açıklamada bu tutumunu tekrarlarken, Beyaz Saray, Türkiye'nin gönderdiği belgelerin resmi bir iade talebi olup olmadığını inceledikleri açıklamasını yaptı. Konuya ilişkin Karar'a değerlendirmede bulunan Alman Marshall Vakfı Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, iki ülke arasındaki fikir ayrılığını ABD'nin iç kuralları nedeniyle ortaya çıkan zorluklara bağlıyor. ABD'nin kendi yasaları çerçevesinde kanıt istediğini, buna karşın Türkiye'de toplumun büyük bölümünün darbe girişiminin arkasında Gülen'in bulunduğundan emin olduğunu ifade eden Ünlühisarcıklı, bu durumun Türk toplumunda Amerikan karşıtlığının yükselmesine neden olabileceğini belirtiyor. "Hükümet bunu kontrol altına almakta zorlanabilir. Böyle bir durumda Türkiye ile Amerika işbirliğini sonlandıracak değil. Ancak işbirliğinin siyasi maliyeti artar" diyor.
İNCİRLİK KRİZE DÖNÜŞÜR MÜ?
Ankra ile Washington arasındaki ilişkilerdeki gerginliğin gündeme getirdiği bir başka konu ise İncirlik üssü. Dış politika dergisi Foreign Policy'nin yazarı Nic Danforth, "Darbe başarılı olsaydı darbe hükümetiyle birlikte çalışabilirlerdi" dediği ABD'de savunma çevrelerinde İncirlik'in alternatiflerinin değerlendirildiğini iddia ediyor. Ünlühisarcıklı ise İki ülke arasındaki muhtemel bir krizin Türkiye'yi İncirlik kartını oynamaya itip itmeyeceği hakkında bir yorumda bulunmak içinse erken olduğunu söylüyor.
Darbe girişiminin ardından dikkat çeken başka bir konu ise Rusya'nın Türkiye'yi destekleyen ve ABD ile NATO'yu suçlayan çıkışları. Son olarak Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, "NATO, birlik üyesini muhtemel tehdit konusunda uyarmadı. En büyük askeri yapı olan ve güvenlik konusundaki çalışmalar için her türlü imkana sahip olan NATO, Türkiye'nin ve bölgenin güvenliğiyle ilgili tehdit hakkında tek bir bilgi dahi vermedi" ifadelerini kullandı.
RUSYA GÜVENİLİR DEĞİL
İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansı, darbe gecesi Rusya'nın Suriye'nin Lazkiye kentinde bulunan Hmeymin üssünden Türkiye'deki hava hareketliliğine ilişkin hükümete istihbarat desteği verdiğini öne sürdü. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, bu iddiayı ne yalanladı, ne doğruladı. Amerikan dışişleri çevrelerine yakınlığıyla bilinen National Interest dergisinde konuya ilişkin bir yazı kaleme alan Rus asıllı ABD'li akademisyen Nikolas Gvosdev, Türkiye'nin darbenin ardından ABD'ye duyduğu güvensizliği Rusya'nın kullanmak isteyebileceğini belirtti. Türkiye'nin başlattığı normalleşme çalışmalarını ardından iki ülkenin daha da yakınlaşabileceğini ve bunun Türkiye'nin Suriye politikasına da etki yapabileceğini ifade etti. Özgür Ünlühisarcıklı da "Rusya kendi çıkarları gereği bu krizi fırsata dönüştürmek ister. Türkiye ileABD'nin arası ne kadar açılırsa bu Rusya'nın avantajınadır. Ancak Türkiye geçen aylarda Rusya'ya ne kadar güvenebileceğini görmüş oldu" diye konuştu.