ÖZEL HABER / HİLAL ÖZTÜRK
FETÖ’nün 15 Temmuz kalkışmasının baş aktörlerinden Orgeneral Akın Öztürk’ün konut astsubayı İsmail Keskin’in ifadesi, darbeci generalin devleti ele geçirme planındaki rolünü de gözler önüne serdi. Akıncı iddianamesinde şüpheliler arasında yer alan Astsubay Keskin, Öztürk’ün Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu belirlenen Genelkurmay Personel Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç’le telefonda konuşur konuşmaz Akıncı Üssü’ne geçtiğini anlattı. Keskin, Akın Öztürk’ün Ankara’ya gelişinin planlı olmadığını, torunlarını göreceğini söyleyerek konutuna geçmek yerine Akıncı Üssündeki lojmanlara gitmek istediğini anlattı. Öztürk’ün akşam saatlerine kadar olan programını kendilerine bildirdiğini de anlatan Keskin, geceyi kızının evinde geçirmeyi planladığını ve “Beni saat 08.00’de burdan alırsınız” dediğini de söyledi. İfade, darbeci generalin kalkışma saatini gece 03.00 olarak bildiği için, normal bir program yaptığını gösterdi.
Keskin, ifadesinde dikkat çeken detayları şöyle aktardı; “Temmuz ayı boyunca Akın Öztürk izinliydi. Emir subayına da iznini kullanılmasını söyledi. 14 Temmuz perşembe günü emir astsubayı Serdar Özdemirci, Akın Öztürk’ün Cuma günü Ankara’ya gelebileceğini bildirdi. Ben de gerekli hazırlıkları yaptım. Cuma günü Özdemirci, Akın Öztürk’ü uçağa bindirmiş. Ben saat 13.30’da 11. Üs’te kendisini karşıladım. Akıncı’daki lojmana götürdüm. Öztürk, bana o gün ‘Konuta geçmeyelim, torunlarımı göreyim, sonra geçeriz’ dedi. Akıncı Üssü Lojmanlarına 14.30 sıralarında girdik. Saat 17.00-18.00 arasında Akın Öztürk beni aradı. ‘Biz yemeği burada yiyeceğiz, siz de yemeğinizi yiyin’ dedi. Öztürk’ün dönüşü beklenmedik bir şey olduğu için geçici bir şoför istemiştik.”
Öztürk’ün saat 21.00 sıralarında kendisini arayarak geceyi kızının evinde geçireceğini söylediğini anlatan Keskin, ifadesine şöyle devam etti: “Bana siz gidin, yarın sabah 08:30’da beni alırsınız’ dedi. Yolda 22.00 sıralarında Emekli Albay Murat Aydın beni aradı ve Kızılay’da uçakların uçtuğunu, Akıncı’dan uçak kalkıp kalkmadığını sordu. Ben de kalkmadığını söyledim. Murat Aydın Başbakanımızın meclisteki özel kalem müdürlüğünü yapmaktadır. Ben uçakların uçtuğunu ilk olarak ondan haber aldım. Bu esnada önümüzde oturan askere Genelkurmayda görev yapan bir arkadaşından mesaj geldi. Erin söylediğine göre Genelkurmay’a silahlı saldırı olmuştu. Bunu duyunca Hava Kuvvetleri Komutanlığı harekat merkezini ardından da Hava Kuvvetleri dış nizamiyeyi aradım. Bir uzman çavuş 15-20 dakika boyunca yoğun silah sesi duyduklarını söyledi. Ben bunun üzerine Öztürk’ü arayarak Genelkurmay’a saldırı olduğunu söyledim. O da ‘Ne saldırısı’ diye sordu, ayrıntı bilmediğimi söyledim. ‘Buraya gelin, ya konuta döneriz ya da siz misafirhanede kalırsınız’ dedi.
Öztürk’ün kızının evine girdiğinde kendisi ve eşini ayakta televizyon izlerken gördüğünü söyleyen Astsubay Keskin, televizyonda Boğaziçi Köprüsü’nün kapalı olduğu görüntüsü geçiyordu. İçeri girer girmez Akın Öztürk’ün “Ne oluyor İsmail” dediğini belirten Keskin, şunları anlattı: “Genelkurmaya saldırı olduğunu, bunu da Hava Kuvvetleri Komutanlığı nizameyisindeki uzman çavuştan öğrendiğimi söyledim. Emriyle Genelkurmay Harekat Merkezini aradım. Telefona bir binbaşı çıktı. Öztürk’ün binbaşıyla görüşmek istediğini söyledim. Fakat o, soyadı Partigöç olan generalle görüşmesi gerektiğini söyledi. Cep telefonu numarasını verdi. Ancak soyadı Partigöç olan generalin telefonunu ben çevirdim, Öztürk’ün telefonundan aradım. Öztürk, Partigöç’le görüşürken ben aşağıya indim. Bu arada saat 23.00 sıralarıydı.”
‘ABİDİN NE BEKLİYORSUN, UÇAĞA ATLA GEL’
Darbeci generalin 15-20 dakika sonra kendisini arayarak yukarı gelmesini istediğini anlatan Keskin “Öztürk telefondakine ‘Abidin sen neredesin, ne bekliyorsun orada, bir uçağa atlayıp gelsene’ dediğini duydum. Görüşmesi bittikten sonra bana Partigöç’ün telefon numarasını istedi. Verdim ve aşağıya indim. 10-15 dakika sonra gelerek ‘Üssün karargahına gidiyoruz’ dedi. Karargah binasının önünde 5-6 kişi, tam teçhizatlı asker vardı. Öztürk üs komutanının odasına girdi. Yaklaşık bir saat sonra kapıyı açarak ‘Hiç içecek çayınız yok mu’ dedi. Çay verdik. Kapıdaki sivil şahıs askerlerin içeri girmesine izin vermeyerek çayı kendisi verdi. Sonra 2. ve 4. Üs Komutanı, bir karacı Tümgeneral, bir denizci amiral ile asker olduğunu düşündüğüm 45-50 yaşlarında açık renk polo yaka tişört giymiş sivil geldi. Öztürk ‘Yiyecek bir şey yok mu’ diye sordu. Kuruyemişleri tabaklara doldurarak içeri götürdüm. İçeri girdiğimde Genelkurmay Başkanı üçlü koltukta, yanında da Akın Öztürk oturuyordu.”
AÇIKLAMA YAPAMADAN GÖZ ALTINA ALINDI
Şüpheli keskin ifadesine şöyle devam etti: “Bir süre bekledikten sonra polis eskortu eşliğinde Hava Kuvvetleri Komutanlığına gittik. Akın Öztürk araçtan indi. Yaşar Güler ise eve gideceğini söyledi. Ben de Abidin Ünal ve Mehmet Şanver ile birlikte karargaha girdim. Orada Akın Öztürk bir basın açıklaması yayınlamak istedi. Basın ve Hakla İlişkiler Şube Müdürünü çağırarak bir basın açıklaması hazırlamasını istedi. Ardından saat 20:00 sıralarında Akın Öztürk ile oradan çıkarak konutuna geçtik. Saat 02:00 sıralarında merkez komutanı gelip Öztürk’ü ifade için götürdü.”