PKK terör örgütü mensuplarının yol kontrolü yapan 4 zırhlı araca bombalı saldırısında 16 askerimiz şehit edildi. Saldırı bir kez daha TSK'nın terörle mücadeledeki durumunu gündeme getirdi. Dağlıca'daki saldırıda 16 şehit vermemizin nedeni neydi? Dağlıca'da hata varmıydı? En çok merak edilen bu soruları uzmanına sorduk.
TSK'nın terörle mücadelesindeki DNA'sı bozuldu
16 şehit verdiğimiz Dağlıca saldırısını Karar.com'a değerlendiren Emekli Korgeneral Hakkı Baha Tüzüner, "Çıkarılan yasalarla ve yapılan operasyonlarla TSK’nın DNA’sı bozulmuş ve terörle mücadele edemez hale getirilmiştir. Kanun değişikliğiyle TSK yalnızca dışarıda mücadele edebilir, iç tehdide karşı mücadele edemez hale getirilmiştir" iddiasında bulundu.
Yeni yasal zemin şartı
"TSK bugün teröre karşı emir, talimat ve yönetmelikle mücadele edemez. Bir an önce kanun değişikliği ile terörle mücadeleye yasal zemin hazırlanması şart" görüşünü ileri süren Tüzüner, şöyle konuştu:
"Öncelikle TSK'nın elinden alınan yetkiler iade edilmeli. Ayrıca ilave yetkiler de verilmeli. Zira önceki mücadelelerde PKK bu kadar güçlü değildi. Yasal zeminin hazırlanması güvenlik güçlerinin ve sikahlı kuvvetlerin çökmüş olan moralinin düzeltilmesi için de elzemdir. 15 yıl önce terörle mücadele eden askerler PKK'lı şahitlerin sözleriyle içeri atıldı geçtiğimiz yıllarda. Şimdi asker ve polis, yarın öbürgün yine aynı duruma düşebileceği düşüncesiyle moralman yıpranmış durumda."
Kara harekatına ağırlık verilmeli?
Terörle havadan bombalayarak değil, ancak kara harekatıyla ara-bul-imha et yöntemiyle mücadele edilebileceğine değinen Tüzüner, "Türkiye çoklu bir kumpasın içindedir. Kara harekatı gerekir ama mevcut yasal zemin ile bu yapılamaz. Ayrıca terör mücadelesi uzman personelle ya da paralı askerle de değil 20 yaşındaki Mehmetçikle olur. Fizik ve mental gücü ve yaşının gerektirdiği savaşkanlık ruhu gereklidir. Bunlar olmadan bilgi ve profesyonellik bir işe yaramaz" dedi.