Türkiye'de 92 yıllık geçmişe sahip Cumhuriyet altını, tarihi itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti kağıt paralarını geride bırakırken, vatandaşların yatırım ve özel günlerde takı amaçlı tercihlerinde ilk sıralardaki yerini de bugüne kadar korumayı başardı.
29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte artık eski kalıplar ile sikke basımı mümkün olmadığından Cumhuriyet dönemi altın sikke (meskük) basımı için mevzuat düzenleme çalışmalarına başlandı.
İlk altın sikke basımı ise 1925 yılında dönemin maliye vekili, milletvekilleri, askeri ve mülki erkanın katıldığı bir törenle Topkapı Sarayı avlusunda yer alan Darphane'de gerçekleştirildi. İlk olarak basılan 5 liralık altın sikke, Atatürk'e sunulmak üzere dönemin Maliye Vekili Abdülhalik Renda'ya teslim edildi.
Meskük beş liralık altının ön yüzünde Arap alfabesiyle "Türkiye Cumhuriyeti 1341", arka yüzünde ise "Ankara 23 Nisan 1336" yazısı bulunuyor. Meskük Cumhuriyet altınının ise bir yüzünde ''Türkiye Cumhuriyeti 1923'', Cumhuriyet'in hangi yılında basıldığını gösteren tarih ve diğer yüzünde ise ortada Atatürk'ün başının yandan görünüşü ile ''Hakimiyet Milletindir'' ve resmin altında ''Ankara'' ibareleri bulunuyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına mahsus Ekim 1925'te basılan ilk Cumhuriyet beş liralık altın, bugünkü standardına ise 1951'de kavuştu. İlk ziynet 5 liralık altın ise 1927'de basılmıştı. İlk Atatürk resimli meskükler 1944'e, ilk Atatürk resimli ziynetler ise 1938'e ait.
1951 tarihli TBMM kararı çerçevesinde sadece Darphane tarafından üretilen Cumhuriyet altınları; 24 ayar standart külçe altının döküm, hadde, doğrama, tolerans, tav, baskı, kenar tırtıl, kalite kontrol gibi çok güvenlikli ve hassas işlemlerden geçirilerek sikke ve ziynet olmak üzere iki grupta, 10 farklı çap ve ağırlıkta, 22 ayar olarak üretiliyor.
Meskük altın, üzerinde Atatürk kabartması olduğu için "Ata lira" olarak anılırken, inceltilmiş şekilde basılan ziynet altın ise genelde takı olarak alınıyor.
"MESKÜK VE ZİYNET GRUBUNDAKİ 10 ÇEŞİT ALTINA VERDİĞİMİZ İSİM; CUMHURİYET ALTINI"
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürü Sadettin Parmaksız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk Cumhuriyet altını basımının 1925 yılında yapıldığını anımsatarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması üzerine eski kalıplarla altın basımına imkan olmadığı için yeni kalıpların yapılması ve yeni altınların basılmasıyla ilgili yasal düzenleme çalışmalarına başlandığını anlattı.
İki yıl süren çalışmaların ardından 1925 yılında sonlanan çalışmalar sonucunda ilk beş liralık sikke basımının gerçekleştirildiğini ve ilk altının Atatürk'e hediye edildiğini aktaran Parmaksız, "Ağırlık ve ayar itibarıyla 1951 öncesi ve sonrasında bir farklılık yok. Sadece görsellerde farklılık var. Harf Devriminden öncekiler Arap alfabesiyle yazılmış, sonrasındakiler ise bugünkü alfabe ile yazılmış." diye konuştu.
Parmaksız, Cumhuriyet altınının; tam, yarım, çeyrek, iki buçukluk ve beşlik grubundan oluştuğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Meskük ve ziynet grubundaki 10 çeşit altına verdiğimiz isim; Cumhuriyet altınıdır. Ziynet yani süs grubu, piyasada ince grup diye tabir edilir. Genellikle süs, takı amaçlı düğün ve nişanlarda kullanılır. Meskük yani sikke grubu ise piyasada Ata lira, kalın diye tabir edilir ama tamamı Cumhuriyet altınıdır. Bu iki grup arasında ayar olarak fark yok. İkisi de 22 ayar. Ağırlık itibarıyla her ikisinin de tam, yarım, çeyrek, iki buçukluk ve beşliki var. Görsel olarak bakıldığında ziynet altınlar daha ince, geniş çaplı ve tırtılı eğik.
Her ikisinin de ön yüzünde Atatürk rölyefi ve arka yüzünde Türkiye Cumhuriyeti ibaresi ve basım yılı var. Ziynet grubunda Türkiye Cumhuriyeti kaligrafik yazı ile yazılmış. Basım yılı ise miladi yıl olarak belirtilir. Meskük grubunda ise Türkiye Cumhuriyeti yazısı, altlı-üstlü ve Latin harfleriyle yazılır. Altında Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümü olan 1923 ve Cumhuriyetin kaçıncı yılında basıldıysa o yıl dönemini ifade eden rakam yer alır. İkisi arasında en temel farklılık bu. Onun dışında hiçbir fark yoktur."
"SAHTE ALTIN VEYA GÜMÜŞÜN YÜZDE 99'UNUN AYARINDA PROBLEM VAR"
Sadettin Parmaksız, meskük grubunun para gibi tasarruf ve değişim amacıyla, ziynet grubunun ise süs, takı ve hediye amacıyla kullanıldığını belirterek, "Bundan dolayı bir ayırım yapılıyor diye düşünebiliriz." dedi.
Son on yıla bakıldığında Cumhuriyet altını yıllık üretiminin ortalama 49 ton civarında olduğuna işaret eden Parmaksız, "Bu miktarın yüzde 70'i ziynet, yüzde 30'u ise meskük grubu Cumhuriyet altınıdır. Dönemler içerisinde yıllar itibarıyla bu miktar ve ortalama rakam bazen iki katına kadar çıkabilir bazen yarı yarıya da düşebilir." şeklinde konuştu.
Parmaksız, Cumhuriyet altını üretimi talebinde meydana gelecek dalgalanmalara her zaman hazırlıklı olduklarını kaydederek, "Darphane olarak üretimimizde yer alan bütün makinelerimizi ve süreçlerimizi gözden geçirdik ve hiçbir noktada darboğazımız yok. O nedenle üretim yaparken kapasite ve altyapı yönünden bir eksikliğimiz söz konusu değil." yorumunu yaptı.
Altın fiyatlarındaki değişiklik, düğün-nişan dönemleri, yaz ayları ve önemli günlerde Cumhuriyet altınına ve kendilerine olan talebin arttığını vurgulayan Parmaksız, şunları kaydetti:
"Kıymetli madenlerin değerini ağırlık ve ayarı belirler. Ağırlığı tartım yapılarak her yerde kontrol etme imkanı vardır. Ayarı tespit etmek için ise özel bir çalışma gerekir. Laboratuvar ortamında kimyasal analiz yapılmalıdır. Onun dışındaki yöntemlerin hiçbirisi kesin sonuç vermez. Genellikle sahte altın veya gümüşün yüzde 99'unun ayarında problem var. Bu nedenle vatandaşın yapacağı en kolay yöntem Darphane'den çıktığına emin olduğu Darphane ürünlerini alması. Bunun için de tanıdığı, bildiği kuyumculara gitmesi. Cumhuriyet altınları dışında halkın ihtiyaçlarını göz önüne alarak hem gram hem de yarım gram 22 ayar altın da üretiyoruz."